Paylaş
DANİELA CARASCO
Pandomim sanatçısı. Şili’deki protesto gösterilerinde palyaço kıyafetiyle simge oldu. Gözaltına alındı. İşkence ve cinsel saldırıya maruz bırakıldı. Bedeni demir parmaklılara asılı halde bulundu.
MARTİNEZ BURGOS
Gazeteci ve fotoğrafçı. Protesto gösterilerini takip ediyordu. Evinde ölü bulundu. Bedeninde şiddet izlerine rastlandı. Son çektiği fotoğraflar çalınmıştı.
SİYAH BANTLI GÖZLER
Şili’de ekim ayında metro zammına karşı başlayan öğrenci eylemleri, polis şiddeti nedeniyle öfke yarattı. Ülke geneline yayıldı. Ancak Carasco ve Burgos’un ölümleri, protestoları farklı bir noktaya taşıdı. Kadınlar gözlerini siyah bantla kapattılar, sokağa çıktılar. Dans ederek şarkılarıyla isyan ettiler.
LAS TESİS
“Cezamız senin görmediğin şiddettir.
Kadın cinayetidir.
Katliamın dokunulmazlığıdır.
Kaybolmaktır...
Tecavüzdür.
Tabii ki suç bende değildi.
Ne nerede bulunduğumda!
Ne de nasıl giyinmiş olduğumda!
Tecavüzcü sensin, sendin.
Polislerdir, yargıçlar, devlet, başkandır.
Baskıcı devlet eril bir tecavüzcüdür.
Sen rahat uyu masum kız, eşkıyadan çekinmeden...”
NEDEN YAZILDI?
Şili’de kadınların dans ederek söylediği şarkının sözleri bu. Sözler Şili’de yazıldı. Polisin ülke çapındaki protestolarda kullandığı şiddete karşı, ama özellikle de Carasco ve Burgos’un ölümleri nedeniyle yazıldı. “Tabii ki suç bende değildi. Ne nerede bulunduğumda, ne de nasıl giyinmiş olduğumda!” sözleri eminim dünyanın neresinde olursa olsun, her kadının haykırarak söyleyeceği sözlerdir. Polis, yargıç, devlet ve başkana yönelik bölümlerde ise iki kadının ölümünün ardından ortaya çıkan gerçekler nedeniyle suçlama var. Bu şarkı bu sözleriyle dünyada yayıldı. Şilili kadınların isyanı, dünyadaki tüm kadınlara bir çağrıya dönüştü. İspanya, Fransa, Kolombiya, Almanya, İngiltere’de kadınlar dans ederek şarkıyı söyledi.
Ve Türkiye! Şule Çet, Ayşe Tuba Arslan, Ceren Özdemir’in ardından Türkiye’de de kadınlar o şarkıyı söylemek istedi, söyledi ama polisin müdahalesi ile karşılaştı.
SOYLU: SİSTEM EROZYONA UĞRATILMAMALI
İstanbul Valiliği yazılı bir açıklama yaptı. “Platforma yaptıklarının (kullandıkları ifadeler) suç olduğunun hatırlatıldığı” belirtilen açıklamada, “Konusu suç oluşturan sloganlara devam etmeleri üzerine Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü Kadın Grubu tarafından polis marifetiyle alan boşaltılmaya çalışılmıştır” denildi. Başka ülkelerde söylenen, Spotify’da bile en çok dinlenenler arasında yer alan, sosyal medyada fenomen haline gelen, kadına karşı şiddette bir simgeye dönen o sözlere, o sözleri söyleyen kadınlara müdahaleye ne gerek vardı?
Soruyu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yönelttim. İçişleri Bakanı, “Polisin yüzüne bakıp ‘katil, tecavüzcü’ demek doğru değil. Hiçbir devlet buna müsaade etmez. Yüzlerce eylem oluyor, insanlar söyleyeceklerini söylüyor. Burada marjinal gruplar vardı. Bu grupların dertleri ne kadın cinayetleri ne de kadına karşı şiddet. Devleti erozyona uğratmak. Oysa bu hepimizin meselesi. Meseleyi marjinalleştirmemek lazım. Buradan meseleyi marjinal hale getirip insanları kutuplaştırmak çok yanlış olur. Çözüm üretecek olan sistemdir, sistem erozyona uğratılmamalı” dedi.
KAV: KİMSENİN ÜZERİNE ALINMASINA GEREK YOK
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav aradığımda adliyede gözaltındaki kadınların durumunu takip ediyordu. Kav, “O sözler Şilili grubun şarkısının sözleri. Bir çeviri. Aynı sözlerle pek çok ülkede protesto gösterisi yapıldı. Hiçbirinde müdahale olmadı. Kimsenin üzerine alınmasına gerek yok. Biz Şilili kadınların çağrısına yanıt verdik” dedi. Aralarında marjinal grup bulunduğu iddiasını ise reddetti.
GÜLLÜ: KEŞKE AİLE BAKANI DA GELSEYDİ
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Canan Güllü ile de konuştum. Müdahale sırasında yaşadıkları nedeniyle ağrı çekiyordu. Türkiye’de yaşananlara dikkat çeken Güllü, “Adalet zincirinde sorun olduğunu Adalet Bakanı bile dile getiriyor. Buradaki dil tüm dünyada söylenen, kullanılan ortak bir dil. Mesele hakaret değil. At gözlüğü ile bakılmasın. Bu ülkenin bir şiddet sorunu, yasal mevzuat sorunu var mı, var” dedi. Kendisinin dans etmediğini, ancak kadınlara destek için orada bulunduğunu hatırlatan Güllü, “Keşke Aile Bakanı da gelseydi. Benim gibi dursaydı. Hiç değilse böyle görüntüler oluşmazdı” dedi.
Sonuca gelirsek, Şilili kadınlardan sonra İstanbullu kadınlar da dünyada konuşuluyor. Ancak ne yazık ki “Kadına şiddete karşı yazılmış şarkıyı söyleyen kadınlara, kadın polisler tarafından müdahale edildi” diye konuşuluyorlar.
Buyurun çıkın işin içinden...
Paylaş