Tutunanlar

Dünyanın hemen her ülkesinde büyük kalabalıklar ekmeğini kazanmanın kavgası içinde...

Lakin kazandıklarını da tüketmenin arayışında.

Kırık hayatların kucağında yaşayanların durumuna karşı duyarsızlıklar da büyüyor...

Oğuz Atay’ın ‘Tutunamayanlar’ eserinde anlattığı gibi, kendinden kaçanların ve yalnızlığa alışkınlıklarını arttıranların kalabalıklaştığı bir süreçten geçiyoruz.

*

Manevi boşlukların içinde dolaşanlar, eşyalara ve taşınmaz mallara tutunarak yaşıyor.

Şöhretine, parasına, malına, makamına, arsasına, evine, arabasına tutunarak yaşayanların ölene kadar mutlu olamadıklarını belirten uzmanlar, tüketerek kendini mutlu etmek isteyenlerin sayısının arttığına dikkat çekiyor...

Ve tüketim çılgınlığını körüklemeye ise çocukları etkilemekle başlanıyormuş...

*

Oyuncak sanayisinin 25 milyar dolara vardığını açıklayan ve bu rakamlarla dünyada milyonlarca çocuğun karnının doyurulabileceğini vurgulayan uzmanlar şunları söylüyor:

Çocuklar büyüdükçe tüm bu oyuncaklar çöpe gidiyor... Milyar dolarları çöplere atıyoruz...

Ve her şeyin azıyla yaşamayı öğrenmenin ve öğretilmesi lazım geldiğinin altını çiziyorlar...

*

Eşya bağımlılığı toplumları endişeli yaşamların kıyısına sürüklüyor.

Edindiği her şeye âşık olan, sonra da kaldırıp bir köşeye atan ve sürekli kendini yenilemektense eşyalarını yenileyen ve hayatın tüm amacını alışverişten ibaret sayanlar tüketim hastalığının gizli etkisi altında gün tüketiyor...

Amerika’da tüketim çılgınlığı zirveye varınca dönemin Başkanı Jim Carter, ulusa sesleniş konuşmasında diyor ki:

Sorunumuz yakıt kuyruklarından, enerji kıtlığından, enflasyon ve ekonomik durgunluktan daha derin. Güçlü aileleriyle, birbirine bağlı toplumlarıyla, çalışkanlığıyla gurur duyan bir milletten artık birçoğumuz rahata düşkünlüğe ve tüketime tapma yolundayız.

*

Ve Başkan Jim Carter bir tehlikeye dikkat çekiyor:

İnsanlık kimliğimiz artık ne yaptığımızla değil, nelere sahip olduğumuzla ölçülüyor. Şunu keşfettik ki bu eşyalar, bu tüketim malları hayatın anlamına ulaşmamıza yardımcı olmayacak.

Kısacası, biriktirilen eşyalar hayatımızdaki amaçsız boşlukları doldurmayacak...

*

İsrafın boyutlarının ne duruma geldiğini anlayabilmek için dünya israf raporlarına bakmak yeterli...

Tüketerek var olamayız ve hayata tutunamayız...

Tutulanlardan olabilmek için israf ve tüketim çılgınlığından uzak durmalıyız...