Piyonizm

NECİP Fazıl çalkantılı yıllarda haykırmış:

Haberin Devamı

- “Bana bir minibüs dolusu adam verin, ihtilal yapacağım!”

İhtilal derken askeri darbeyi kastetmiyordu elbette...

Fikir adamlarının istikbal peşinde dolaşmalarına karşı duruşun bir ifadesiydi.

Ve isyanı...

*

Rüzgârın estiği her yere yel değirmenlerini kuran piyonistlerin sayısı çoğaldıkça o bir minibüs dolusu adamı öldüğü güne kadar bulamadı Necip Fazıl.

Çünkü hemen herkes uzlaşı hesaplarını yapmaktaydı.

Ve bir minibüs dolusu adam yerine bir minibüs dolusu altının peşindeydiler...

*

Dağ gibi bir duruş sergileyenler ise “Ağaçlar ayakta ölür” misali piyonizme direniyor hâlâ.

Yarınları kurtarma ve geçim kaygısıyla yaşayanlara inat...

Bu duruma yüzyıllar önce isyan eden Shakespeare demiş ki:

- “Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.”

*

“Biz insanlar uzlaşarak avunuruz” diyen İsmet Özel ekliyor:

Haberin Devamı

“Uzlaşmaların neyin hatırına yapıldığından habersizsek, henüz uyanmamışızdır.”

Uyanış dediğimiz şeyin, kendi varlığını, kendinin var olduğunu, ortamı ve çevresi tarafından var kabul edilme şartlarını hiçe sayacak bir biçimde kavramak suretiyle gerçekleşebileceğine dikkat çeken İsmet Özel diyor ki:

- “Kendi uyanışımızdan başka bir uyanışa şahit olamayacağımız için, uyanış ödünç alınamaz.”

*

“Bu tartışmanın Türklerin ayakları altında kalan zemini, 27 Mayıs 1960 sabahı kayganlaştırıldı” diyerek uyuyanları uyandırmaya ve umutsuzluğun yaşandığı bir coğrafyada umut ışığını yakmaya çalışan İsmet Özel şöyle diyor:

- “Yarım asra yaklaşıyor ki kayganlığın zilletini yaşıyor Türkler.”

Kaç kişi uyanabildi bilmiyoruz...

*

Bu kayganlığın zilleti yüzden etrafımız bir ateş çemberi...

İçimiz piyonistlerle dolu...

Kimi şehirlerde, kimileri dağlarda eşkıyalaşıyor...

Ve hainleşebiliyor...

*

Kaç asırdan beri arkadan hançerleniyoruz bilmiyoruz ama on altı devletin böyle yıkıldığını iyi biliyoruz...

İçimizdeki piyonistler, dışımızdakileriyle uzlaştıkları müddetçe o minibüs hiç dolmayacak...

Yazarın Tüm Yazıları