Bir ihanetin anatomisi

15 Temmuz akşamında yaşanan ihaneti birileri unutturmaya çalışıyor.

Haberin Devamı

Yalanlar ve komplo senaryolarıyla da başka yerlere çekmeye...

Unutarak yaşamayı sevdiğimizi keşfedenler ısrarla bizlere yaşadıklarımızı unutturmak istiyor...

Kendi yalanlarına bizleri inandırmak isteyenler hâlâ demokrasiden, hukuktan söz edebiliyor ve ihanetlerini saklayabiliyorlar...

*

Bu ihanet korosu 1950 yılında rahmetli Menderes ve arkadaşlarına da aynı şarkıyı söylemişlerdi.

Hem de on yıl boyunca...

İçlerinde taşıdığı kin ve nefret yangınını Menderes ile bakanları Polatkan ve Zorlu’nun idamlarıyla ancak söndürebilmişlerdi.

*

94 yılında İz Bırakanlar “Sürgündeki Devlet” adlı televizyon için hazırladığım belgesel çalışmasında rahmetli Aydın Menderes ile evinde yaptığım görüşmede demişti ki:

Annem beni ve kardeşlerimi alıp İsmet Paşa’nın evine götürmüştü... Gözyaşlarıyla halimizi anlatıp yardım istemeye çalışmıştı...

Haberin Devamı

İsmet Paşa annemi dinlemiş ve idamları durdurabilmek için gerekli yerleri arayacağını söylemişti ama sonuç değişmemişti...

*

Yassıada ve İmralı adalarında yaptığımız çekimlerde gördüklerimiz karşısında ise ekip olarak çok üzülmüştük...

Ve o gün içimden, “İnşallah, bir gün burası Demokrasi Adası olur” diyebilmiştim...

Ve yıllar sonra “Demokrasi Adası” olduğunu görmüş ve açılışına davet edilmiştim...

Halkımız ne kadar ilgi gösterdi bilmiyorum ama lunapark ya da kumarhane yapılmış olsaydı kuyruk oluşacağını da tahmin edebiliyorum...

*

Dünü hep unutuyoruz.

Yarınlara gözümüzü dikmiş bekliyoruz.

Menderes’in on yıllık iktidar sürecini çok iyi inceleyip okuduğumuzda meselenin tüm boyutlarını da öğrenmiş oluruz...

Lakin okumayı da pek sevmiyoruz...

On yıl boyunca ne yaşanmışsa aynı oyunların hepsinin yıllar sonra tekrar sahnelenmeye çalıştığını da görürüz...

Sadece oyuncularının farklı olduğunu da...

*

Bin yıldan beri uyanamıyoruz...

İktidar ve muhalefet kavgalarıyla günlerini geçirenler ülkeyi ilgilendiren hayati konularda dahi bir türlü bir araya gelemiyor.

Kimin neye inandığıyla ilgilenmeyen ama neyin doğru oluşuyla daha çok ilgili hale gelen bir millet olabilmek gerekiyor...

15 Temmuz akşamında köprüde, sokaklarda yaşananları ve şehitleri unutmayalım...

Haberin Devamı

Ve hiçbir ihanete izin vermeyelim...

Yazarın Tüm Yazıları