Paylaş
Birilerine göre virüsü bulaştıran kişi...
Kimilerine göre de virüsü yenecek adam...
Peki, kendisi ne diyor?
Bulaştırma iddialarıyla ilgili ne dediğini öğrenemiyoruz...
ABD medyası ise bir garip oldu artık...
Dünyanın merak ettiği bu soruyu sorup cevabını alamıyor...
Bill Gates ise virüsle ilgili konuşmaya devam ediyor ve diyor ki:
- Kâbus 2021’e kadar sürecek!
*
Salgına karşı mücadele kapsamında milyonlarca dolar bağış yapan Bill Gates’in koronavirüs salgınını da çok önceden bildiği iddia ediliyor ve konuyla ilgili yaptığı konuşmaları da biliyoruz...
Gates, şimdi ise 7 aşı fabrikası birden kuracağını açıklıyor.
Şimdi merak ediyoruz, Gates başka neler biliyor?
*
Peki, virüsle ilgili dünyanın sayılı medya organları ve yazarları neler diyor?
Senegalli aydın Felwine Sarr, Süddeutsche Zeitung’da yayınlanan yazısında, asıl felaketin Afrika’da yaşanacağına dair iddialara farklı bir bakış açısı getirerek diyor ki:
- Bu ikazın ardında sömürgeci bir zihniyet var!
*
“Hep o eski, gerçeği kavrama zahmetine girmeyen, ırkçı, tepeden bakan tavırların” sürdürüldüğünü yazan Sarr:
- Kimi Avrupa ülkeleri daha uyurken çoğu Afrika ülkesinin vakitlice sert önlemler almış olmasının hiç önemi yok!
Afrika hakkında en korkunç şeylerin beklendiğini, küçük hasarlarla paçayı kurtarmasının imkânsız olduğunu düşünenlere karşı Afrika’nın enfeksiyon hastalıklarıyla ilgili büyük bir deneyimi olduğunu belirten Sarr diyor ki:
- Afrika’nın şoklara karşı daha da büyük bir dayanıklılık geliştirdiğini unutuyorlar. O halde, krizden sonra görüşürüz!
*
Irkçılığın hâlâ ne kadar yaygın olduğundan şikâyet eden The Guardian gazetesi ise:
- Etnik kriterler üzerine inşa edilen eşitsizliklerin ve farklı muamelelerin uzun bir geçmişi var.
Fransa’da yürütülen ve bilim insanlarının yeni aşıları önce Afrikalılarda test etmeyi önerdiği tartışma. COVID-19 toplumlarımızdaki çürümüşlüğü su yüzüne çıkardı.
*
“Almanya’ya giden uçakların havalanmaması gerekirdi” diye söylenmenin aptallık olduğunu belirten Ziare haber sitesi ise:
- İnsanları durduramazsınız, en azından olağanüstü halden daha uzun süre durduramazsınız. Bükreş’te caddelerde trafik artmaya başladı bile, yollar yeniden tıkanıyor. İnsanlar enfekte olma korkusuna alıştı.
Yoksulluk ve ekonomik çöküş korkusunun şu anda daha akut ve yoğun olduğu belirtilen yazıda:
- Kaloşvar’dan kalkan ve kalkacak uçakları dolduran işte bu korku!
*
Ve Tygodnik Powszechny ise ‘home office’ çalışmanın bazı sektörlerde çalışanların ayaklarının yere değmesini sağladığına dikkat çekerek diyor ki:
- Yıllarca akademik titrler, satış raporları, kredi kartları, yayınlanan makale listeleri biriktirdik; gardıroplarımızda beyaz gömlekler, yünlü blazer ceketler biriktirdik; ajandalarımızdaki toplantılar ve seminerler içimizi gıcıklıyordu.
*
“Çoğumuz belli rollere büründük ve bu rollerin gereğini yaptık. Hâlâ da yapıyoruz. Kimse akademik titrimizi ya da başarılı hayatlarımızı almıyor elimizden” diyen Powszechny:
- Ama yine de köpeğin ısırıp parçaladığı terliklerimizle şimdi eski bir koltukta oturuyorsak ve mutfaktaki karımız “Süt kalmamış, gidip alır mısın” diye bağırıyorsa, o rollerin biraz aşındığını gösterir bu bize. Kazanımlarımızın, başarılarımızın ne kadar kısa ömürlü olduğunu gösterir.
*
İşte, dünyanın sayılı yazarları ve gazeteleri kendi ülkelerindeki durumu böyle özetliyor...
Kısacası, çürümüşlük artık her yerde...
Tıpkı virüsün her yerde olması gibi...
Kariyer, şöhret, alkış, para, güç budalaları sabahtan akşama kadar kendilerini bir yerlere taşımayı düşünürken şimdi herkes sağlığının, mutluluğunun ve ekmeğin derdine düştü...
Ve ders alınacağına dair umudum ise yok... Çünkü virüs herkesin ruhuna çoktan girmişti...
Pazartesi yazımızda dünyanın seçkin yazarlarının görüşlerine yer vermeye devam edeceğim...
Paylaş