Önlemlere rağmen kullanıcı sayısı artıyor - ONLAR ÇOCUK! (3)

18 yaş altı çocuklarımızın tütün, tütün ürünleri ve alkol kullanımı ile ilgili yazı serimize devam ediyoruz.

Haberin Devamı

Geçtiğimiz günlerde Dünya Sağlık Örgütü Dünya Tütün Raporu’nu açıkladı. Raporda Türkiye’nin tütün tüketiminin azaltılması için Dünya Sağlık Örgütü’nün tavsiye ettiği tüm önlemleri tam uygulayan birinci ülke olduğu belirtildi. Bu çok önemli bir başarı. Ancak ortada çok çarpıcı ve şaşırtıcı bir durum var. Dünya Sağlık Örgütü’nün de ortaya koyduğu bu duruma rağmen Türkiye’de tütün kullanımı azalmıyor, aksine artıyor! Üstelik bu artış kadın ve çocuklarda. Sigara kullanım oranı yüzde 31.6’ya çıktı. Bu durumun nedenlerini yetkililerin mutlaka araştırması ve belki de yeni bir eylem planı ortaya çıkarması, seferberlik başlatması gerekiyor.

BAĞIMLILIK AİLE HASTALIĞIDIR

Bu yazı için 18 yaş altı çocuklara nasıl yaklaşılması gerektiği konusunda psikiyatrist Dr. Neslihan Altunsoy ile sohbet ettim. Anne-babalara, velilere çok önemli tavsiyeleri var. Altunsoy diyor ki:

Haberin Devamı

18 yaş altı çocukların psikososyal gelişiminde en değerli görev ailelere düşüyor.

Çocuğun yaşamı anlamlı kılan değerleri kazanabilmesi, yaşamayı seven, kendi bedenini önemseyen bir birey olabilmesi için örnek aldığı sağlıklı yetişkinler olmalı.

Kişi sözüyle değil, davranışıyla örnek olur.

Bağımlılık sadece bireye özgü bir rahatsızlık değil, bir aile hastalığıdır.

ANİ VE OLUMSUZ TEPKİ VERMEYİN

Yani tütün ve tütün kullanımı ebeveynlerde de var ise sorunun çözümüne önce “bizden”, yani “anne-babalardan” başlamak gerekiyor. Peki çocuğumuzun sigara içtiğini öğrenirsek ne yapacağız? Dr. Neslihan Altunsoy, “Öncelikle duygularınızı denetlemeli, ani ve olumsuz bir tepki vermekten kaçınmalısınız. Daha sonra gençle sorunu hakkında konuşacak kişiyi belirlemeniz gerekecek. Bu kişi sigara içmemeli, sorunu en yapıcı ve sakin şekilde ele alıp, diğer aile üyelerinin tepkileriyle de baş edebilecek donanımda olmalı. ‘İçme-yapma’ şeklinde olumsuz emir kipleriyle yukarıdan yapılan konuşmalar yerine çocuğun yanında onunla bir ekip olup, bağımlılığı karşımıza alarak konuşmak, anlayışla yaklaşmak, sigara içme davranışının başlamasına ve devam etmesine neden olan faktörleri birlikte tespit etmek ve uygun çözüm yollarını bulmak önemli” dedi.

Haberin Devamı

Sigara bağımlılığını başlatan sebep, çocuğun sigara içen arkadaş ortamında kabul görme çabası olabilir. Bu en sık karşılaşılan durumlardan. Altunsoy’un bu durumla ilgili tavsiyeleri şöyle:

Arkadaşlarını reddetmek, gencin bu arkadaşlara daha çok düşmesine neden olabilir.

Bu nedenle çocuğun hem arkadaşlarıyla hem onların anne ve babalarıyla tanışmaları iyi olur.

Ebeveynler bir araya gelip, değerli bir güç birliği oluşturmalıdır.

Kuru kuruya yasak koymak, kontrolsüzce kızmak ya da cezalandırmak başarısızlıkla sonuçlanıyor. Yaptığım sohbetten öğrendiğim şu: Çocuklarımızı yaşama ve yaşatma bilincinin aşılandığı sosyal aktivitelere yönlendirmek, spor aktivitelerini desteklemek gerekiyor.

Haberin Devamı

NARGİLE EN AZ SİGARA KADAR TEHLİKELİ

18 yaş altı çocukların kapıdan sokulmaması gereken nargile kafelere de değineceğim. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre nargile tüketimi giderek artıyor. Oysa 18 yaş altı çocuklara satışı yasak. Buna rağmen satılıyor. Unutmayın, en az sigara kadar tehlikeli!

Katran bakımından bir saatlik nargile tüketimi, bir sigaranın yaklaşık 30 katı kadar etkili.

Karbonmonoksit bakımından bir saatlik nargile tüketimi, bir sigaranın yaklaşık 35 katı kadar etkili.

Nikotin bakımından bir saatlik nargile tüketimi, bir sigaranın yaklaşık 4 katı kadar etkili.

Ağır metal içeriklerinden arsenikte bu etki 2 kat, kromda 15 kat, kurşunda ise 35 kata kadar.

Haberin Devamı

Pasif içiciler için de tehlikeli.

Nargile vücudun kan basıncı kontrolünü bozmakta ve kalp fonksiyonlarına da olumsuz etki etmekte.

Kısacası, devlet kurumlarının denetim mekanizmasını gözden geçirmesi gerekiyor. Anne-babalara, öğretmenlere büyük görev düşüyor. İşletmecilerin de “para” için çocuklarımıza kıymamaları gerekiyor.

Yazarın Tüm Yazıları