İyi ki doğdun TEMA

Bugün Türkiye’nin 81 ilinde TEMA bağışçıları sayesinde oluşturulan en az bir orman var.
20-25 yıl önce TEMA Vakfı’ndan doğa eğitimi alan, bugün vakfın gönüllüsü, bağışçısı, destekçisi olan 3 milyondan fazla insan var.
Türkiye’nin her ilinde yüzbinlerce gönüllüsü ve destekçisi, tüm illerde temsilciliği, 300 ilçe sorumluluğu ve üniversitelerde 130 Genç TEMA topluluğu var.
TEMA’nın çevre seminerlerinden bugüne kadar 50 binden fazla öğretmen ve 35 binden fazla kamu görevlisi faydalandı.
Yöresel kalkınma dediğinizde de, 250 kırsal kalkınma, koruma ve ağaçlandırma projesi gerçekleştirmiş, doğa konusunda farkındalık oluşturmak için projeler hazırlamış, kampanyalar düzenlemiş bir vakıftan söz ediyoruz. Çevre ile ilgili 90’dan fazla kitabı kamuoyuna kazandırmış bir vakıf.
TEMA’nın doğal varlıkları korumak için attığı hiçbir adım; yaptığı hiçbir itiraz boş değil, eylemlerinin ardında doğanın faydasına bilimsel nedenler var. 25 yılda açtığı veya müdahil olduğu 239 davanın neredeyse yüzde 70’ini kazandı, halen devam eden 68 davası var.
1992’de A. Nihat Gökyiğit ve Hayrettin Karaca’nın önderliğinde toprağı korumak için yola çıkan TEMA Vakfı bu ay 25’inci yaşını kutluyor.
25 yıldır tek bir şey için çalışıyor: Yaşanabilir bir gelecek.
Ve bu geleceğin de ancak çevre bilincine sahip yurttaşlarla mümkün olduğunu bildiğinden, çocuktan yetişkine herkese kılavuzluk ediyor.
Yeri geliyor insanın öğretmeni, yeri geliyor biricik doğanın bekçisi, sesi veya avukatı TEMA.
Daha nice yıllara.

Heykel yapımını izlemek ister misiniz?

Eskişehir Tepebaşı Belediyesi, 10 yıldır düzenlediği Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu aracılığıyla pişmiş toprağı gündeme taşıyıp yaşatmaya çalışıyor. Çünkü pişmiş toprak kentin kimliğinin bir parçası. Tepebaşı, Cumhuriyet’le beraber tuğla-kiremit sektörünün geliştiği bir bölge. Kentin modernleşmesiyle fabrikalar sanayi bölgesine taşınsa da, bölge geçmişini sahipleniyor.
Tepebaşı Belediyesi’nin Başak Kiremit sponsorluğunda düzenlediği sempozyuma Anadolu Üniversitesi de Prof. Bilgehan Uzuner’in danışmanlığı ve Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü ile hem akademik hem de sanatsal destek veriyor.
Bu yıl 24 Eylül’e kadar sürecek olan sempozyumda, pişmiş toprakla ilgili bilimsel sunumların yanı sıra yerli ve yabancı sanatçılar heykeller yapıyor, halk heykellerin inşa sürecini adım adım izleyebiliyor. Ve bittikten sonra bu heykeller sanatçıların bölgeye armağanı olarak Tepebaşı’ndaki parklara yerleştiriliyor. Bugüne kadar düzenlenen 10 sempozyumda üretilen heykeller şimdi buradaki parkları süslüyor.
Sempozyumda, toprak kapta yemek yarışması, tornada şekillendirme yarışması, sergiler ve konserler gibi başka etkinlikler de var.
Yolunuz düşerse bir uğrayın derim.