Paylaş
Çekya ve Almanya ortak yapımı film Netflix’te...
Filmde, bombalı saldırının ardından ırksal karşıtlığın ve cadı avının nasıl başlatıldığı ve perde arkasında nelerin yaşandığı anlatılıyor...
Irksal karşıtlıklarıyla gündem olan aktivistlerin sözleriyle eylemleri arasında nasıl bir uçurumun olduğu da...
*
Rejimlerin ikiyüzlülüğüne sözde karşı bir duruş sergileyen bazı aktivistler gizli örgütler kurarak Avrupa’nın her şehrinde yaşayan özellikle Müslüman mültecilere karşı acımasızca eylemler düzenliyor...
Amaçları tüm mültecilerin Avrupa’dan çıkmalarını sağlamak ve kamuoyunu kışkırtmak...
Ve idam cezasını geri getirtmek...
Fransız aktivistlerden biri ise siyasileri kalabalıklara şikâyet ederek diyor ki:
Gel diyenleri duyuyoruz da evine dön diyenleri duymuyoruz!
*
Eylemlerini, karşı duruşlarını, söylemlerini ve sokakların bir anda karışmasını izledikçe bu filmi biz kaç yıldan beri seyrediyoruz diyebildik...
Büyük kalabalıkları bir anda meydanlara döktüklerini, her yeri yakıp yıktıklarını ve insanları sokaklarda nasıl öldürdüklerini de...
*
Berlin’e mülteci olarak bir Alman aile tarafından götürülen Libyalı Yusuf ise gelinen noktadaki umutsuzluğunu şöyle özetliyor:
İzlandalı balıkçılar yüzme öğrenmesini bilmezlermiş, tekneleri alabora olunca boğulmaları çabuk olsun diye...
*
Yani, çırpınmanın bir faydası yok diyor...
Hem balıkçı olacaksın hem de denizlerde fırtınaya yakalanmayacaksın ve teknen de alabora olmayacak...
Elbet bir gün alabora olacağına göre...
Avrupa’nın birçok yerinde mülteci ve sığınmacılara gösterilen şiddet eylemlerinin arkasında gizlenen gerçeklerin ne olduğunu anlatan filmin bize göre izlenmesi gerekiyor...
En azından bazılarının bakış açısını değiştirmesine katkısı olabilir..
*
Fransız şarkıcı ise belki de Avrupa’nın yakalandığı asırlık bir hastalığa isyan ederek diyor ki:
Birine yardıma gidiyorlar ama makineli tüfeklerle...
Issız sokaklardan çıkarın makineli tüfekleri...
*
Avrupa’nın birçok şehrinde sayısız trajik olay ve saldırılar yüzünden savrulmuş sayısız hayatlar var...
Hepsinin hikâyesinin sonu da aynı bitiyor...
Irkçılık kıyamete kadar sürecek gibi...
Bizde de bu tarz olayların perde arkasındaki gerçekleri anlatan filmler çekilebilse diyoruz...
Paylaş