Paylaş
Özellikle son yıllarda kadınlara kıyafetlerinden ötürü saldırıların münferit olmadığının, adeta sistematikleştiğinin, kartopu gibi büyüdüğünün kanıtı bu yürüyüş. “Yeter be!” noktasına geleli çok oldu çünkü.
BIKMADAN USANMADAN ANLATIP DURUYORUZ
Hatırlarsanız geçtiğimiz yıl, Ankara Kızılay’da bir grup cüppeli-sarıklı erkek “Tesettüre dikkat edelim hanımlar” başlıklı bir bildiri dağıtmış, kadınların “Bize nasıl giyineceğimizi söyleyemezsiniz, defolun” tepkisiyle karşılaşmıştı.
Erkek tahakkü-münden nemalanan ve/veya bunu içselleştirmiş kimileri de bu erkeklerin düşüncelerini bildiri haline getirip dağıtmasının demokratik hak olduğunu, kadınların tepkisinin demokrasiye aykırı olduğunu savunmuştu.
Demokrasiden bunu anlayanlara okkalı bir küfür savurup arkamızı dönmek bizi epey rahatlatırdı ama ezelden beri devam eden bu uzun soluklu kadın hakları mücadelesi bıkmadan usanmadan, aynı şeyleri yine yeni yeniden anlatmayı gerektiriyor.
KADINLARA SALDIRILAR MÜNFERİT DEĞİL
Son 1 yıl içinde kıyafeti yüzünden erkeklerin saldırısına uğrayan kadınları sayamıyorum artık. Gün aşırı bir olay oluyor. En son İstanbul Pendik’te 21 yaşındaki Asena Melisa Sağlam şort giydiği için yolcu minibüsünde darp edildi. Bir erkek “Ramazanda böyle giyinmeye utanmıyor musun?” diyerek yumruğunu savurdu. Genç kadın başını cama çarptı, dişi kırıldı. Tepki gösterince adam yine vurdu, şoför gördü ve hiçbir şey yapmadı.
Yine aynı günlerde, Canan Kaymakçı isimli kadın Eminönü’nde caminin önünden yürürken bir erkek ona ağza alınamayacak küfürler ederek “Üstüne başına dikkat et, insanları azdırıyorsun” dedi.
Bunların öncesinde, mutlaka hatırlayacaksınız, 23 yaşındaki hemşire Ayşegül Terzi otobüste “Sen şeytansın. Şort giyenler ölmeli” diye bağıran bir erkeğin tekmeli saldırısına uğradı.
Terzi olayının erkekleri utandırması gerekirken, kimileri de cesaretlendi, metroda kadın yolculara misal, “Şortlu kadının başına gelenleri biliyorsun” diye tehdit eden bile oldu. Aynı dönem yine bir kadın metro istasyonundaki bankta bacak bacak üstüne attığı için tekmelendi.
KİMSE ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMIYOR
Bu şiddet yanlısı hadsizlere, olaylara seyirci kalan şoförlere falan ne oluyor derseniz...
Göstermelik gözaltılar veya davalar derken, neticede hiçbir halt olmuyor!
Bunun farkında olan kadın düşmanı erkekler de palazlandıkça palazlanıyor ve bu saldırılar katlanarak artıyor.
Yöneticiler bu konuda asla yapması gerekenleri yapmıyor.
Yargı deseniz, “kadın tayt giydi, mini etek giydi” diye tahrik indirimlerini kepçeyle dağıtan bir “adalet” sistemimiz var.
Yaşıyoruz, tane tane anlatıyoruz, haykırıyoruz, yazıyoruz, çiziyoruz, ERKEK ÜLKE duymuyor!
Hâl böyle olunca, takdir edersiniz ki, iş başa düştü.
Sokaklara çıkıp “Kıyafetime karışma!” diye bağırmaktan başka çare kalmadı.
Haydi kadınlar, bu akşam 19.00’da Kadıköy Süreyya Operası önünde “Kıyafetime Karışma” diye haykırmaya!
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR
Paylaş