Paylaş
Ne kadar da günümüzü özetliyor.
Kiminle oturup bir çay vakti kadar sohbet etmeye çalışsak hemen sırtındaki hançer yaralarını ve uğradığı ihanetleri anlatmaya başlıyor.
Anlıyoruz ki insan dostluğa, arkadaşlığa ya da vefaya fazla aldanıyor.
*
Prof. Çetin Yetkin savcılık yaptığı dönemlerde bir gözlemini paylaşarak diyor ki:
- Tüm davalar birbirini tanıyanlar arasındaydı...
Sonu karakolda, adliye koridorlarında biten dostluklar, arkadaşlıklar, ortaklıkların hikâyelerini okudukça ne demek istediğini daha iyi anlıyoruz.
*
Dostlukları sürdüremiyoruz...
Birbirini tanıyan, güvenen, sonra da birbirleriyle adliye koridorlarında yıllarca hesaplaşan veya kan dökenlerin hikâyelerini okudukça bu hale ne zaman geldik diyebiliyoruz.
Menfaat en büyük dostluk olduğu müddetçe bu hikâyeler bitmeyecek...
“Adamın adam sevmesi geçti, hayli zaman oldu” türküsündeki gerçeğin kaç yüzyıllık bir dram olduğunu bilmiyoruz ama bir hayli eski çağlara dayandığını biliyoruz...
Ve hatta Kabil’in Habil’i öldürdüğü günden beri diyebiliriz...
*
Haset...
Ve hırs insanoğlunun öldüğünde ancak bırakabileceği pis bir huy...
Cehennem ateşinden bir parça insanın içinde...
Kendini yakıp bitirene kadar sönmezmiş...
‘Vefa’nın ise bir semt adı oluşunun üzerinden belki yüzyıl geçmiş...
*
Herkes iki kişilik ihanetler üzerine konuşuyor, yazıyor ve çiziyor...
Oysa bu ihanetler bir ülkeyi ilgilendirmiyor hiç.
Kim kiminle birlikte sorularının peşine düşen basın ve sosyal medya, bir ülkeye ihanet eden ve kırk yıl yüzünü saklayan FETÖ’cü bir generali, emniyet müdürünü, savcıyı ve hâkimi, yazarı, gazeteciyi yazıp çizmeli ve konuşmalı.
Ve kamuoyuna ilan etmeli...
Çünkü birinin özel hayatındaki yanlışlar birkaç kişiyi ilgilendiriyor ama ihanet şebekelerinin ihaneti bir ülkeyi ilgilendiriyor...
Bizi bu ihanetler ilgilendirmeli...
Kim, nerede, kiminle ve ne yer, ne içer dedikodularından bıkıp usanmadık.
En elit yerlerde bile dedikodularla vakit tüketiliyor.
Filleri görmeyenler karıncalara savaş açıyor.
*
Ve sayısını bilemediğimiz kadar terör örgütü var.
Yıllardan beri eylem yapıyor.
İnsanlarımızı öldürüyor...
Suikastlara imza atıyorlar...
Ve darbelere...
Birkaç simge kişinin dışında kimsenin ne yüzünü ne adını bilen yok ve hatırlayan da.
Neden?
Kırk yıl birkaç manken ve sanatçı dedikodularıyla oyalandığımız için büyük resim hep gizleniyor...
*
Bilmece gibi ihanet günlerinden geçiyoruz...
Çözebilen yok, çözmek isteyen de...
Dün bitti, yeni ihanetlere imza atmak için planlar yapılıyor sanki...
Ve ibret alan, pişman olan da hiç yok...
Paylaş