Paylaş
Erdoğan: DEAŞ’ı yenmek için PYD/YPG terör örgütüne ihtiyacınız yok. Biz daha önce de yaparız demiştik, şimdi de yaparız diyoruz.
Trump: Tamam, siz yapın. Bolton hatta mı?
Bolton: Buradayım.
Trump: Çalışmalara başlayın.
14 Aralık Cuma akşamı ABD Başkanı Trump ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki tarihi konuşmanın ayrıntılarını 21 Aralık günü Hürriyet gazetesinden duyurmuştuk. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, gazete ve televizyonların Ankara temsilcileri ile 2018 yılını değerlendirmek için buluştu. Tahmin edeceğiniz gibi ana gündem maddesi tarihi telefon görüşmesiyle ortaya çıkan ABD’nin Suriye’den çekilmesi ve Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna operasyon hazırlığıydı. Bu madde ile ilgili ana başlıkları toplayacağız.
DEAŞ İÇİN EN GÜNEYE Mİ İNİLECEK?
Ankara’nın elindeki bilgiye göre Suriye’de kalan DEAŞ’lı sayısı 2 bin. Teröristler Ebu Kemal’de. Bahsettiğimiz alan Akçakale’ye 300-350 km uzakta. Suriye ile Irak’ın birleştiği noktada. Yani sınırımıza göre en az 300 km derinde, güneyde. Gündemdeki sorulara gelince:
- Türkiye DEAŞ ile mücadele için o derinliğe inecek mi?
- Bölge ülkeleriyle işbirliği yapacak mı?
- Hava operasyonu gündemde mi, kimlerle işbirliği halinde gerçekleşecek?
Sorulardan bazıları bunlar. Kesin yanıtlar yok, olsa da yanıtlar sahadaki gelişmelere göre değişebilir. Ancak bir araya geldiğimiz Mevlüt Çavuşoğlu’nun dikkat çeken mesajları var.
- Suriye’nin neresinde olursa olsun bu temizliği yaparız.
- Koalisyon içindeki ülkeler, Rusya, İran ve Müslüman ülkelerle DEAŞ’a karşı işbirliği yapılabilir. Teröristler, terör örgütleri ve Esad rejimi hariç herkesle işbirliği yapılabilir.
Bu sözlerden yola çıkarak, Türkiye’nin olası senaryolara göre planları hazırlamaya başladığı yorumunu yapmak yanlış olmayacaktır. Bu süreçte özellikle iki ülkeyle, hem ABD ile hem de Rusya ile ayrıntılı konuşulacak. ABD’den gelecek askeri heyet ile yapılacak görüşmelerde ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun Rusya ziyaretinde yapılacak temaslarda bunlar masaya yatırılacak.
FIRAT’IN DOĞUSUNA OPERASYONUN KAPSAMI MI GENİŞLİYOR?
Aslında Fırat’ın doğusuna ilişkin operasyon planları hazırdı. ABD’nin çekilme kararı yeni bir durum değerlendirmesini ortaya çıkardı. Bu durum değerlendirmesi daha çok operasyonun yöntemi, alanına ilişkin. ABD’nin çekilmesiyle ortaya geniş bir alanda güç boşluğu çıkacak. Ana soru:
- ABD’nin boşalttığı alanı kim, hangi güç dolduracak?
Diğer sorular bu ana başlığın altında sıralanıyor. Burada Türkiye açısından hayati olan ABD’nin boşalttığı alanın ve gücün terör örgütleri tarafından doldurulmaması.
Yani, ne YPG/PYD’ye ne de DEAŞ’a müsaade edilecek.
Burada da Türkiye çok yönlü temas trafiği yürütecek. ABD ve Türkiye arasında koordinasyon için oluşturulan askeri heyetler arasında konuşulacak. Diğer yandan Türkiye rejim dışındaki aktörlerle de süreci istişare edecek.
Süreçteki kritik bir diğer soruya gelince:
- ABD’nin çıktığı alana rejim yerleşirse ne olur?
Soruya Çavuşoğlu’nun açıklamaları ile yanıt vereceğiz.
- Rejim ile YPG anlaşır, rejim orayı kontrol etmeye kalkarsa Türkiye için fark etmez. Terör örgütü tehdit ise kimin kontrolünde olursa olsun görevimiz tehdidi yok etmektir.
Yani Türkiye Fırat’ın doğusu için operasyonda kararlı. Başta dediğimiz gibi, yöntemi ve alanı konuşuluyor. Sınırı tamamıyla kapsayan ve alan hâkimiyetini içeren bir operasyonun gündemde olacağı belirtiliyor.
GİDERKEN SİLAHLARINIZI DA ALIN
Türkiye’nin en başından beri uyardığı, dile getirdiği hassasiyeti... ABD silah verdi, yetmedi ağır silah verdi, o da yetmedi askeri ve siyasi eğitim verdi. Çekilmeye karar verdi. O silahlar PKK eliyle Türkiye içinde Mehmetçiğe döndü, dönüyor. ABD, DEAŞ ile mücadelesi bitince silahları toplayacağı sözünü vermişti. Ankara bunu hiçbir zaman inandırıcı bulmamıştı. Bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak örneğini hatırlatarak “Silahlar kalıyor” uyarısında bulunmuştu. Çavuşoğlu’nun açıklamalarından anlıyoruz ki Amerikalılar “Bu silahların bir kısmı kullanılmaz halde” demiş. Bir kısmını DEAŞ’a satmışlar. Bahane üretilebilir tabii ama giderken hiç değilse kalanları toplasınlar.
Paylaş