'Samsun'a çıktım'

“Samsun’a çıktım... Bütün memlekette mevcut milli kuruluşlarla temasa geçmeye ve her yerde teşkilatın takviyesine ve genişletilmesine başladım. İlk önce kendi kumandama dahil olan ve olmayan tüm orduları donatma, aydınlatma ve milli maksat ve teşkilat ile ilgili hususlarda harekete geçirdim. Bu uğurda 13’üncü Kolordu, 15’inci Kolordu, 20’nci Kolordu, 3’üncü Kolordu ve 2’nci Ordu Müfettişliği ve bu müfettişliğin Konya’da bulunan 12’nci Kolordu ve Bursa’da 14’üncü Kolordu ve gerektiğinde doğrudan doğruya bazı tümen komutanlıklarıyla da uzun uzadıya haberleşme oldu.” (Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları)

Haberin Devamı

Küçük boy cep not defteridir. ‘Samsun’a çıktım’ diye başlar 19 Mayıs 1919 tarihinden itibaren yaşananlar. Atatürk’ün sade tek bir cümle ile yazdığı “Samsun’a çıktım” bir ulusun kaderini değiştirecek çok büyük, çok anlamlı bir cümledir. O sade ama dopdolu tarihi, başlangıcı, yeniden doğuşu bu ülkenin gençlerine armağan eder. Her daim o gençlerin ülkenin geleceği olduğuna atıf yaparak...

Samsuna çıktım

DİJİTAL YERLİLERE NE BIRAKACAĞIZ

Atatürk’ten bu yana dünya çok değişse de başta vatanımız olmak üzere, ilkelerinin, sözlerinin, onun ve silah arkadaşlarının bizlere bıraktıklarının anlamı ve önemi hiç değişmedi, sadece çok daha büyüdü, çok daha önemli hale geldi.

Haberin Devamı

Samsuna çıktım

Sizin, bizim, senin, benim ayrımım olmadan, önce herkesin Atatürk’e saygı duyması sonra da mutlaka bıraktıklarının kıymetini bilmesi ve o yolda daha da ilerilere gidebilmek için gerçekten çabalamak, gerçekten o yola baş koyması gerekiyor. Dünya da Türkiye de çok değişse de ilkelerinin ve sözlerinin bugün daha da önemli hale gelmesi onun tarihi, büyük liderliğinin yanı sıra bu ülke için düşüncelerinin ölümsüz, sonsuz olduğunu gösteriyor. Peki biz ne yapıyoruz? Kimimiz orta yaşında, kimimiz yaşlı... Bugünün dijital göçmenleri, bugünün dijital yerlilerine ne bırakıyoruz ya da ne bırakacağız?

DÜNYA AVUÇLARININ İÇİNDE

Bazen onları anlamak zor... Bazen herkes onları anladığını düşünüyor. Üstüne bir de bazen “gençlik isyanları”, “gençlik protestoları” onların haklı olarak anlam veremeyeceği, vermediği şekilde cezalandırılıyor. Mercek altında alınıp inceleniyor kuşakları... Kimi oy için yapıyor kimi sadece anlamak için. Dönüp kimse kendine bakmıyor, belki de asıl bizim incelenip büyük değişime ayak uydurabilmemiz, onları azıcık da olsa anlayabilmemiz için bir yol haritası çıkarmak gerekiyor. Onlar köprüsüz, yolsuz bir ülkeye doğmadı. Onlar dijital dünyanın ortasına doğdu. Onun içi isimleri “Dijital yerliler”... Dünya avuçları içinde. Onun için internetsiz bir dünya düşünmüyorlar, internetleri olmadığında kıyamet kopuyor. Onlara göre devletin onların bazı ihtiyaçlarını karşılaması bir lütuf değil, doğal olan. Hangi ülkede ne konuşulduğunu, hangi ülkede hangi koşullarda yaşandığını anbean takip ediyorlar. Onlar, dünyayı avuçlarına sığdıran bir kuşak. Onları anlamak için yapılan çok önemli araştırmalar var. Önümüzdeki dönemde sizlerle mutlaka paylaşacağım. Ama şunu söyleyebilirim; gelecekleri için ne istediklerini biliyorlar. Çünkü her kavramın idealinin örneklerini yaşayanları tek bir tuşla görüyor, onlarla tek bir tuşla tanışıyorlar. Kendileri ve ülkeleri için özgürlük, medeniyetin en yüksek seviyede olduğu, kısır tartışmaların olmadığı, dünyanın korunduğu, daha basit ama değerlerin daha ön planda olduğu bir düzenden yanalar. Hadi canım diyecek olanlara, daha sonra ayrıntılarıyla yazacaklarımdan bir kısa bölüm paylaşayım. Uzun yaşamak ve mutlu olmak ilk iki istekleri. Bence üzerine mutlaka düşülmesi gereken kavramlar.

Haberin Devamı

BİZİM GÖREVİMİZ

Biz dijital göçmenlerin görevi onlara güvenli, ekonomik refah seviyesi yüksek, kendi kendine yetebilen, evrensel değerlerin hepsinde iyi bir seviye yakalamış bir ülke bırakabilmek.

Bizdeki kutuplaşmanın aksine onlara birlikte olduklarını, birlikte yürürlerse başarılı olabileceklerini, birbirlerine hiç değilse saygı duymaları gerektiğini anlatmak. Bizim görevimiz bu ülkeden gitmeye çalışan gençlerimize, bu ülkede kalmaları için gerçekten onları mutlu edebilecek huzurlu ve gelecek vaad eden bir ortam yaratmak.

Umarım Atatürk’ün çocukları, Atatürk’ün çocukları için kolları sıvar.

Yazarın Tüm Yazıları