Tahterevalli günler

Sadece uygarlığın değil aslında bütün insanlığın da...
Kim güçlüyse kuralı koyup dünyayı ayağa kaldırıyor.
Haklıymış, haksızlığa uğramış diye ayırt eden yok.
İlk kurşunu kim atıyorsa pis bir savaşı kazanıyor.
İlahi adalet unutuluyor.
***
Kirleterek sahipleniyoruz.
Ve kirletilişlerin şahidiyiz.
Kimseler ‘Dur’ diyemiyor.
***
Acımasız bir çağın ortasındayız.
İtibar suikastlarının her gün yeni çeşitlerine şahit oluyoruz.
Hayal bile edemediklerimizi insanlar düşünebiliyor ve uygulayabiliyor.
İnsan insanın kurdu olmuş.
İftira, yalan rüzgârlarıyla öyle hayatlar söndürülüyor ki...
Ve bütün bunlar dijital devrim diye övündüğümüz teknoloji sayesinde gerçekleşiyor.
İsimsiz, kimliksiz, ifadesiz ve merhametsiz milyonlarca maskeli yüzlerin dijital dünyada yapmadığı bir kötülük kalmadı...

***
Kahvehanelerde sabahtan akşama kadar konuşulan tüm dedikodu ve iftiralara dair ne varsa kamuoyuna yansıtanların ne elde ettiklerini hâlâ anlayabilmiş değiliz.
Ve bu çağın ideolojik esirleri haline getiriliyoruz.
Kaç yüzyıl daha sürecek bilmiyoruz.
Kimse de bilmeyecek...

***
Küresel iktidarlar evrensel gerekçeler uydurmakla meşgul.
* Kimyasal silah
* İnsan hakları ihlali
* Demokrasi yetersizliği
* Arap Baharı
* Diktatörlük
* Terör
* Çevre kirliliği
* Balinalar
* Emisyon
* Ekonomik kriz
* Ve silahsızlanma

***
Afganistan, Irak, İran, Yemen, Libya, Cezayir ve Tunus dosyaları hep bu uydurulmuş gerekçeler üzerine inşa ediliyor.
Ve Sudan...
Rusya da boş durmuyor tabii ki...
Ülkemiz için de yığınla uyduruk gerekçeler, senaryolar devreye sokulmak isteniyor ama bu süreçleri birlik ve beraberlikle atlatacağımıza inanıyoruz.

***
Filozof Michel Serres gelinen noktayı şöyle özetliyor:
* Dünyamızda her bakımdan kayda değer dönüşümler doğuran dijital devrim bu...
* Ahalilerin, kültürün, insan ilişkilerinin, mesleklerin bağrında, dolayısıyla bunların sonucu olarak da modern dünyaya bakışımızda bir devrim.
* Bu devrimin çağdaşıyım.
* Zaten bir filozof, zamanının tanığı olmaktan başka nedir ki?
* Bir uygarlık tahterevallisindeyiz.
* Dijital devrim bir demokratik ütopyayı andırıyor!

***
Evet, biz de bu dijital devrimin terörize dönemlerini yaşıyoruz.
Ve bu terör bir gün herkesi vuracak.
Hepimiz bir adaletin simgesi teraziye sığınmış iken anlıyoruz ki artık herkes tahterevalli üzerine oturuyor.
Kimler bizi kaldırıyor ve indiriyor bilmeyeceğiz.
Daha ötesi kim dost, arkadaş ve düşman asla göremeyeceğiz, tanıyamayacağız...
Bazen en yakınınızda, bazen en uzağınızda...