Paylaş
45 yıldır yurtiçinde ve dışında inşaat, turizm, gıda, enerji gibi farklı sektörlerde yatırım yaptıktan sonra eğitim alanına yönelen Okan Grubu’nun ikinci kuşağı, “Ben öğretmen bir anne-babanın çocuğu olarak küçüklüğümden beri hep eğitime çok yakın ve eğitimin ne kadar önemli olduğunun vurgulandığı bir ailede büyüdüm. Çok çeşitli sektörlerde yatırım yaptıktan sonra en kıymetli yatırımımızı eğitim alanına yönelttik. Ne mutlu bana ki, ben de eğitime katkı sağlıyorum ve onun için çalışıyorum” diyor.
Okan Koleji kurucu temsilciliği yapan ve üniversite, hastane ile kolej arasında koordinasyon sağlayan Işıl Okan Gülen ile sektörü ve eğitim yatırımlarını konuştuk:
Biz eğitimci bir aileyiz. Kaliteli ve doğru eğitime önem veriyoruz. 2003 yılında 85 öğrenciyle eğitime başlayan Okan Üniversitesi’nde şu an ön lisans, lisans ve yüksek lisans programlarında toplam 25 bin öğrenci eğitim alıyor. Tıp fakültesi, diş hekimliği ve sağlık bilimleri fakültesi olan üniversitemizde Türkiye’de sadece birkaç kurumda bulunan simülasyon merkezi var. İş hayatına atılmadan öğrencilerimize gerekli deneyimi kazandırmak adına bir hastane açmanın gerekli olduğunu düşündük ve açtık. Sağlık ve tıp eğitimindeki deneyimimizi sahaya taşıdık. Kasım’da açılan 250 yataklı, son teknolojinin kullanıldığı, tam donanımlı hastanemiz, öğrencilerin her alanda deneyim kazanmasını sağlıyor. Eğitim ve sağlık sektöründe yatırımlarımız devam edecek. Haziran’da ikinci diş hastanesini Tuzla’da açacağız.
HORMONLU BÜYÜMÜYORUZ
2011 yılında açtığımız Okan Koleji’nde ise 550 öğrencimiz var. Üniversite kampusunun yanındaki koleje en büyük desteği eğitim fakültemiz veriyor. Kolejimizde Çince ve Rusça’yı ikinci yabancı dil olarak öğretiyoruz. Açıkçası eğitimin uzun soluklu bir iş olduğunu düşünüyoruz. Hormonlu bir büyüme yerine, organik büyümeyi tercih ettik. Kolejde 6’ncı yılımız ve artık sistemimiz, kadromuz iyice oturdu. Yeni kampuslar açmaya hazırız. Önümüzdeki yıl Ataşehir’de yeni kampumuzu açıyoruz. Bu kontrollü büyümemiz sürecek.
EN BÜYÜK SIKINTI EZBERE DAYALI TEST SİSTEMİ
Eğitim sektörümüzün en önemli sorunlarından biri, bence sınav sistemi nedeniyle öğrenciyi araştırmaya, projeye yöneltmekten ziyade ezbere dayalı test sisteminin uygulanıyor olması. Daha ilkokuldan itibaren çocuklar bir yarışın içine giriyor. Maalesef genel olarak çocuklara sorgulayan, merak eden, araştıran bir eğitim sistemi değil; ezberci, test ve sınav odaklı bir eğitim sistemi sunuyoruz. İşin kötüsü velilerin birçoğu da bu suça ortak oluyorlar. Daha iyi okullara girebilsin diye oyun çağındaki çocuklara yarış atı muamelesi yapmak durumunda kalabiliyorlar. Okul, çocuğu araştırmaya, spora, müziğe, bilime yöneltmeli.
BABAMIN TECRÜBELERİNDEN YARARLANIRIM
En iyi okullarda okudum ama babam benim için en büyük okul. Onunla birlikte çalışarak, 45 yıllık tecrübesinden yararlanarak kendimi geliştiriyorum ve her gün yeni bir şey öğreniyorum. Genel olarak birinci kuşak ile çalışmanın pek eksisini görmedim. Evet devir değişti ama babam, Bekir Okan, benim fikirlerime çok önem verir. Bazı fikirlerimi ilk başta reddetse de sonrasında düşünür ve muhakkak tartışır, genelde de uygular. Ben onun iş hayatındaki ve yönetimindeki tecrübelerinden yararlanırım, o da benim genç ve yenilikçi fikirlerimden faydalanır.
Paylaş