Paylaş
-Şeytan taşlamaktan ibadete vaktin olmadığı günleri yaşıyoruz, bilmiyoruz...
Ve lakin gittikçe günlerden dakikalara düştüğümüzü söyleyebiliriz...
Sosyal medya sayesinde hayatımızın her yanı terörize...
*
Sevimli yüzümüzü kaybediyoruz.
Kimse kimseye sevgiyle bakmıyor.
Matruşka gibi olmuş herkes, başka yüzle bakıyor.
Kaldırdıkça içinden başka bir yüz çıkıyor...
Bu hale nasıl gelindi biliniyor ama nereden başlayacağımızı bilmiyoruz.
*
Sevgi denildiğinde başlarız sıralamaya:
- Ağaçlar,
- Denizler,
- Dağlar,
- Ovalar,
- Akarsular,
- Kediler,
- Köpekler,
- Ayılar,
- Kurtlar,
- Tilkiler,
- Kuzular,
- İnekler,
- Atlar,
- Eşekler,
- Balıklar,
- Ve fareleri çok sevdiğimizi söyleriz.
Kimsenin bu sevgiye itirazı yok, olamaz da.
Lakin içinde insan yok.
Ve insanın içinde insan kalmamış diyoruz...
*
Sıra konuşmaya geldiğinde başlarız sevdiklerimizi sıralamaya:
- Ev,
- Araba,
- Tarla,
- Arsa,
- Şirket,
- Fabrika,
- Kıyafet,
- Yat,
- Kat,
- Villa,
- Yazlık,
- Kışlık,
- Saat,
- Yüzük,
- Altın,
- Makam,
- Rütbe,
- Masa,
- Ve parayı çok seviyoruz.
Kimsenin bu sevgiye itirazı yok, olamaz da.
Lakin içinde insan yok.
Ve insanın içinde insan kalmamış diyoruz...
*
Ve insandan daha çok sevilen şeyler yoktu hayatlarımızda...
İçimizde insanın olmadığı ne varsa çıkartıldığında şeytan taşlamayı da bırakacağız...
Ve işte o zaman yeryüzüne barış, özgürlük, sevgi gelecek...
*
Neylersiniz ki “Adamın adam sevmesi geçti gayri zaman oldu” türküsündeki asrı yaşıyor gibiyiz...
Paylaş