Kritik görüşme

‘Pentagon çekilmeye hâlâ karşı. Trump’ı kararından vazgeçirme arayışında...’

Ankara, Suriye’den çekilme konusunda ABD’den yapılan resmi açıklamaları ve “kaynaklara” dayandırılarak yaptırılan haberleri işte bu iki cümle ile yorumluyor.

TRUMP’A BASKI VAR

Yazıya hızlı bir başlangıç oldu. Ancak bugün önemli; Türkiye ve ABD arasında kritik görüşmeler yapılacak. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, DEAŞ ile Mücadele Komisyonu Özel Temsilcisi James Jeffrey ve ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph Dunford, dün Ankara’ya geldi. Heyetin hem Cumhurbaşkanlığı hem de Genelkurmay Başkanlığı’ndaki görüşmelerinin ana gündem maddesi, ABD’nin Suriye’den çekilme kararı.

DEAŞ ile mücadele, YPG’nin durumu gibi kritik başlıkları içeren görüşmeler için henüz masaya oturmadan John Bolton’ın “ABD askerleri Suriye’nin kuzeyindeki Kürtleri korumaya yönelik bir anlaşma olmadan çekilmeyecek” sözü Ankara’da tepkiyle karşılandı. Buna bir de geçtiğimiz günlerde Pentagon kaynaklarına atfen Wall Street Journal’da belli ki özel olarak yaptırılan, “Türkiye DEAŞ ile mücadeleyi yürütemeyecek, buna yeterli imkânı yok” mealindeki haberi de eklersek tablo Ankara açısından netleşiyor.

Tüm bunlara, bugünkü görüşmelerde masaya konulacaklarla bir anlamda zaten yanıt verilecek.

Ancak Ankara, Pentagon’un halihazırda çekilmeye isteksiz olduğu ve hâlâ Trump’ı vazgeçirmeye çalıştığı tespitini yapıyor. Üst düzey kaynaklarım, “Kırılgan bir ortam var, Trump’a kararını tersine çevirmesi için baskı yapıyorlar” dedi.

Biliyorsunuz, Fırat’ın doğusuna yönelik Türkiye’nin operasyonu, çekilme kararı ile zaten beklemeye alınmıştı. Şimdi bu son gelişmelerle Ankara “erken bir müdahalenin” Trump’ın “çekilme” kararını zora sokacağının da farkında.

Ancak bu, sınır güvenliğinin ihlal edilmesi ya da bir saldırı durumunda sessiz kalınması anlamına tabii ki gelmiyor, gelmeyecek. Öncelik, Türkiye’nin kendi güvenliğinde olacak.

ANKARA NE DİYECEK?

Ankara tüm hassasiyetlerini ve olmazsa olmazlarını görüşme masasına taşıyacak.

DEAŞ İLE MÜCADELE

Türkiye’nin DEAŞ ile mücadele edecek gücü olmadığı iddiasının “çarpıtma ve iyi niyetli bir yaklaşım olmadığı” belirtilecek. Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı bir kez daha hatırlatılacak. “DEAŞ unsurları ile mücadele yapılacaktır, bu yapılırken sahadaki güçlerle koordinasyon tabii ki sağlanacaktır” mesajı verilecek.

ABD’NİN ÇEKİLME KARARI

Kararın olumlu karşılandığı, ancak çekilmenin biçiminin ve modelinin önemsendiği anlatılacak. Burada üç önemli başlık var.

YPG/PYD’nin durumu: Türkiye’ye yönelik son algı operasyonu kapsamında, Türkiye’nin hedefinin asla Kürtler olmadığı belirtilecek ve “Türkiye’nin Suriye Kürtleri ile sorunu yok, Türkiye’nin sorunu ve mücadelesi terör örgütleri ile. ABD’nin artık müttefikini, yani Türkiye’yi de hedef alan terör örgütü YPG ile angajmanını bitirmesi gerekiyor” denilecek. Bir önceki başlıkta yazdım, kritik olduğu için bir daha dikkatinize getireceğim. Üst düzey bir kaynağım “YPG’yi koruyacak, alan hâkimiyetini arttıracak bir angajmana asla girmeyiz. Sınırlarımızı sonuna kadar koruruz. Saldırıya karşılık veririz” dedi.

Silahlar: YPG’ye verilen silahlar çok konuşuldu. ABD mücadele bitince toplayacağına söz vermişti, silahların akıbeti bir kez daha masaya getirilecek.

TÜRKİYE ÜSLERİ İSTEYECEK

ABD Üsleri: Üçüncü ve kritik başlık ABD’nin bölgede bulunan büyüklü küçüklü 22 üssü. ABD bunları bir şekilde yok etmez ise Ankara’nın kırmızı çizgisi bu üslere YPG’nin yerleşmesi. “YPG’ye verilmesi asla kabul edilemez” diyen kaynaklar, askerlerle yapılacak görüşmede Türkiye’nin bu üsleri isteyeceğini belirtti. Edindiğim bilgiye göre DEAŞ ile mücadele çerçevesinde de üslerin kullanılacağı belirtilecek.

TAMPON BÖLGE ÖNERİSİ MASADA MI?

ABD’nin Türkiye’ye sınır güvenliği için belli bir derinlikte tampon bölge önerdiği iddia edilmişti. Kaynaklarım “Henüz böyle bir öneri gelmedi. Gelirse detaylarını sahada görmek lazım” dedi. Ancak Ankara, sınır boyu güvenliği için belli bir derinlikte bölgenin güvenli hale getirilmesi, yani terör unsurlarından arındırılması ve Türkiye’nin o alanda askeri hâkimiyeti önerisine kapıyı kapatmıyor.

BENDEN KÜÇÜK BİR NOT...

Hürriyet gazetesinde bu köşede, bu haftadan itibaren Salı ve Cuma günleri sizlerle buluşacağım.