Bazı şeyler geçmiyor

Lakin hâlâ denetimsiz ve duyarsızca yaşadığımızı da görüyoruz.

Ve afetlere karşı halkın ‘kaderci’ yaklaşımının da devam ettiğini de...

Memleketim olduğu için bu duyguları yakından biliyorum.

37 yıldan beri Elazığ’a gidiyor ve her gittiğimizde olayın daha da vahim olduğuna şahit oluyorduk.

Deprem sempozyumlarında ise açıkça bunları söylüyorduk...

*

Ve ekranlarda yıkılan apartmanları gördükçe artık söyleyecek söz bulamıyoruz.

Deprem kuşağının göbeğinde oturan bir şehirdeki yapıları bugüne kadar denetlemeyen, yapıların durumuna göre gereğini yapmayanlar şimdi ne kadar oturup milletin haline ağlıyor bilemiyoruz ama denetim sistemlerini zorlamayanlar da bize göre suçlu...

“Geçmiş olsun” diyoruz ama bazı şeyler hiç geçmiyor.

*

Daracık sokaklarda karşılıklı apartman yığınları arasına sıkıştırılmış mahallelerden oluşan bir şehirde insanlara alternatif projeler geliştirmek lazımdı.

Preslenmiş gibi çöken apartmanların halini gördüğümüzde, “Bugüne kadar bu yapıları denetlemek kimsenin aklına gelmemiş mi?” sorusunu sormadan geçemiyoruz işte...

Bu apartmanları yapanların, projesini çizen mühendisler ve belediye yetkilileri de dahil yargı önünde hesap vermesi gerekiyor...

*

Fırat Üniversitesi deprem üzerine raporlar yayınlamış...

Sempozyumlar düzenlemiş...

Elazığlı olan Prof. Naci Görür ekranlarda aylar öncesinden söylemiş ve adeta olası depremi haber vermiş...

Bu sorumsuzluk, ilgisizlik neden?

Her soruyu ve sorunu karadeliklere süpürmekle geçiştiriyoruz.

Ve gördüğümüz gibi süpürmekle geçmiyor işte...

*

Ve her şeyi Ankara’dan beklemek ne kadar hatalıysa çürük yapılar inşa edenler, oturanlar da kendileriyle yüzleşmeli artık.

99 depremini yaşamış biri olarak diyebiliriz ki Elazığ depreminde devlet ve yetkililer olağanüstü organize idi...

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ilgili bakanların deprem bölgesine gitmesi bölge halkına “Nerede bu devlet?” sorusunu sordurmamıştır...

AFAD, AKUT ve İHH ekiplerinin kurtarma çalışmaları da oldukça başarılıydı...

1243 yaralıyı da tedavi eden hastaneler de...

Büyük bir kargaşa yaşanmadan büyük bir felaketin önüne geçilmiş oldu...

Lakin Elazığ, Diyarbakır, Tunceli, Malatya ve Adıyaman gibi şehirlerimizde kentsel dönüşüm projeleri hayata geçirilmeli ve eski yapılar yenilenmeli...

*

1500 yılından beri ilk defa 6.8 büyüklüğünde bir depremle karşılaşan Elazığlı hemşehrilerime, Malatya, Adıyaman ve Diyarbakır halkına geçmiş olsun diyor, ölenlere Allah’tan rahmet diliyorum...

Bazı şeylerin geçmesi için bazı şeyleri çözmek gerekiyor...