Derinleşen çukurlar

Başkalarına yani istemediklerine demokrasi dersi veriyorlar...

Kendilerine sıra gelince sadece birinci önceliklerini gündeme alıyorlar...

Birinci öncelikleri de kendi kazançları...

*

Bize demokrasi dersi verip duranlar Mısır’daki askeri darbeyi destekleyip seçilmiş Mursi’nin zindanlara atılmasına sessiz kalıyorlar...

Ve mahkeme salonunda şüpheli bir ölüme ya da öldürülmesine bile...

Kutuplaşmaya doğru yeniden yelkenler açılıyor sanki.

*

G-20 zirvesi için gittiğimiz Osaka’da birçok lider bu durumu itiraf ediyordu artık...

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, zirve öncesi Financial Times gazetesine “liberalizmin hükümsüz hale geldiğini” söylüyordu...

Başkan Putin diyordu ki:

-Batı demokrasilerinin temelini oluşturan ideoloji “amacının ötesinde’ yaşıyor.

- Liberaller kimseye bir şey dikte edemiyor.

*

Amerika’nın tek taraflı davranışlarından rahatsız olduğunu belirten Putin...

- Çin ve ABD arasındaki ticaret savaşından da sorumludur...

- İran ile Hürmüz Boğazı’nda artan gerilimden de...

*

AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ise Putin’in sözlerine karşı çıkarak demişti ki:

- Liberal demokrasinin hükümsüz hale geldiğini iddia etmek, özgürlüklerin, hukukun üstünlüğünün ve insan haklarının hükümsüz hale geldiğini söylemektir.

- Hükümsüz hale gelen, bazen etkinmiş gibi görünseler de otoriterlik, lider kültleri, oligarkların yönetimidir.

*

Liberal ekonomilerin hükmü devam etseydi belki Doğu Akdeniz de sular bu kadar ısınmayabilirdi...

Ve Ortadoğu’da savaşlar yaşanmayabilirdi...

Uzmanlara göre ABD kendi kurduğu uluslararası sistemin taşlarını söküyor...

Her ne kadar adı liberal olsa da zoraki ve güçlü olanın yanında yer alan bir sistemi sürdürmenin zor olacağına işaret eden uzmanlar diyorlar ki:

- Nükleer silahlanma yarışı başladı.

- Büyük güçler bir araya gelse de anlaşamadan masadan kalkıyorlar...

- Yeni kurmak istedikleri ekonomik modeller anlaşmalarına izin vermiyor, bunu göremiyorlar.

*

Küresel büyük güçler liberal ekonomi politikalarını kendi seyir defterlerine uygun hale getirmeye çalıştıkça, çatışmaların sona ermeyeceği ve krizlerin de devam edeceği konuları ısrarla vurgulanıyor.

Ve açılan çukurların gittikçe derinleşeceğine dikkat çekiliyor...

Bir arada barış içinde yaşamanın, birlikte kazanmanın ve paylaşmanın geleceğine dair umutlu günlerin yeniden keşfedilmesini bekliyoruz...