Paylaş
*
HENÜZ 16 yaşındayken 8 Temmuz 2018’de Çorlu’daki tren faciasında hayatını kaybeden Sena Köse, pırıl pırıl sesiyle söylüyordu bu Nazan Öncel şarkısını...
25 canımızı kaybettik, 328 kişi yaralandı o gün...
Evladını, eşini, kardeşini, arkadaşını bir ihmaller zinciri neticesinde kaybedenlere büyük acılarının üstüne bir de adaletsizlik duygusu vermeyi uygun gördü sırtı sağlam olanın suçundan, günahından kurtulduğu bu memleket.
Kaza sonrasında verilen “Sorumlular cezalandırılacaktır” demeçlerini yutmayacak kadar uzun süredir buralardayız ama saf bir yanımız da var işte, biliyorsunuz...
“Raporlar ortada, yanlı yazılmış raporlar bile ortada... İhmaller çığlık atmış ‘Felaket olduk geliyoruz!’ diye, belki bu kez hakiki sorumlular bedel öder...” diyen iyimser yanımızı hâlâ yaşatmaya çalışıyoruz.
Yine en alt seviyede sorumlu 4 kişi günah keçisi ilan edildi, diğer tüm üst düzey sorumlular “takipsizlik” kararı ile aklandı, paklandı...
Dün ilk duruşma vardı.
Yaşananları gördük hepimiz...
Acılı aileler adliyenin ana girişinden alınmak istenmedi, “Kimlik kaydı yaptırın” denildi, mahkeme salonunun kapıları kapatıldı, içeri girmek isteyen aileler ve avukatlara coplarla müdahale edildi...
Çocuklarının, eşlerinin, akrabalarının hakkını aramak için gelen ailelere bin dereden su getirtildikten sonra nihayet salona girme izni verildi.
Ancak duruşma yine yapılamadı çünkü bu kez de yaşananlardan rahatsızlık duyduğu öne sürülen mahkeme heyeti davadan çekildi...
Altı boşalmış tren raylarını fark etmeyenler...
Çalışmayan sinyalizasyon sistemini dert etmeyenler...
Aşırı yağış sonrası “zahmet edip” hattı kontrol etmeyenler...
İşini yapmak gereği görmeyenler ve bundan dolayı utanmayanlar...
Ülkenin yüreğini yakan bu faciaya kapı aralayanlar...
Hesap vermemeyi makamından dolayı hak görenler...
Evladını kaybetmenin acısıyla uğraşırken bir yandan da gerçeği, gerçek sorumluları ve adaleti arayanları sosyal medyada engelleyecek kadar yüzsüz sorumlular üstlerine alınmıyor elbette günahı...
Biricik yavrusunu, 16 yaşındaki Sena’yı kaybeden aileye “sözde” bir psikolog yollayıp “Daha gençsiniz, başka çocuk yaparsınız” dedirtme yüzsüzlüğünü gösterenler hesap sorulmayacağını düşünüyorlar büyük ihtimal...
Acısıyla yanıp tutuşanların üstüne bir de adaletsizlik duygusunun boca edildiği, mahkeme kapısında itilip kakıldığı bir yerdeyiz...
Ay karanlık, hep karanlık işte sevgili okur bizim buralarda...
Bir ihtimalin olduğu ama hep felakete koşulduğu bir yer bizim buralar...
Ayıp, yazık, günah...
Paylaş