Paylaş
Almanya Savunma Bakanı Ursula von der Leyen’in bu sabah Berlin’de yaptığı “İncirlik’ten çekiliyoruz” açıklamasın Başbakan Binali Yıldırım’ın AK Parti grubunda “Nasıl isterlerse öyle yapsınlar” cevabını vermesi İncirlik Üssü’nün kullanımı tartışmasını bir kez daha gündeme getirdi.
Hemen söyleyelim Yıldırım’ın açıklaması, Ankara’nın gerçek tutumunu yansıtıyor.
Çünkü Adana yakınlarındaki İncirlik Üssü'nde bulunan altı Alman Tornado savaş uçağı Türkiye’nin değil, Almanya’nın talebi üzerine gelmişti.
Türkiye İncirlik Üssü'nü ABD öncülüğünde IŞİD’e karşı kurulan koalisyon uçuşlarına 2015 Haziran'ında açtı ve bir süre sonra, Kasım ayında Almanya da buraya uçak gönderip IŞİD ile mücadeleye katılmak istediğini bildirdi.
Bu Merkel’in bir iç politika hamlesiydi. Zaten İncirlik’e gönderilen Tornadolar muharip değil, elektronik istihbarat uçaklarıydı; yani IŞİD’e karşı akınlarda vurucu değil, taktik istihbarat amaçlı eşlik görevi üstlendiler.
Alman parlamenterlerin İncirlik Üssü'ndeki askerlerini ziyareti sorunu 2016’da da gündeme geldi. Ancak o sırada Alman parlamentosunda Ermeni soykırım iddialarını kabul eden bir tasarının onaylanması üzerine Türkiye izni vermedi. İzin Merkel’in bu kararın hükümetini bağlamadığını açıklaması üzerine verildi.
Bu defa da sorun, Almanya’nın 15 Temmuz 2016 kanlı askeri darbe girişimi sırasında Almanya’da görevli olup, sonrasında Türkiye’ye dön çağrısına uymayarak Almanya’ya iltica etmek isteyen subaylar ve ailelerini geri vermemesinde çıktı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan defalarca Merkel’e “FETÖ’cüleri korumayın” çağrısında bulundu. Her seferinde de 5 Haziran’da Alman Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in Ankara’da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile basın toplantısında söylediği cevabı aldı: Kanıt getirin, buna bağımsız mahkemeler bakıyor. Çavuşoğlu da malum, Türk asıllı Alman gazeteci Deniz Yücel’in tutukluluğu konusunda aynı cevabı veriyor.
Demniz Yücel ve Türkiye’de tutuklu diğer gazeteci ve yazarların durumu Alman kamuoyunun ilgilendiği bir konu.
Ancak Alman milletvekillerinin, Alman askerilerini görmesine izin verilmemesi, bunun Erdoğan tarafından “PKK’ya yardımcı olmamışlardan seçin” koşuluna bağlanması Alman siyasi sistemine dair bir tartışma. Ve Alman meclisinin otoritesinin sorgulandığı bu tartışma 24 Eylül’de genel seçimlere hazırlanan Merkel’i rahatsız ediyor.
Merkel’in İncirlik’e izin çıkmayınca “Ürdün’e gidebiliriz” açıklamasını blöf dışında hangi amaçla yaptığı pek açık değil.
Çünkü bu blöf tutmadı. Alman Tornadoları'nın eksikliği Türkiye’yi ilgilendirmediği gibi IŞİD’e karşı mücadeleyi de olumsuz etkileyebilecek önemde değil; daha çok sembolik katkı.
Kaldı ki Almanya’nın Türkiye gibi bir NATO üyesine asker göndermesi bile sorunluyken, Ürdün gibi bir Ortadoğu ülkesine uçak ve asker konuşlandırması Alman iç siyaseti açısından yeni sorunlar getirebilir; Bundestag’ın daha önceki Afganistan örneğindeki deneyimleri kötü.
Özetle, tutmayan İncirlik blöfü Merkel’i zorluyor.
Bir iki cümle de İncirlik için edelim.
ABD tarafından inşa edilen İncirlik Üssü, 1955’ten bu yana hizmette. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kontrolünde olan üste ikili anlaşmalar gereği ABD hava kuvvetlerinin daimi varlığı bulunuyor. Buna nükleer başlıklı silahlar dahil. Üssün hareket kabiliyeti, havada yakıt ikmali olmadan dahi Kırım’dan Süveyş Kanalına, Hazer ve Basra bölgesinden Adriyatik’e kadar olan çok geniş bir alanı kapsıyor. İncirlik ABD toprakları dışında ABD’nin kullanımındaki dört ana harekât üssünden birisi kabul ediliyor.
Paylaş