Paylaş
CHP, terör örgütlerini desteklediği için mi? Hayır.
Terörle mücadele edilmesini istemediği için mi? Hayır.
“Türk askerinin yabancı topraklarda bulunmasını istemediği için mi?” Hayır.
“Yabancı askerlerin Türkiye topraklarında bulunmasını istemediği için mi?” Hayır.
Süresi iki yıl olduğu için mi?
Hayır.
Çünkü, daha önce Türk askerinin yurtdışı görevleri için çıkartılan süresi 18 ayı bulan tezkerelere “evet” oyu verdi.
Hatta, Suriye ve Irak’ta terörle mücadele amacıyla sunulan tezkerelere defalarca “evet” oyu kullandı.
HER ŞEY HDP OYLARI İÇİN
Peki bu kez neden “Hayır” dedi?
Kılıçdaroğlu’nu, Millet İttifakı’ndaki ortağı İYİ Parti dahil, tezkereye “evet” diyen Adalet ve Kalkınma Partisi ile Milliyetçi Hareket Partisi, Memleket Partisi’ni, “Tezkereye evet deseydik Cumhuriyet’e ihanet etmiş olurduk” diyerek, “hain” ilan edecek kadar şuursuzca konuşturan şey nedir?
Varsayımlara dayalı soyut birçok cevap bulunabilir ama en “örtülü”, aynı zamanda da en somut cevabı: ‘Ne olursa olsun neye mal olursa olsun HDP’lilerin oyunu almak’ içindir.
Peki bu noktaya nasıl geldi?
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, 10 Ekim 2021 günü bir açıklama yaptı ve “PKK terör örgütünün HDP’ye 15 gün önce gönderdiği belge var. Nasıl davranacağını, hangi adımları atacağını, siyaseti nasıl yapacağını, PKK’ya nerede bağlı olacağını ifade eden bir talimat metni” olduğunu söyledi.
PKK: CHP VE İYİ PARTİ’Yİ UYARIN
PKK’nın HDP’ye gönderdiği talimat metni, CHP’nin tezkereye neden “Hayır” dediğini hatta, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, Siirt’te bir hadsizin, “Burası Kürdistan” dediğinde yumuşak bir üslupla karşılık verdiğini anlamamızı sağlıyor.
Millet İttifakı’nın iki ortağı CHP ve İYİ Parti’nin tek derdi, HDP’lilerin oylarını yanlarında tutmak. HDP’yi kızdırmaktan kaçınmak.
PKK’nın, HDP’ye eylül ayı sonunda gönderdiği talimat yazısında CHP ve İYİ Parti ile ilişkilerin nasıl kurulması gerektiğini şöyle anlatıyor: “CHP, İYİ Parti gibi partiler demokrasi ittifakı, faşizme karşı mücadele etme ittifakına gelmezler. HDP’yle açık ilişkiye de girmezler.
Fakat HDP’nin seçimler açısından onlar için çok önemli olduğunu biliyorlar. HDP olmadan seçimleri kazanamayacaklarını, AKP ve MHP’den kurtulamayacaklarını biliyorlar. HDP bu partilere ‘Bize doğru yaklaşırsanız biz de yerel seçimlerdeki gibi yaklaşabiliriz, aksi takdirde kaybedersiniz, biçiminde onlara hem umut vermeli hem de böyle bir politika yürütmemiz için bizleri cesaretlendirecek yaklaşım göstermelisiniz’ demelidir.
Yani karşılıksız bir yaklaşım göstermelerinin böyle bir tutumu ortaya koymayı zorlaştıracağı biçiminde uygun uyarılar olabilir. Tabanımızın sizlerden böyle bir beklentisi var, mesajını vermeliler. HDP yürüteceği siyasetiyle bunları kendine muhtaç hale getirebilir ve bunlardan yararlanabilir. Bunların HDP’ye karşı politika içinde olmaması bile önemlidir.
Doğru yaklaşımla bunları etkilemek, AKP-MHP’ye
kaybettirmek olanaklı hale gelebilir. Önemli olan doğru taktiklerle bunları AKP-MHP’yle karşı karşı getirmektir.
Öyle bir siyaset izlenirse seçimler gündeme geldiğinde seçim blokuna gelebilirler. Fakat şimdiden seçim blokunu telaffuz etmemek gerekiyor. Edilirse çok erkendir, HDP hemen buna yatar, halkta da gevşeme gelişir, bu da mücadelemizi oldukça olumsuz etkiler. AKP ve MHP bundan yararlanarak politikalarını daha fazla yürütür ve bu tehlikeli olur.”
CHP VE İYİ PARTİ’YE OY ŞANTAJI
PKK, açıkça, CHP ve İYİ Parti’nin HDP oylarına muhtaç olduğunu söylüyor. HDP’nin “Biz olmazsak kazanamazsınız” diyerek şantaj yapmasını istiyor. Nitekim, her şey tam da PKK’nın HDP’ye gönderdiği bu talimat metninde çizdiği perspektif doğrultusunda gerçekleşti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, “Eleştirilerimize rağmen CHP tezkere konusunda tarihi sorumluluk çerçevesinde davranacaktır” diyerek “Evet” işareti verdi. Hemen ardından HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar, muhalefet partilerini uyaran bir konuşma yaptı, “Bu tezkereye hep birlikte karşı duralım, savaş oyunlarını bozalım” dedi.
Benzer şekilde HDP’li Pervin Buldan da “İktidarın Suriye tezkeresi ile Türkiye’yi yeni maceralara sürükleme ve kendi koltuğunu sağlama alma gayretlerine destek olmayın“ diye uyardı. Ardından HDP milletvekili İmam Taşçıer, tezkere görüşmelerinden önce “Tezkereye CHP evet diyecekse hiçbir Kürt CHP, AKP’den daha iyidir diye oy vermemeli, desteklememeli” şeklinde tweet attı.
ASIL İHANET ‘HAYIR’ OYU VERMEKTİ
Görüşmenin yapılacağı gün TBMM’de grup konuşmasında Kılıçdaroğlu, bu kez tezkereye “hayır” diyeceklerinin işaretini verdi. Hiç kimsenin hatta kendisinin bile inanmadığı gerekçeleri öne sürerek daha önce “evet” dediği tezkerenin Meclis’ten geçmemesi yönünde oy kullandı.
Gerekçeleri o kadar zayıftı ki işi “Evet” oyu verenleri Cumhuriyet’e ihanet etmekle suçlayıp inandırıcı olmaya çalıştı.
Evet bir ihanet varsa buna PKK’nın verdiği talimatlarla hareket eden terör örgütünün sözcüsü HDP’nin dümen suyuna girip tezkereye “Hayır” diyerek Türkiye’nin terörle mücadelesine darbe vurma girişimine imza atanlar yaptı.
HAVUÇ GÖSTEREN GÖSTERENE
CHP, “Kürt sorunu” diyerek, “muhatap” gördüğü HDP ile işbirliği yaparak kendini, ilkelerini inkâr edercesine tezkereye “hayır” oyu vererek, HDP seçmeninin oylarını almak için “havuç gösterdiğini” zannediyor.
Oysa, HDP, PKK’nın “CHP ve İYİ Parti’ye biz olmazsak seçimi kazanamazsınız mesajı verin” talimatı ile Millet İttifakı’nın politikalarını belirliyor. Adeta, PKK’nın talimatı ile HDP, CHP ve İYİ Parti’ye havuç gösteriyor.
O yüzden, Meral Akşener, milliyetçi oyları tutmak için tezkereye evet dese de HDP’lileri kızdırmamak için, karşısında “Burası Kürdistan” diyene gereken cevabı veremiyor.
Kılıçdaroğlu, saçma sapan gerekçeler uydurup ortağı İYİ Parti’yi de kapsayacak şekilde “Evet” diyenleri Cumhuriyet’e ihanet ile suçluyor. Seçime doğru daha neler yapacaklar, göreceksiniz.
Paylaş