Paylaş
Ve en masumuna da fatura ediliyor.
Klasik, basit ve bin yıldan beri vazgeçilmeyen, gelenekselleştirilen ucuz bir yol...
*
Küresel devletlerin dostlukları böyle...
Ortak hedefleri...
Ve asgari müşterekleri de...
*
Soğuk Savaş döneminde küresel devler bize ihtiyaçlarından dolayı yüzümüze dostluk masallarını anlatıyordu...
Ve göz boyayan yardımlarıyla perçinliyordu...
Meğerse çatışmaların kıyısında dolaşan bir dostluk imiş...
Coğrafi konum masallarıyla vazgeçilmez bir ülke olduğumuza inandırılmışız...
Ve paydaş ülkelerini kendi menfaat çizgilerinde buluşturan küresel devletler iki kutuplu bir dünyayı yarı korkulu yarı mutlu masallar üzerine kurmuştu...
*
Duvarların yıkılmasıyla Soğuk Savaş’ın maskeli balosu sona ermişti...
Ve herkesin gerçek yüzü ortaya çıkmıştı...
Sınır boylarımızda YPG ve PYD’ye silah vermesi açık delili...
Moskova Devlet Üniversitesi Dünya Politikası Fakültesi’nde görev yapan Doç. Dr. Aleksey Fenenko özetliyor...
Çağdaş Türkiye Araştırmaları Merkezi Sosyal Bilimler Bölümü Başkanlığı’nı yapan Tatiana Şuvalova’ya verdiği röportajda Fenenko şöyle diyor:
ABD Bulgaristan ve Güney Kıbrıs Rum kesimiyle ilişkileri geliştirmeyi tercih etti.
ABD’nin farklı öncelikleri ve Ortadoğu’da Suudi Arabistan gibi başka müttefikleri var.
Amerika’nın ve Türkiye’nin çıkarları birbirinden uzaklaşmaya gittikçe devam edecek.
*
Türkiye ve ABD’yi yan yana tutan tek şeyin NATO olduğunu belirten Fenenko:
ABD açık biçimde Türkiye’yi kendi sisteminin dışına ittiğini gösteriyor.
Türkiye, Ortadoğu’da bağımsız politika yürütmesi ve ABD’nin küçük ortağı olmaması gerektiğini biliyor.
*
ABD’nin eskiden Türkiye’ye Sovyetler Birliği’ne karşı bir kale gözüyle baktığına dair gerçeği hatırlatan Fenenko:
ABD için Türkiye, görevi Sovyetler Birliği’ni Karadeniz’de kapalı tutmak ve Akdeniz’e çıkmasına izin vermemek olan küçük bir ortaktı.
Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra doğal olarak Türkiye bağımsız politik aktör haline geldi...
Ve kendi projeleriyle ortaya çıktı, bu durum da Amerikalıların hoşuna gitmedi.
Çünkü bu ABD’nin görüşüne göre çok daha önemli müttefik saydığı Körfez monarşilerinin çıkarlarına dokunuyor.
*
Şimdi küresel devletlerin farklı önceliklerinin bizi nereye savurduğunu daha iyi anlayabiliyor muyuz?
Türkiye’yi ve siyasi iktidarını suçlayarak rahatlamaya çalışanlar bu küresel gerçeklerden haberdar değiller...
Paylaş