Paylaş
Yeni dünya düzensizliği gittikçe karışıklaşıyor...
Ve bu karışıklıkta güçlü ile güçsüz arasındaki derin uçurumlar dikkat çekiyor.
*
Tweet ile başka ülkelere ayar veriliyor.
Kimse uyguladığı sistemin kör noktalarını görmüyor.
Ve geri dönüşümlerini...
Ya da aykırılıkları.
*
Glasnost’un mimarı Gorbaçov, ‘Yerküre Manifestom’ kitabında diyor ki:
Komünizmin ölümüne uzun zaman sevinilirken, dünyanın diğer meseleleri, zıtlıkları, karmaşıklığı göz ardı edildi.
Fakirlik unutuldu.
Ekonomik gerileme başladı.
Çevre sorunlarında yapıldığı gibi bu iki temel mesele toplumların şuur ve vicdanlarının dışına atıldı.
*
Demir perdeleri kaldıran Gorbaçov, yeni dünya düzeni yerine yeni bir dünya düzensizliği içinde yaşamaya başladıklarını belirtiyor ve şu tehlikeye dikkat çekiyor:
Birçok ülke küresel ilerlemede yer alacak yerde kendi çıkarlarını başkalarına haksızlık yaparak sağlamak aracıyla insanlığın geleceğini tehlikeye atma pahasına daha kötü rollere soyundu.
*
Küçük ülkeleri yıllardan beri büyük bir dilenci yerine koyan global ve güçlü ülkeler sömürgeci anlayışına hep devam ettiler...
Bu sömürgeciliğin bir gün kendilerini de vuracağını hesap etmediler.
Ve hâlâ da etmeye niyetleri yok gibi...
*
Ve yüzyıllar öncesinden Timur Han ise ‘Tüzükat-ı Timur’ manifestosunda diyor ki:
Yeni fethettiğimiz memleketlerin dilencilerinin hepsini toplattırdım, onlara her gün yemek verilmesini söyledim.
Ve bir daha dilenmesinler diye birer damga vurdurdum.
Eğer yine dilenirse imparatorluk sınırlarında dilencilik olmasın diye daha uzak yerlere gönderttim...
*
Halktan alınan vergilerde eşitliğe büyük önem veren Timur Han, ‘Devlet Yönetmek’ adlı eserinde diyor ki:
Vilayetlerin çöl haline getirilmesinden sakınılsın.
Çünkü halkın perişanlığı hazinenin kötü olması, hazinenin kötü olması ordunun bozulması ve bu da devletin çöküşü demektir.
Eğer büyük mülk sahipleri fakirlere haksızlık ederse, malından alınıp mazluma hakkı verilecek...
*
Evet, biri yüzyıllar önce yaşayan bir imparatorluğu yöneten Timur Han’ın, diğeri ise yakın tarihimizde komünizmin defterini kapatan, duvarları yıkan ve demir perdeleri özgürlüğe açan Gorbaçov’un manifestosu...
Yaşadığı düzende insan daha özgür, mutlu ve güvende hissetmiyorsa kendini, sistemin adının yeni veya eski olması çok da önemli değil...
*
Yeni dünya düzeni adı altında başlayan düzensizlikler yüzünden ayakta durmak isteyen tüm güçsüz ülkeleri tehlikelerin eşiklerinde bekleten ihtimal savaşlarıyla diken üzerinde tutuluyor...
Ve kazanan daima yeni dünya düzeninin kurucuları oluyor.
Lakin bir gün kaybedeceğini hiç hesaplamıyor...
Demir perdeli günlere doğru gidiliyor sanki...
Paylaş