Paylaş
Şimdi siz yasal olarak kurulmuş, kanunlara göre faaliyet gösteren, milletvekilleri de TBMM’de Anayasa üzerine yemin etmiş bir HDP yöneticisi olsanız, Savcılığa verilmek üzere bir dilekçe hazırladığınızda, öncelikle hangi cümleyi şikâyete konu edersiniz?
En başta, “PKK terör örgütünün siyası ayağı HDP’dir. HDP ile kim işbirliği yaparsa o çamur üzerine bulaşır. O çamur, o kan üzerine bulaşır” cümlesini değil mi?
O HDP yöneticisinden şöyle bir itiraz duymayı beklersiniz: “Ne demek, PKK elbette bir terör örgütüdür, Türk-Kürt demeden masum sivilleri, bebekleri dahi katleden, askerimizi, polisimizi, korucuları şehit eden kanlı bir terör örgütüdür. HDP yasalara uygundur, milletvekilleri ettiği yemine sadık şerefli birer yurttaştır. PKK gibi kanlı terör örgütüyle hiçbir ilişkimiz yoktur. Dolayısıyla HDP olarak kendisinden şikâyetçiyiz.”
FOTOKOPİ DİLEKÇELER
Evet, PKK ile HDP arasındaki ilişkiyle, oy veren seçmenlerle ilgili cümleleri ben sarf ettim. HDP Hukuk Bürosu da seçmenlerinin savcılıklara vermesi için bir dilekçe hazırlayıp sosyal medya üzerinden dağıtmaya başladı. Benim HDP seçmenini tehdit ettiğimi, ayrımcılık yapıp nefret suçu işlediğimi, insanları suça tahrik ettiğimi, kişi güvenliğini tehlikeye attığımı iddia etmişler. Sanki on binlerce masum cana kıyan terör örgütüyle ilişkili olan onlar değil de benim...
PKK İLİŞKİSİNDEN ALINMAMIŞLAR!
İyi de benim HDP hakkında söylediğim “PKK terör örgütünün siyasi ayağı HDP’dir” sözünden hiç alınmamışlar.
Şikâyetçi olmamışlar. Dilekçelerinde böyle bir ilişkiyi reddetmemişler, PKK terör örgütünün kötülüklerinden bahsedip hiçbir ilişkileri olduğunu söyleyememişler.
Kendileri cesaret edip, “Bize iftira atıyor, terör örgütü ile hiçbir ilişkimiz yok” deyip dava açamıyor. Ama seçmenin eline bir dilekçe tutuşturup savcılıklara yolluyorlar.
Ben de fotokopi şikâyet dilekçelerine cevap vereceğim elbette.
HDP, SEÇMENİNİ KATLEDEN ÖRGÜTE SESSİZ
Ama bu tür HDP seçmeninin işi gerçekten zor. Evet, yasalara göre kurulmuş, milletvekilleri Anayasa üzerine yemin etmiş bir partiye; ekonomik, sosyal ve siyasi haklarını savunması için oy vermişler, o parti bunların yerine gidip PKK terör örgütünün sözcülüğünü yapmış.
Öyle bir terör örgütü ki sözcüsü olan HDP’nin seçmenlerini de bombayla havaya uçurmuş...
HDP’ye oy veren işçileri, köylüleri de acımasızca katletmiş...
Ne acı değil mi?
HDP, seçmenlerini de katleden bir terör örgütünün sözcülüğünü yapıyor.
En acısı ama en acısı, tüm bunlar herkes tarafından biliniyor. HDP ve PKK ilişkisi oy versin vermesin, Türkiye’deki herkes tarafından biliniyor ama buna rağmen 6 milyon oy alabiliyor.
‘YASA’ KURULUŞTA HATIRLANIYOR
“Yasal olarak kurulmuş bir parti” tekerlemesini çok duyuyorsunuz...
Peki yasa, yalnızca bir parti kuruluşunda mı geçerli? Parti faaliyetlerinde, ilişkilerinde yasalara uyma zorunluluğu yok mu?
Mesela terör örgütüyle ilişki yasal mı?
Terörist cenazesine katılmak, terör örgütüne eleman kaçırmak, para vermek, örgüt elebaşını övmek kanunlara uygun mu?
TBMM’de Anayasa’ya bağlılık konusunda namus ve şeref sözü veren HDP milletvekillerinin yeminine sadakati nerede?
SORUNUN ÜÇ AYAĞI: HDP, YARGI, SEÇMEN
“HDP yasadışına çıkmışsa neden kapatılmıyor?” sorusunu en çok soranlar, böyle bir kapatma davası açıldığında ilk itiraz edecek kişilerdir. O gün gelirse isim isim de yazarız.
Peki sorumlu bir yurttaş, “Kapatma davası açılmadı” diye, terör örgütü ile ilişkisini bildiği bir partiye oy vermeli mi?
Sorun üç ayaklı. Birincisi terör örgütüyle bağını kesmeyen HDP, ikincisi bu ilişki bilinmesine rağmen harekete geçmeyen ve olan biteni seyreden yargı, üçüncüsü ise seçmen.
HDP terörle ilişkisini kesmiyor, yargı HDP’yi kapatmıyor diye seçmen tüm bunları bile bile PKK’nın siyasi ayağına oy vermeli mi?
Topluma karşı en küçük sorumluluğu olan yurttaşlar bunu kendisine sormalı.
Bu sorunun cevabı doğru verilip anlaşıldığında, HDP kapatılırsa yerine yine kurulacak ve PKK güdümündeki bir partinin yaşama şansı da olmayacaktır.
Terörist PKK ile ilişkili HDP’yi yaşatan zihniyet değişmedikçe HDP gider, başka parti gelir. Bu durum “aç-kapa” şeklinde sürer gider. Çünkü görüşlerini savunan siyasi parti teröristin oksijenidir. Sorunun 40 yıldır çözülememesinin nedenlerinden birisi de bu.
O yüzden ben PKK’nın siyasi kolu HDP’ye oy vermenin sorumlu yurttaşlık bilinciyle bağdaşmayacağını düşünüyorum. Birileri de çıkıp, “Evet, biz HDP’nin terör örgütü ile ilişkisini biliyoruz ama oy veriyoruz” diyebilir.
İşte o zaman ben de diyorum ki, “Değil 6 milyon, 60 milyon oy verilse de boş, terör örgütüyle ilişkisini bile bile oy vermek benim için, askerime kalaşnikofla sıkılan kurşundan farksızdır.”
Paylaş