Paylaş
Ailesi kaçıp evlendiğini sandı ve ona darıldı. Oysa Aylin kaçırılmış ve zorla evlendirilmişti.
Kocası ‘kasten yaralama’ gibi suçlardan 8 yıl hapis yatmış, evlilikleri süresince de hapse girip çıkmış bir adamdı. Evlendikleri günden itibaren Aylin’e şiddet uyguladı; “Ben örgüt üyesiyim. Sana ve ailene zarar veririm” diyerek onu çaresiz ve yapayalnız bu evliliğin içinde tuttu. Bir oğulları oldu; şimdi 4 yaşında. Aylin korkusundan olan biteni ailesine hiç anlatamadı. Evlilerken, adam cezaevine girdiğinde bile kaçıp gidemedi Aylin, kafasında yerleşik “Beni nasıl olsa bulur” düşüncesiyle.
İki kez gözünü kararttı ve boşanma dilekçesini aile mahkemesine sundu.
2015’te Gaziosmanpaşa Aile Mahkemesi’ne verdiği dilekçeye ‘şiddet gördüğü için boşanmak istediğini’ yazdı. Duruşma günü kocası “Boşanırsan buradan sağ çıkamazsın” diye onu tehdit edince mecbur caydı.
‘SENİ DÖVMEKTEN ELİM ACIDI, O YÜZDEN SENİ ÖLDÜRECEĞİM’
Bunun üzerinden 3 yıl geçti ama nasıl geçti?
Aylin sürekli kocası tarafından şiddet gördü, ölümle tehdit edildi; her seferinde şiddetin izi morluklar iyileşene kadar evden çıkamadı. Adam Gazi Kent Ormanı’nda işlettiği çay bahçesinde bile herkesin gözü önünde Aylin’i darp ediyor, kimse uzanıp da müdahale etmiyordu.
4 yaşındaki çocukları, bir çocuğun asla görmemesi gereken şeyler gördü. Babasının gardırobun üstündeki silahlarından haberdardı ve defalarca annesini ölümle tehdit ettiğine tanıktı.
Aylin iki buçuk ay önce yine gözünü kararttı ve Diyarbakır’a ailesinin yanına kaçtı, yeniden boşanma davası açtı. Ama kocası yakasından düşmedi. Aylin mecbur İstanbul’a döndü. Eve gitmek üzere bindiği arabada kocası direksiyonu ormana kırdı. Aylin’i orada darp etti, üzerine köpek saldı ve arkadaşlarından silah istedi. Aylin “N’olur vermeyin” diye yalvararak o anda oracıkta ölmekten kurtuldu.
O haftanın sonunda, gecenin bir vakti Aylin evde uyurken, kocası eve geldi; “Seni ormana götürüp orada öldüreceğim” diye bağırıp çağırdı. İçeride çocuk uyuyordu, Aylin’in ısrarlarıyla evde kaldılar. Adam “Ben yapacağımı burada da yaparım. Seni dövmekten elim acıdı. O yüzden seni dövmeyeceğim, öldüreceğim” diyerek yatak odasına geçti. Aylin’i de zorla getirdi. Gardırobun üzerinden pompalı tüfeği aldı ve Aylin’in çenesine, sonra alnına ve vücudunun değişik yerlerine dayayarak “Nerenden vurayım seni?” diye sordu.
Aylin silahı ters çevirdi. Çekiştirip dururken silah patladı ve adam öldü.
Aylin oğlunu aldı, abisine emanet etti ve karakola gidip teslim oldu.
Şiddetin tüm izlerini yüzünde ve vücudunda taşıyan Aylin’in çelişki barındırmayan ifadesi üzerine savcı ve hâkim bunun meşru müdafaa olduğuna kanaat getirdi.
Fakat ölen kocasının çevresi öyle tehditler savuruyordu ki, hâkim Aylin’i korumak için tutuklanmasına karar verdi. Aylin o gün salıverilseydi can güvenliği olmayacaktı.
TEHDİTLER VE İNTİKAM MESAJLARI
Tehditler sürüyor. Adamın abisi sosyal medyada “Ant olsun, senin başına mermi atanların gövdesinde baş bulamayacaklar” diye yazıyor. Aylin’in abisinin yaşadığı mahallenin kahvesine gidip soranlar oluyor.
Bir yandan da adamın yakınları “Aylin kocasını uykusunda öldürmüş” yalanını sosyal medyada yayıyorlar.
Adamın yakınları çocuğun velayetinin Yalova’da yaşayan ve hiç tanımadığı babaannesine verilmesi konusunda ısrarcı oldu. Velayet babaannede olsun ama çocuğu mahalleli büyütsün istiyorlar!
Ve ne yazık ki dün Aylin’in ablasının verdiği bilgiye göre mahkeme, çocuğu Çocuk Esirgeme himayesinden çıkarıp babaannesine verdi. Sizce bu çocuğa, hiç tanımadığı babaannesi mi bakacak, yoksa onun velayetinde babasının silahlı çevresi mi?
İlk başta işlevsel olan tutuklama artık sonlandırılmalı ve Aylin çocuğuna kavuşmalı.
Aylin hayatının geri kalanında devlet tarafından korunmalı. “Hayatı boyunca her yerde Aylin’in peşinde olacaklar” diyor ablası. Bu duymazdan gelinmemeli.
Paylaş