Paylaş
Ve sanki yaşarken sonraki günlerde yaşayacak olan milyarlarca insanın da yaşamını özetlemiş.
Diyor ki Bukowski:
Gerçeklikten, yaşamaktan korkuyorlar çünkü.
Bu yüzden hep televizyon izleyip fal baktırıyorlar.
Onlara yalan söylerseniz sizi severler, en çok sizi severler.
Gerçekleri hatırlatırsanız sizden uzaklaşırlar, bazen nefret bile ederler.
*
“İnsan insanın kurdudur” denilen günlerden geçiyoruz.
Herkes bir yerlerde birilerini yalanlarla kandırabilmenin peşinde...
Ve sürekli sonraki günlerini düşünüp planlar yapıyor.
*
Herkes farklı bir hesap veya kitapların içinde...
Birilerinin düşeceği, birilerinin yükseleceği gizli planların telaşında günler tüketiliyor.
Ve sanki sonraki günler yükselen hiç düşmeyecekmiş gibi...
*
Adil olunmadıkça hiçbir şey düzelmiyor, düzelmeyecek de.
Hayat yolculuğunun yol haritalarındaki pusula kişisel menfaati gösterdiği müddetçe...
Ve sonraki günler uğruna ayrıcalık peşinde koşarken insanların haklarını çiğnedikçe...
*
Adil olan dengelidir, merhametlidir, bağımsızdır...
Dünya bugün tüm sıkıntılarını adil olmayan bir gelir dağılımı yüzünden yaşıyor...
Ve sonraki günlerin hesapları uğruna savaşlarda milyonlarca insan öldürülüyor...
*
İkiyüzlü dünyanın bir yarısını güneş aydınlatırken diğer yarısı karanlıkta.
Ne kadar da yanınızda, uzağınızda yaşayan ikiyüzlü insanlara benziyor.
Ve sonraki günler düşünülerek bir yüzünü aydınlıkta, bilmediğimiz kaç yüzünü karanlıkta dolaştırıyor.
*
Birileri suçluyor, birileri suçlara gerekçeler uyduruyor...
Kimler itiyor, kimler tutmuyor ve kimler kaldırmıyor belli değil.
Ve sonraki günlere kavuşacakmış gibi herkes uzun bir yolculuk hesabı yapıyor...
*
Dünya kıyamet günlerine doğru alabildiğine dönüp duruyor.
Herkes farkında olmadan hayat yolculuklarında tükeniyor.
Ve “bazıları seçimlerinin, bazıları da seçemediklerinin” bedelini ödüyor.
*
Açgözlü dünyanın açgözlü çocukları her geçen gün büyüyor...
Kimse durup bir gün kendi defterini açıp ağlamıyor.
Ve sonraki günlere dair açgözlü hayallerin ihanetleri yazılıyor.
*
Kısacası, herkes yarınlar için koşturuyor.
Rahmetli Tarık Buğra’nın sözü aklımıza düşüyor yine:
Yarın diye bir şey yoktur.
Ve herkes için bugün vardır...
Yarınlar hepimiz için meçhuldür...
Paylaş