Paylaş
İngiltere’de yıllarca IRA örgütünün mensuplarının fotoğraflarının basılması ve röportaj yapılmasını dahi yasaların terör propagandasından saydığı gerçeğini hatırlatıyor ve diyoruz ki:
Dünyanın hiçbir ülkesinde, teröristlerle mücadele eden emniyet ve askeri güçlere ya da devlete hiç kimse “Katliam yaptınız” diyemez...
Ve anayasa mahkemeleri de “Hak ihlali var” diyemedi...
*
“Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen’e” diyen Shakespeare’in şiirindeki gibi bir gerçekle yüzleşiyoruz...
Uzaklardan kalkıp da sınırlarımıza kadar gelerek Taliban, El-Kaide, IŞİD, DEAŞ gibi terör örgütleriyle savaşan ABD ve Batılılar; Irak, Mısır, Yemen, Afganistan, Sudan, Libya ve Suriye gibi ülkeleri yangın yerine çevirdiklerinde, şehirleri harabeye döndürdüklerinde, 4.5 milyon Suriyeli vatandaşı mülteci konumuna düşürdüklerinde, binlerce insanın denizlerde boğulmasına sebep olduklarında içimizdeki aydınların karşı duruş sergileyen bir bildiri yayınladıklarını da hatırlamıyoruz...
Ve PYD/YPG gibi PKK uzantısı örgütlere silah dağıtıldığında da...
*
Ülkeyi kırk yıldan beri kan gölüne çeviren; kadın, asker, polis öğretmen, çocuk, hâkim, savcı, işçi demeden öldüren PKK ve diğer terör örgütlerine “Katliam yapıyorsunuz” diyerek bir bildiri yayınladıklarını hiç hatırlamıyoruz...
Dünyanın hemen her ülkesinde ırkçılığın büyük suç olduğu gerçeğine katılanlar söz konusu bu ülke olduğunda bazı ırklara olağanüstü ayrıcalıklar talep ediyor ve hatta bağımsızlık isteyebiliyorlar...
*
Bu ülkenin terörle mücadeleye giden parasının 600 milyar dolar olduğunu biliyorlar mı?
Umut kişiler içindir, devletin umudu olamaz.
Devlet, duygulardan yoksun kalarak her yapının büyüyen illegal yanlarını bulup yok etmek zorundadır...
Ve bu yüzden artık yargıçlarını diriltmek zorundadır...
*
Yargıçlar, kamu vicdanına göre kararlarını almak zorundadır...
Liberal yorumların ışığında aldıkları siyasi kararlarla kanayan yaraya tuz basmış oluyorlar...
Hukuk, liberal olamaz...
Suç ve ceza kuralının dışına da çıkamaz.
Paylaş