El Bab kayıplarıyla anlaşılan gerçek

Bunlar bir gün önce 22 Aralık’ta Suriye’nin El-Bab kasabası eteklerinde IŞİD ile çarpışırken şehit düşen Mehmetçiklerdi.

El Bab şehitleri Türkiye’yi bir başka sarstı.

Oysa PKK ile otuz yılı aşkın mücadelede düşen binlerce asker ve polis, sivil vatandaşlar artık cinayetlerden dehşete kapılmama eşiğine getiriyor insanları.

Sadece geçen hafta sonu saldırıya uğrayan Kayseri’de konuşlu komando tugayının son 5 gün içinde Doğu ve Güneydoğu kırsalında 23 şehit verdiği yazıldı.

PKK ve IŞİD’in son iki yıldır kalkıştığı intihar saldırılarında, Ankara, İstanbul, Gaziantep, Suruç ve en son Kayseri’de yüzlerce sivil öldürüldü.

Hatta 24 Ağustos’ta Cerablus’tan başlayan Suriye harekâtında dahi daha önce gelen şehit haberleri oldu.

Ama El-Bab’tan bir gün içinde gelen, 16 şehit haberi sanırım halkın gözünde bir başka perdenin açılışına neden oldu.

Terörle mücadelede IŞİD perdesinin açılışına…

Şimdiye dek IŞİD’e karşı operasyon denince ya şehirlerdeki IŞİD şüphelilerinin polis tarafından yakalanışı haberlerinden söz ediyorduk, ya da uçak ve toplarla uzak mesafeden vuruşlardan.

Şimdi bir anda Suriye topraklarında vahşette sınır tanımayan bir terör örgütüyle göğüs göğüse çarpışıldığı gerçeği yüzümüze vurdu.

Ve şehit haberlerinin geldiği 22 Aralık gecesi iddiaya göre IŞİD tarafından yayına verilen bir video dehşet algısını artırdı.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu dün hükümeti iki genç insanı Türk askeri üniforması içinde öldürülürken gösteren bu videonun gerçek olup olmadığını açıklamaya çağırdı; daha önce kara propaganda amacıyla stüdyo ortamında sahte video kayıtları üretmekle, bu yolla göz korkutmakla tanınan bir örgüt IŞİD.

Gerçi Kılıçdaroğlu dün IŞİD ve PKK’ya karşı El-Bab harekâtına “Acılar yaşansa da” diyerek destek verdi. Ama AK Parti hükümetine “Suriye’yi başımıza bela ettiniz” demekten de geri kalmadı; “Dünyayı biz mi kurtaracağız?”

Buna cevap hemen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan geldi. Teröristler bizim şehirlerimizi bombalayacak, karşılık mı verilmeyecekti? Bunun dünyayı kurtarmakla ne ilgisi vardı?

Halk terörle mücadelenin zorunluluğunu anlamıyor değil, ama acıların öfkesi ve kasveti giderek ruhları esir alıyor.

Aslında çok daha önce, 2015 haziranında İncirlik Üssü'nün ABD öncülüğündeki koalisyon uçuşlarına açılmasıyla resmen açılan IŞİD ile mücadele cephesi, halkın gözünde o nedenle önceki gün El-Bab çatışmalarıyla açılmış oldu.

El Bab, Halep’in 25-30 km kuzeydoğusunda büyükçe bir kasaba.

Ama Türkiye açısından önemi var.

Türkiye El-Bab’ı hem IŞİD’ten almak, hem de PYD/PKK’ya kaptırmamak istiyor.

Çünkü PYD/PKK, El-Bab’ı alırsa doğudaki Münbiç’e ilerleyip Türk sınırı boyunca bir koridoru tamamlamaya çalışacak.

ABD her ne kadar on beş günde bir “Tamam şimdi çıkıyorlar” açıklaması yapsa da, Münbiç hala ABD destekli ve ağırlığını PYD milislerinin oluşturduğu güçlerin elinde.

ABD Başkanı Barack Obama’nın bir yandan IŞİD’e karşı Suriye’ye asker göndermeme, diğer yandan IŞİD’e karşı savaşacak asker bulma arayışının sonucu, terörist saydığı PKK ile askeri işbirliği oldu.

Bu işbirliğidir ki, Türkiye’nin NATO müttefiki ABD’den uzaklaşıp Rusya ve İran ile uzlaşma arayışına neden oldu.

Beşar Esad rejiminin en önemli iki destekçisi Rusya ve İran, Suriye’nin toprak bütünlüğünden yana tavır koyuyorlar; Suriye tasavvurlarında Kürt devletine yer yok gibi görünüyor.

Dahası, bunu ABD oyunu olarak görüyorlar; İran buna bir de İsrail parmağı ekliyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Halep’i, Halep’ten geri kalanları yeniden Esad güçlerine hediye ettiği hafta Moskova’da Türkiye ve İran’ı toplamaya o kadar önem veriyordu ki, bir gün önce, 19 Aralık’ta Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’un bir polis memuru tarafından öldürülmesini bile iptal gerekçesi yapmadı.

Hatta bu toplantının oyunları bozacağı konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’la aynı çizgide açıklama yaptı.

Putin’in dün, 23 Aralık’ta Moskova’da Türkiye ve İran ile Kazakistan’da yeniden buluşacaklarını söylediği gün, Astana buluşmasından rahatsızlığını gizlemeyen ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass, ülkesinin PKK/PYD koridoru oluşturmasını desteklemediğini açıkladı NTV yayınında.

“Hem yetersiz bir açıklama” dedi bir resmi kaynağım, “Hem de çok geç”.