Sınırda yaşayanlar

Daha geçen gün Edirne’nin İpsala ilçesinde sınırı geçen ve Yunanistan topraklarına giden düzensiz göçmenlerin birçoğunu nasıl öldürdüklerinden de...

12 kişi Yunan sınırında donarak ölmüştü...

İçlerinde çocuklar da vardı...

Ayakkabıları ve elbiseleri çıkarılmış halde bulunan düzensiz göçmenlerin cesetlerine ait fotoğrafları görünce AB’nin insan haklarından ne anladığına bir kez daha şahit oluyorduk...

*

Sınırlarından istediklerini sorgusuz sualsiz geçiren Yunanistan, içimizden giden darbecileri ve PKK’lıları ise hiç geri göndermiyor...

Ve yasal yollardan istenmesine rağmen iade etmiyor...

AB bu konudaki ihlallerle ilgili de bir şey demiyor...

Batı çirkin yönlerine bir yenisini daha ekliyor...

Doğu’ya arkeolojik bir toprak parçası gibi bakan AB ülkeleri değişir gibi görünse de aslında her geçen gün daha da acımasızlaşıyor...

Düzensiz göçmenleri sınırlarında ölüme terk edenlerin Ukrayna konusunda Rusya’ya insanlık dersi vermesini de anlayamıyoruz...

Çünkü, Rusya’nın sınırlarına yaklaşmasından korkuyor...

Yoksa derdi Ukrayna’da yaşayan insanlar değil...

Batılı aydınların da ikiyüzlü bu politik duruşa isyan ettiği yok...

*

Hayatının uzun bir kısmını Sibirya’da sürgünde geçiren Rus filozof Çernişevski’nin hikâyesi düşüyor aklımıza...

Kapitalizmin derin bir eleştirmeni diye bilinen Rus filozof Çernişevski, Petropavlovsk notlarını zindanda küçük kâğıtlara yazıyormuş.

Politik duruşunun faturasını Sibirya’daki sürgünde ağır ödeyenlerden ve zor günler geçirenlerden biri sayılan Rus sosyolog Çernişevski diyor ki:

- Delirmemek için yazıyorum galiba!

*

Batılı medya ve aydınlar ise ikiyüzlü bu duruşlarını saklayarak insanları delirtmek için hâlâ Türkiye’ye insan hakları dersi veriyor...

Büyük bir açık cezaevine dönüştürdükleri AB’nin ikiyüzlü bu duruşundan rahatsız olanlar da Çernişevski gibi yaşadıklarını küçük notlar halinde biriktiriyor...

Çernişevski zindanda yazdığı küçük notları gardiyan Andrei ile dışarı çıkarttırıyormuş.

Mektuplar ise yayıncıya gidiyormuş...

*

Çernişevski o günleri şöyle anlatıyor:

- 4 ay geçti ve ben 2 cilt bitirdim.

- Gardiyan Andrei ise mektup yazdığımı zannediyor. Bilse bir kitabı dışarı taşıdığını, kim bilir bana neler yapar?

*

Büyük bir zindana dönüştürdükleri AB’nin ikiyüzlü bu duruşunu ve düzensiz göçmenlere karşı işledikleri bu cinayetleri kimse yazamıyor...

Ve dur diyemiyor...

İnsanlık sınırlarında yaşamayı sürdürüyorlar...

Lakin insanlıkları da karaya vurmuş durumda...