FETÖ, ‘İcra Heyeti’yle’ PKK yapılanmasına geçti: FETÖ elebaşı öldü FETÖ’cülük yaşıyor

FETÖ elebaşı ölse de darbecilik, casusluk, cinayet, soru çalmak, yalan, iftira ve kumpas demek olan FETÖ’cülük yaşıyor.

Çünkü arkasında ABD ve istihbarat kuruluşu CIA ile İsrail’in istihbarat kuruluşu Mossad bulunan FETÖ elebaşının kurduğu ihanet çarkı, devlet ve bürokrasi içindeki varlığını koruyor. ABD ve Almanya başta olmak bazı Avrupa ülkeleri ile İsrail’in Türkiye’ye yönelik plan ve tehditleri devam ettiği sürece FETÖ’cülük ayakta kalmaya devam edecektir.

Amerika Birleşik Devletleri’nin, 1980 tarihli “Suçluların iadesi anlaşmasına rağmen” Türkiye tarafının 15 Temmuz darbe girişimi sonrası 7 kez resmen iadesini istediği FETÖ elebaşı Gülen’in bir kez dahi ifadesini almamasının, bugüne kadar 277 örgüt yönetici ve mensubunu iade etmemesinin tek nedeni var; o da FETÖ’nün hâlâ ABD için kullanışlı bir araç olmasıdır, tıpkı bölücü terör örgütü PKK gibi...

ABD VE İSRAİL’İN ARACI FETÖ VE PKK

ABD ve İsrail için Türkiye’yi terör yoluyla dışarıdan istikrarsızlaştırma aracı bölücü terör örgütü PKK’dır. Yurtiçinden ihanet ve kumpas aracılığı ile istikrarsızlaştırma ve ele geçirme aracı ise Fetullahçı Terör Örgütü oldu. Bu iki örgütü de ABD ve İsrail kullandı, korudu ve hâlâ korumaya da devam ediyor.

ABD ÖCALAN’I VERDİ, GÜLEN’İ ALDI

İlginçtir, 1999 yılında CIA ve Mossad işbirliği ile PKK elebaşı Öcalan Türkiye’ye teslim edilirken FETÖ elebaşı Amerika’ya götürüldü. ABD ve İsrail Öcalan’ı teslim ederek PKK’yı, FETÖ elebaşına Pensilvanya’da yaşam alanı açarak FETÖ’yü tam olarak kontrol altına aldı. FETÖ elebaşı 25 yıldır Türkiye’den 10 bin kilometre uzakta olmasına rağmen Ergenekon, Balyoz kumpasları, 7 Şubat 2012 MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın tutuklanması girişimi, 17/25 Aralık 2013 kumpası ve 15 Temmuz darbe girişimini bizzat yönetti.

Kendisi Türkiye’de olmamasına rağmen devlet içindeki örgüt mensupları tüm bu operasyonları onun adına planladı; o da onay vererek ihanetlere imzasını attı. Yani FETÖ’cülerin ihanetleri için elebaşı Gülen’in Türkiye’de olması gerekmedi.

CIA VE MOSSAD APARATI FETÖ

O yüzden şimdi ölümü de FETÖ’cülerin ihanetlerinin biteceği anlamına gelmiyor. Özellikle bugünlerde Gazze’de soykırımla başlayan, Lübnan’a, Suriye’ye yapılan ve yakında İran’ı da içine alacak ve kaçınılmaz olarak Türkiye’yi de etkileyecek olan gelişmeler hem PKK’yı hem de FETÖ’yü ABD ve İsrail için kullanışlı bir araç halinde tutuyor. Nasıl ki PKK elebaşının Türkiye’ye teslim edilmesi PKK’yı bitirmeyip tersine daha da büyüttüyse, FETÖ de kullanışlı aparat olarak ihanetlerine devam edecektir.

GÜLEN ÖLMEDEN TASFİYE EDİLDİ

1999 yılında Öcalan Türkiye’ye teslim edildiğinde PKK’nın ağır bir darbe aldığı, örgütün dağılacağını düşünenler olmuştu. Ama örgüt “Yürütme Konseyi” yapılanmasına giderek liderlik tartışmasını aştı. Bugün Öcalan yerine konuşan Mustafa Karasu, Murat Karayılan, Sabri Ok, Bese Hozat, Cemil Bayık, Duran Kalkan PKK’nın stratejisini ve saldırılarını planlayıp organize ediyorlar. ABD ve Avrupa’daki FETÖ yöneticileri yaklaşık iki yıldır FETÖ elebaşının ölümü sonrası için ciddi hazırlıklar yapıyordu. FETÖ elebaşının sağlık sorunlarının sadece fikir ayrılığı, gruplaşma ve bölünme tartışmalarına değil liderlik kavgasına da yol açtı.

Aslında FETÖ elebaşı Gülen ölmeden bu tartışmalar sırasında tasfiye edildi. Nitekim kumpas ve 15 Temmuz darbe girişimini önceden bilen yeğeni Ebuseleme Gülen’in ifşaları da amcası ve Gülen adının FETÖ’den tasfiye edilmesinden kaynaklanıyordu.

ALİ HEYET YERİNE İCRA HEYETİ

FETÖ elebaşının yerine hangi ismin geçeceği tartışmalarında “Gelenekçiler” yani İsmail Büyükçelebi, “Yenilikçiler”, Mustafa Özcan (MÖZ Grubu), Barbaros Kocakurt gibi gruplaşmalar ortaya çıktı. Ancak sonunda FETÖ elebaşı ile 1960-70’lerden beri hareket eden isimlerden oluşan “Ali Heyet” yerine bir “İcra Heyeti” oluşturulmasına karar verildi.

Yani FETÖ, PKK’nın “Yürütme Konseyi” yapılanması gibi aynı anlamı taşıyan “İcra Heyeti” ile yönetilmeye devam edecek. Ne de olsa her ikisinin arkasında aynı akıl, onları koruyan ve kullanan ABD ve İsrail var.

İCRA HEYETİ BAŞKANI YAVUZLAR

FETÖ’nün icra heyeti başkanlığın örgüt yöneticisi Mehmet Vehbi Yavuzlar getirildi. Heyette Genel Sekreter olarak firari Zaman gazetesi yönetmeni Ekrem Dumanlı görev yapıyor. Heyet üyeleri arasında ise örgütün ileri gelenlerinden Abdullah Aymaz, Naci Tosun, Şerif Ali Tekalan, İsmet Aksoy, Cevdet Türkyolu, Muhammed Çetin, Adem Kalaç, Barbaros Kocakurt yer alıyor. Aynı heyette bulunan Talip Büyük ise yakın zamanda hapiste olan İlhan İşbilen’in eşi Nebahat İşbilen’in paraların yurtdışına aktarılmasında yaşanan olaylara adının karışması nedeniyle gruptan ayrıldı.

Ayrıca ihtiyaç duyulması, yani önemli kararların alınabilmesinde örgütsel bilgi ve tecrübelerinden faydalanılmak üzere heyete dahil olacak isimler arasında Mustafa Özcan, Harun Tokak, İsmail Büyükçelebi, Bahattin Karataş, Muammer Türkyılmaz isimlerine yer verildi.

DEVLET İÇİNDEKİ MAHREMLERE DİKKAT

Dikkat ederseniz FETÖ’nün ayakta kalması için eski ve yeni isimler bir heyet altında bir araya getirildi. Böylece kısa süre önce tartışan gruplar, örgüt yönetiminde şimdilik dağılmanın da önüne geçmiş oldu. Özellikle Mustafa Özcan’ın başını çektiği “MÖZ grubunu” yakından takip etmek gerekiyor. Çünkü örgütün parasını o kontrol ediyor. Malum örgütün bugüne kadar yaşadığı kavgaların sebebi de para oldu.

FETÖ elebaşının ölümü ile örgütte “kült lider” dönemi sone erdiği için paranın yönetimi ile örgütü kontrol etmek bir yere kadar mümkün. Zaman içinde ortaya çıkacak paylaşım kavgası örgütün geleceğini de belirleyecek. Örgütten kopmalar kısa vadede değil daha uzun dönemde yaşanacaktır.

Ayrıca heyet içinde Türkiye’deki kumpas ve ihanet operasyonlarında doğrudan rol oynamış ve savunmuş isimlerin olması dikkat çekici. Bu da FETÖ’nün Türkiye’ye yönelik operasyonlarına devam edeceğinin işareti. Çünkü hâlâ devlet ve bürokrasi içinde mahrem yapıları varlığını koruyor. Dolayısıyla FETÖ elebaşı öldü ama devletin ve bürokrasinin içindeki uzantılarıyla FETÖ’cülük yaşıyor.