Paylaş
Öğrendiğime göre ben yaşlanmıyor, ihtiyarlıyormuşum.
Bu teşhis, Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’a ait.
Bir basın toplantısında dile getirmiş.
Arkadaş aklınca espri yapıyor.
Bana bu teşhisin konulmasının nedeni, geçen hafta bu sayfada yayımlanan yazım.
Bodrum Bitez’de, bir mekânda canlı müziğin gece saat 02.30-03.00’e kadar sürdüğüne dikkat çekerek, bunun nasıl olabildiğini sormuştum.
Bu amaçla bir rüşvet alınıyorsa, bundan biz mahalle sakinlerinin de payına düşenin dağıtılmasını istemiştim.
Nedendir bilinmez, bu yazım üzerine Kocadon, ayağına basmışım gibi yerinden sıçramış!
Niye vali, kaymakam değil de önce o yerinden sıçradı acaba?
Diyor ki, “Artık Kasım 15 ile Nisan 15 arasında Bodrum’a gel”; onun dışında otur oturduğun yerde!
Emredersiniz beyim, başka arzunuz da var mıydı?
Diyor ki, yazımla Muğla ve Bodrum’daki kamu yöneticilerini töhmet altında bırakmışım.
Evet, töhmet altında bıraktım! Evet, onları görevlerinin gereklerini yerine getirmedikleri için suçluyorum.
Çünkü bu gürültü, bunca şikâyete rağmen (şikâyet eden sadece ben değilim) kesilemiyorsa bunun tek bir nedeni olabilir: Kamu görevlileri başlarını öteki tarafa çevirmek için bir sebep sahibidir!
Eğlenceyi uzatmak, kuralsız olmak
demek değildir
Bodrum, özel bir tatil yeri. Bu nedenle Bodrum’da yaşayanların, Bodrum’a tatil için gelenlerin eğlence yerlerinden kaynaklanan gürültüye katlanmayı göze almaları da gerek.
‘Gürültüyü önleyeceğiz’ diye Bodrum eğlencesinin bitirilmemesi gerektiği üzerine çok yazım bu gazetede yayımlandı.
Bu, kuralsızlık demek değildir.
24.00’e kadar, hatta bayram gibi özel tatil günlerinde biraz daha fazlasına herkes tahammül etmeli, zaten ediyoruz da.
Bu konuda yayımlanan genelge ve yönetmelik sayısını hatırlayanınız var mı?
Türk Ceza Kanunu’nun ‘gürültüye neden olma’ başlıklı 183’üncü maddesi, başka bir kimsenin sağlığının zarar görmesine yol açacak şekilde gürültüye sebep olan kişinin iki aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılacağını hükme bağlıyor.
Elbette sağlığın bu nedenle bozulduğunun bir kurul raporuyla tevsiki gerekir.
İşin bu kısmını geçiyorum.
Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu’nun 14’üncü maddesinde, “Şehir ve kasabalarda gerek mesken içinde ve gerek dışında saat 24.00’ten sonra her ne suretle olursa olsun civar halkının rahat ve huzurunu bozacak surette gürültü yapanların polisçe men olunacağı, bu yasağı dinlemeyenler hakkında Ceza Kanunu’nun 546’ncı maddesine göre takibat yapılacağı” belirtiliyor. Aynı görev, başka bir yönetmelikle Jandarma’ya da verilmiş bulunuyor.
Pek çok tatil yeri gibi Bodrum’un da iki yüzü var ve bu ikisini dengelemek mümkün.
Bu görevler
neden yerine getirilmiyor olabilir?
Kabahatler Kanunu’nun 36’ncı maddesinde, başkalarının huzur ve sükûnunu bozacak şekilde gürültüye sebep olan kişiye veya işletme sahibine idari para cezası verileceği, idari para cezasına kolluk veya belediye zabıta görevlilerince karar verileceği yazılı.
Büyükşehir Belediyeleri Kanunu ve Belediye Kanunu da bu konuda, bu kurumlara düşen görevleri tanımlıyor.
Kanun ve yönetmeliklerin kamu görevlilerine bu kadar açık olarak verdiği görevlerin yerine getirilmemesinin ne sebebi olabilir?
Ben söyleyeyim:
1. Kamu yöneticisi işinin gereklerini yerine getirmeyen, yetersiz bir kişidir. Maaşını alıp emeklilik yaşının gelmesini bekliyordur.
2. Kamu yöneticisinin emrindeki kamu görevlileri, yöneticilerini deyim yerindeyse sallamıyordur.
3. Kamu görevlileri, görevlerinin gereklerini yerine getirmemek için rüşvet alıyorlardır.
Bu üç ihtimalden biridir söz konusu olan.
Muğla Valisi ve Bodrum Kaymakamı, bürokrasimize özgü bir tutumla tam siper olup konuyla ilgili bir açıklama yapmadılar.
Unutturmaya çalışmak bürokrasimizin temel özelliğidir ama bu kez unutturmak onlar için zor olacak, ben haber vermiş olayım.
Bodrum Belediye Başkanı da “Ben görevimin gereklerini yaptım. Bu işletmeye şu şu tarihlerde şu uyarıları yaptım, bu cezaları kestim, aha bunlar da makbuzların kopyasıdır” diyemiyor da benim ne zaman Bodrum’a gelip ne zaman gelemeyeceğime karar veriyor.
O işletmenin
sahibi de aradı
Ben ne zaman istersem o tarihte Bodrum’a geleceğim bayım.
Bodrum’u seviyorum, mandalinasına hastayım.
Öte yandan artık ses teknolojisi o hale geldi ki kimseyi rahatsız etmeden geç saate kadar müzik yapabilmek de mümkün.
Bu, geri dönüşü çok zor olacak bir yatırım mıdır?
Not: Yazımla ilgili olarak söz konusu işletmenin sahibi de aradı. Bodrum’a gittiğimde kendisine uğrayacağım ve size iletmemi istediği bir şey varsa, bu köşede yer vereceğim.
Paylaş