Paylaş
DİKKAT DEMEYE DEVAM
Darbe girişimini fırsat
bilenlere kanmayalım
GEÇEN cumartesi günü, “Dolandırıcı darbesine dikkat” diyerek, eklemiştim:
“Hani özellikle insanları telefondan arayıp ‘terör örgütü banka hesaplarınıza girmiş’ gibi bahanelerle dolandıranlar vardı ya... Şimdi de darbe girişimini fırsat bilenlerin türediği belirtiliyor. Aman, dikkat...”
Bu kez, “adınız darbe soruşturmasında geçiyor” bahanesiyle ortaya çıkan dolandırıcılar türediğini vurgulamış, uyarmaya çalışmıştım:
AMAN CAN YANMASIN
“Bu fırsatçılara dikkat edelim. Temasa geçildiğinde kanıp muhatap almayalım. En seri şekilde güvenlik güçlerine haber vereceğimizi bildirelim. Ve de güvenlik güçlerine haber verelim. Aksi halde bu fırsatçılar, para ve değerli eşya anlamında çok can yakabilir. (Özellikle yakınlarımızı, çevremizdeki yaşlıları da uyaralım.)”
ÜÇ KİŞİ PARA KAPTIRDI
Bir hafta içindeki gazete haberlerine göz attığımda durumun gerçekten vahim olduğunu bir kez daha anladım. Ayvalık’ta iki kişi bu dolandırıcıların kurbanı oldu. “Hesaplarından FETÖ ile bağlantılı kişilere para aktarıldığını” iddia edilip, “şuraya para yatırırsanız hesabınız kurtarılacak” denilen birisi 19 bin 970, diğeri 16 bin 990 lira kaptırdı. Ödemiş’te 70 yaşındaki bir kadın dolandırıcılara 5 bin 200 euro, 21 bin 850 lira, 8 altın bilezik, 5 küpe, 4 yüzük, bir altını eliyle teslim etti.
POLİSTEN VATANDAŞA
İzmir, Manisa ve Aydın’da yetkililer vatandaşları dolandırıcılara karşı uyardı. İzmir Emniyet Müdürlüğü, bazı kişilerin kendilerini polis, savcı ve asker gibi tanıtıp, “Darbe girişiminde bulunanların listesinde yer alıyorsunuz, operasyon yapılacak” diyerek para ve altın isteyebileceği belirtildi. Polis, asker ve savcıların vatandaştan para istemeyeceği vurgulanan açıklamada, “Dolandırıcılara banka kanalıyla para havale edilmişse, hesapların bloke edilmesi gerektiği” anımsatıldı. Dolandırıcıların, vatandaşı ikna etmek için telefon görüşmelerinde arka fondan, polis telsizi verdikleri de belirtilerek, vatandaşların kendilerine telefon veya sosyal medya kanalıyla ulaşan dolandırıcılara kanmamaları, hemen güvenlik güçlerine haber vermeleri istendi.
KAPIYA DAYANABİLİRLER
Bu arada, kedilerine sivil polis süsü verebilecek bazı kişilerin vatandaşın kapısına dayanıp, “darbe girişimine adınız karıştı. Ya da OHAL (olağanüstü hal) gereği gerekçeleriyle, evlerini aramak isteyebileceği” de bildirildi. Bu kişilerin evlerden bir şeyler almayı amaçladığı belirtilerek, bu durumda da mutlaka 155 Polis İmdat hattı, ya da en yakın polis merkezinin aranması gerektiği vurgulandı.
UYARIDAN BIKMAYALIM
Polis, darbe girişimi fırsatçılarına karşı vatandaşı çeşitli yollarla (duyuru, cep telefonlarına mesaj gibi) uyarıyor. Ben de sık sık bu uyarı yazılarını sürdüreceğim. Çünkü vatandaşın, para ve değerli eşya anlamında, canının yanması içime hiç sinmiyor. Kimsenin de içine sinmesin. (Yakınlarımızı, özellikle yaşlıları uyarmaktan bıkmayalım.)
----
Gürültüye devam
“Gürültüyü seven var mı acaba? Evinizde otururken bir seyyar sesiyle hoplamak. Aşırı dozda müzik sesi. Egzozunda susturucu olmayan motosikletlerin dayanılmaz gürültüsü” diye sormuştum geçenlerde ve örnekler vermiştim. Özellikle Çeşme ve Alaçatı’daki, “Müziğe değil, gürültüye karşıyız” yakınmalarını aktarmıştım. Bu konuda gelen görüşleri aktaracağım. Önce sevgili dostum ve bir Alaçatı sevdalısı Salim Kadıbeşegil’e veriyorum sözü:
SAYGI MESELESİ
“Çeşme ve Alaçatı’daki gürültü sorunu (müzik sorunu değil belirteyim) bir saygı meselesi. Gürültü kaynağı olarak para kazanmayı ticaret zanneden üç-beş işletmenin kendilerine fiziki olarak bu imkanı sağlayan yöre halkına ve komşularına birazcık saygısı olsa, işin hukuki boyutlara tırmanmasına bile gerek kalmaz. Gürültü kirliliği nedeniyle komşusu, esnafın dükkanını kapatmasına, kepenkleri indirmesine neden olanların kazandıkları para helal olabilir mi?”
----
Bıktım artık
GÜRÜLTÜ ile ilgili yazınızı okudum. Yazdıklarınızda çok haklısınız. Yıllarca bu çileyi çekiyorum. İnanın bıktım artık. Korna çalarak geçen sünnet-düğün konvoylarından, sokak düğünlerinden, her gördüğüne korna çalan dolmuşlardan, taksilerden bıktım, usandım. İki gün önce Buca Belediyesi’ne gürültüyle ilgili dilekçe verdim. Birilerinin buna dur demesi lazım. Gürültünün insan sağlığına, (fizyolojik ve psikolojik) zararı çok büyük. Bu konuda bir şeyler yapılması lazım. Bana kalsa, ‘Gürültüden sorumlu bakanlık’ kurulmalı. Çok önemli bir konu.
Hakan YÜKSEL - Buca
----
Sağlığa zararlı
çevre kirliliği
GÜRÜLTÜ konusunu çok güzel bir sloganla ele almışsınız: “Özgürlük.”
Gürültü her insanın her tür sağlığına ömür boyu zararlı bir çevre kirliliğidir. Gürültü kaynaklarından küçük bir bölümünü yazmışsınız. En önemlilerinden birisi, çokluk ve anlık etkisi nedeniyle, trafikte korna.
Yılmaz DAĞDEVİREN
-----
BİR ALINTI
Engin Yavuz’dan;
Ben dahil, hiçbirimiz bulunmaz Hint kumaşı değiliz. Unutmayın, bu gezegende bizden çok var... (Halk sözü)
Paylaş