Mesafesiz yürüyüşler

Kuralları protesto eden göstericilere “Korona delileri” deniliyor...

Kamuoyunun tepkilerine aldırış bile etmeyen göstericiler maske takmıyor ve sosyal mesafeye inat mesafesiz birlikte yürüyor...

Kurallara aykırı duruş sergileyen yaklaşık 20 bin kişi başbakanlığa yürüyerek “Yaşasın özgürlük” diyerek slogan atıyor...

Ve göstericilerin ellerindeki pankartlardaki farklı bir slogan dikkatimizi çekiyor:

Merkel halkın geldi!

*

Sanki, özgürlüklerini Merkel engelliyormuş gibi...

Öfkeli kalabalıklar birikiyor, biriktiriliyor...

Eski dünya düzenindeki özgür günlerini arayanlar yasaklara alışmak istemiyor...

Kitleler çoğaldıkça rejim problemleri de esas hatlarıyla ortaya çıkacak...

Yeni bir düzen arayışının ayak sesleri başlıyor gibi...

Teknik yeniliklerle ilerleyen Batılı ülkelerin bu kaostan nasıl etkileneceği merak ediliyor...

*

Bütünüyle dönüşme ve özgürlük istekleri X, Y, Z ve Alfa kuşaklarının belki de en büyük arzusu gibi görünüyor...

Direnç güçleri bir merkezin etrafında gittikçe kalabalıklaşan protestocu kitleler ile nasıl mücadele edeceğini düşünmeye başladı bile...

Dünyayı dizayn etmeye çalışan Batı gittikçe dağınık bir hale gelen evinin içini toparlamaya çalışıyor...

*

Maske, sosyal mesafe ve hijyen kurallarının kaldırılmasını talep eden protestocuların sorumsuzca davrandıklarını söyleyen siyasiler hiçbir tedbirin kaldırılmayacağını vurguluyor...

Almanya’da “Evde kal” sloganı bir işe yaramıyor...

Berlin Eyalet Başbakanı Michael Müller göstericilerin gerçeklerin uzağında yaşadığını, bu sorumsuzlar yüzünden başkalarının hayatlarının tehlikeye girdiğini söylüyor...

*

Kısacası, kurallar halkı bunaltmış...

Evde oturarak hayatın acımasız değirmenleri dönmüyor...

Çünkü, hayat pahalı...

Büyük kalabalıklar alışılagelen hayatlarına dönmek istiyor...

Kuralları kaçınılmaz bir çare gören siyasiler “amaç” sloganlarıyla mücadele edemediği gün “araç” sloganlarıyla karşılaşacaklarını çok iyi biliyor...

*

Batı, büyük kalabalıkların düşüncelerinin bulanıklaştığı tehlikeli günlere ne kadar hazırlıklı olduğunu, güvenliği dengeleyici bir politikayı nasıl hayata geçireceklerini düşünüyor...

Burjuva sermayesi ise her geçen gün zor kararlar almaya devam ediyor...

Sanayi devrimini başaran Batılı ülkelerin otomobil fabrikalarında işçilerin sayısı azaltılarak yola devam etmeye çalışılıyor.

*

Dünyayı dizayn etmek isteyen Batılı ülkeler her geçen gün mesafesiz yürüyüşler yapan kalabalıklarla baş etmeye çalışıyor...

Ve o kalabalıklar devleti idare edenlerin kapılarına dayanıp “Merkel halkın geldi” diyecek...

Kısacası, evlerine kapanan milyarlarca insanın asrın yalnızlığına isyanın başka bir adıdır...