Derin değişiklikler

ABD’nin abluka siyasetine ‘Asya’da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı’nda “dur” diyebileceğimiz kararlar alınacak mıydı?

Ve “ABD’nin karşısında yeni bir bloklaşma oluşacak mı” diye sormuştuk...

*

Cumhurbaşkanı Erdoğan zirvede çok önemli küresel sorunlara değindi ve şunları söyledi:

- Suriye’de devam eden savaşı görmezlikten gelemeyiz. 4 milyona yakın mülteciyi hatırlatmadan geçemeyiz.

- Bir terör örgütünün bir başka terör örgütü ile yok edilmesi doğru değil.

- Kudüs kırmızı çizgimizdir.

- Dünyada barış ve istikrarın temini için tek taraflı yaklaşımlarla çözüm üretilemez...

*

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte gittiğimiz Duşanbe’de yapılan zirveye Rusya, Çin, Hindistan, Pakistan, İran dahil 27 ülke katıldı... Konferansın 48 maddelik sonuç bildirgesinde ise olası bir dünya savaşına gidişin tüm açık yollarını kapatan ve bize göre ABD’ye açık mesajların verildiği şu başlıklar oldukça dikkat çekiciydi:

*

- Asya ve dünyanın karmaşık ve derin değişikliklerden geçtiğini kabul etmekteyiz.

- BM şartlarına ve uluslararası hukukun evrensel olarak kabul edilen norm ve ilkelerine olan bağlılığımızı tekrar teyit ediyoruz.

- Devletlerin iç veya dış işlerine müdahale etmeme ilkesini tamamıyla desteklemekteyiz.

- İhtilafların barışçıl bir biçimde çözülmesi gerekir...

- Uzayda silahlanma ve silahlanma yarışının geleceği konusundaki endişeyi not etmekteyiz...

*

Anlamadığımız, anlamak istemediğimiz şu...

Çok kutuplu dünya diye birçok oluşum gerçekleştirilmesine rağmen oyun bozucu veya oyun kurucu bir güç birliği yapılamıyor...

Kimileri ABD batıyor diyor...

Ve kimileri ise karşısında gibi duran Rusya, Çin ve Hindistan’ın da ABD’nin pozisyonunu bozacak durumda olmadığına dikkat çekiyor...

Ve diyorlar ki:

- ABD, dünyanın her yerinde askeri operasyon yapıyor ve askeri üs kuruyor... Diğer süper ülkeler yapabiliyor mu?

- Çin kendi nüfusunu doyurmaya çalışıyor hâlâ...

- Rusya ise hâlâ ekonomik olarak büyük sıkıntılar çekiyor...

*

“ABD ekonomisi batmıştır ve ekonomik büyümesi ise asla eskisi gibi olmayacaktır” diyen Nobel ödüllü Prof. Edmund S. Phelps, Çin’i alternatif gösterenlere diyor ki:

- Çin’in ekonomik büyümesinin sürdürülebilir olması ne derece yenilikçi olduğuna bağlıdır...

Prof. Phelps, küresel ekonominin geleceğine yönelik çok olumlu gelişmelerin olmayacağını da ısrarla vurguluyor...

*

Kapalı kapılar ardında yarın Çin veya Rusya’nın ABD ile anlaşması durumunda birçok devletin tost peyniri gibi arada eriyebileceğini vurgulayan stratejistler, derin ilişkilerle derin değişikliklerin her an olabileceğine dikkat çekiyor...

Biz Türkiye olarak derin değişikliklere kapıları sonuna kadar açmadan oyun kurucu ve oyun bozan pozisyonlarımızı gittikçe güçlü kılmalıyız...

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi, “Kasaba devleti değiliz” duruşuna da yakışır davranmamız gerekiyor...