Söylenmeyecek şeyler

Bilmiyoruz... 

Haberin Devamı

Ne tartışmayı ne de anlatmayı...  

Her akşam ekranlarda halkı bilgilendirmek amacıyla yayınlanan sözde tartışma programlarını izleyenlerin ruh hallerini merak ediyoruz...

Kavgaların adreslerine dönüşen ekranlarda, akşam kim daha çok bağırıyorsa sabah şöhret oluyor.

Konuşmacılar ekranda kendilerini böylesine kaybederse kahvedekiler ne yapar, diyoruz...

Söylenemeyen değil, söylenmeyecek şeyler konuşuluyor.

Ve de anlamsız...

*

İki profesör...

Aynı zamanda rektör...

Diğeri de profesör...

Aynı zamanda avukat...

“Her şeyden anlıyorsun” diyecekleri yere ağır argo bir kelimeyi ancak bulup söyleyebilenler, ne acıdır ki öğrencileri yetiştiriyor...

*

Bir rektör her akşam televizyonlardaki siyasi tartışmaların bir tarafı olma ihtiyacını neden hissediyor anlamakta zorlanıyoruz...

Haberin Devamı

Taraf olmakta problem yok ama taraftarlık ilim insanlarına yakışmıyor.

İhtiyatlı cümlelerle derdini anlatamayanlar, ekranlarda öfkesine yenik düşüyor...

Rektör olduğu üniversitenin başarılarını ya da eğitim sisteminin yanlışlarını konuşmak yerine siyasi bir kavganın tarafı olması üzücü...

Bir araya gelip konuşarak sorunları tartışmak yerine kavga ederek barıştan, sevgiden ve uzlaşmadan uzak bir yerlerde dolaşmaları da...

*

Eskiden bu tarz kavgalar TBMM’de olmaktaydı...

Her akşam televizyon haberlerinde de yayınlanmaktaydı...

Televizyonlara sınırlama getirilince artık TBMM’deki kavgaları kimse göremiyor...

İyi de oldu...

Çünkü milletvekilinin biri kürsüde konuşurken elli kişi kürsüye doğru saldırıyordu...

Biri bardak fırlatıyor...

Bir diğeri ise silah çekiyordu...

Sınırlama yüzünden TBMM’de kimse artık tribünlere oynamıyor...

*

Eskiden sokaklarda savaşılıyordu...

Cebinde gazetesine göre insanlar kurşunlanıyordu...

Ya şimdi?

Her kavgayı, savaşı izlediğimiz için vardığımız yer burası...

Konferans ve sempozyumlarda ise uyuyoruz ama kavgaları pencerelere çıkıp izliyoruz...

Kavgaları seyretme alışkanlığına yakalanmış toplum ne zaman iflah olur bilmiyoruz...

*

Siyasi tartışmalarla büyük kalabalıkların ömrünü tüketmek yetmiyormuş gibi gündüz kuşaklarıyla evdekilere de kavga seyrettiriliyor...

Haberin Devamı

Gündüz kadınlar, akşam ise erkekler ekranlarda bağırıp çağırıyor...

Oysa bu ülkenin söylenmemiş fikirlere, projelere, sözlere ve tartışmalara ihtiyacı var...

Kavgalara ve söylenmeyecek şeylere değil...

Ve de ‘rabarbacı’lara değil!

Yazarın Tüm Yazıları