Tecrit günleri

Ve demiş ki:

* Ayasofya, Suriye, Libya, Akdeniz... Savaş kapımızda...

* * * 

Dergi, AB ülkelerini ve Haçlı lobisini kışkırtarak aklı sıra Türkiye ile ilgili korku salıyor...

Birileri kendilerine “Libya’da ne işiniz var?” sorusunu soramıyor...

Ve İran, Irak, Suriye, Tunus, Fas, Lübnan ve Mısır’da...

* * * 

Kozmetik, moda, aşk, edebiyat ihraç eden Fransa’nın gizli yüzünü, amaçlarını ve yaptıklarını anlatan, yazan da yok... Humeyni’yi yıllarca ülkelerinde besleyip büyüten, darbe yaptırıp rejimi yıkan Fransa’nın Ortadoğu’da neler çevirdiğini bilmiyor değiliz...

Arafat’ın Paris’teki Percy Askeri Hastanesi’ndeki esrarengiz ölümünü de...

Yıllarca süren davalar sonrasında Arafat’ın sağlık dosyasında idrar ve kan tahlillerinin nasıl kaybolduğunu da...

* * * 

Arafat’ın naaşından alınan örnekler ile ilgili İsviçreli uzmanlara göre “18 kat fazla polonyum saptandı” açıklamalarına rağmen dosya kapatıldı...

Biz ise konuya Fransız kalmıştık...

Kaddafi’nin yakalandığında Fransız gizli servisine ait bir ajan tarafından öldürüldüğünü de biliyoruz...

Türkiye’nin artık kararlılığını test etme dönemleri gelip geçti...

* * *

ABD, Çin, Rusya ve Hindistan arasındaki çıkar çatışmaları her geçen gün kendini farklı bir bölgede açığa çıkarıyor...

Rusya’nın sıcak denizlere inme sevdası...

Ortadoğu, Afrika ülkelerindeki kaynakları paylaşma savaşlarıyla dünyayı büyük bir tehlikenin eşiğinde getiren küresel güçler geleceğe ilişkin istikrarsızlığı gittikçe derinleştiriyor...

* * * 

Tahterevalli oyunlarıyla birbirlerini küresel piyasalardan tecrit etmeye çalışanlar dünyayı çalkantılı bir sürece getirdiklerinde kimse bir şey diyemiyor...

Türkiye söz konusu olduğunda ortalık yangın yerine çevriliyor...

Karşılıklı bağımlılık iplerini sürekli geren, istediklerini aldıklarında ise ipleri gevşeten güçlere Türkiye artık dur diyebiliyor...

* * * 

Ve Ayasofya...

Rusya bile “Türkiye’nin iç meselesidir” diyebiliyor ama içimizdeki kronik muhalifler tazminat davalarından söz ediyor...

Yüzyıldan beri Türkiye’yi dünyadan tecrit ederek ve kendi sınırları içine mahkûm eden anlayışa teslim olunmuyorsa ve karşı duruş sergileniyorsa bedeli ne olursa olsun artık buna herkes katlanacak...

* * * 

“Hava ve Uzay Gücü” başlıklı konferansta konuşan İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace, insansız hava araçları (İHA) konusunda Türkiye’yi örnek göstermiş...

İngiltere’nin başka ülkelerden ders alması gerektiğini vurgulayan Wallace demiş ki:

* Türkiye’nin 2019 ortasından bu yana Bayraktar TB-2’leri Libya’da nasıl kullandığına bakın.

* Bu İHA’lar istihbarat topladı, gözetleme yaptı ve cephe, tedarik hatlarını ve lojistik üslerini hedef alan operasyonlar yaptı.

* * *

Wallace, Türkiye’nin Libya, Suriye’de oyun değiştirici bir güç olduğunu söylüyor ama içimizdeki muhalif koro ise tecrit edilmeye razı olmuş ve hâlâ “Evde kal Türkiye” şarkısını söylemeye devam ediyor...

Evde kalarak büyük Türkiye olunmuyor!