Paylaş
1 Kasım 2018 Trump-Erdoğan telefon görüşmesinin ana gündem maddesi, karşılıklı bakan yaptırımlarının kaldırılması ve eşzamanlı açıklamaydı. İki ülke ilişkilerinin normalleşme sürecindeki önemli adımdı. ABD Başkanı Trump, “Yaptırımları kaldırıyoruz, normalleşme yönünde önemli bir adım atıyoruz” dedi.
Rahip Brunson’ın yargılanma sürecinin bitmesi ve ülkesine dönmesinin ardından yaptırımların kaldırılması konusunda her iki ülkeden de güçlü mesajlar verilmişti. Haber 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda ulaştı. ABD, iki bakana yönelik yaptırımları kaldıracağı bilgisini Ankara’ya iletti. 1 Kasım’da iki liderin görüşmesinde de yaptırımların kaldırılmasına ilişkin açıklamanın Beyaz Saray ve Cumhurbaşkanlığı’ndan eşzamanlı yapılmasına karar verildi. Sadece bu değil, Trump’ın telefonda “Kaldırıyoruz” sözlerinden sonra edindiğim bilgiye göre Cumhurbaşkanı Erdoğan çok önemli bir talebini yineledi. Aralarında şu önemli diyalog geçti.
Erdoğan: Biliyorsunuz, Halk Bankası süreci devam ediyor. Artık bu soruşturma sürecinin de düşürülmesini istiyoruz. Normalleşme sürecinde önemli bir adım olacaktır.
Trump: Hazine Bakanlığımla görüşüp nasıl bir yöntem izleyeceğiz, nasıl olacağına bir bakacağım.
Ankara’daki bilgi, soruşturma dosyasının ABD Adalet Bakanlığı’ndan Güney Bölgesi Savcısı’na gönderildiği yönünde. İdari bir kararla da bunun kaldırılabileceği düşünülüyor. Görüşmede Trump’ın bu konuda bilgi vereceğini söylediği belirtiliyor.
Gözler artık Paris’te.
Telefon görüşmesinde liderler Paris’te görüşmek üzere sözleştiler.
11-12 Kasım tarihlerinde yapılacak Paris Barış Konferansı’nda iki lider bir araya gelecek.
ABD İLE FIRAT’IN
DOĞUSU KONUŞMALARI
İki lider Fırat’ın doğusunu Paris görüşmelerinde ele alacaklardır. Son telefon görüşmelerinde onların gündeminde yoktu ancak iki ülkenin yetkili isimleri konuşuyor. Şimdi liderlerin kurmaylarınca yapılan o konuşmalara gelelim.
ABD’li yetkililer, Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna son dönemde yaptığı operasyonlardan rahatsız olduklarını iletti. Üst düzey kaynağımın verdiği bilgiye göre ABD’liler “Biz Deyr ez Zor’da DEAŞ’lılarla mücadele ediyoruz, sizin müdahaleniz bizim bu mücadelemizi olumsuz etkiliyor” dedi. Ankara ise “Oradaki mücadelenizle bizim müdahalemizin ne ilgisi var? Bizim müdahalemiz kendi sınırımızda. Arada yüzlerce kilometrelik mesafe var. Bahane aramayın. Türkiye BM’nin 51. sayılı kararından hareketle meşru müdafaa hakkını kullanmaktadır. Terör örgütünün saldırıları söz konusu” yanıtını verdi.
Türkiye kararlı. Kararlılığını her düzeyde açıkça söylüyor. Fırat’ın doğusundaki gelişmeleri net anlamak gerekiyor. Ankara’nın bakış açısını sizlere maddeler halinde özetlemeye çalışacağım.
DEAŞ Suriye’nin güneyindeki Deyr ez Zor’da, Suriye-Irak sınırında 40-50 kilometrelik alanda. Sayılarının bin ila 2 bin arasında olduğu tahmin ediliyor. DEAŞ burada bir anlamda bitkisel hayatta tutuluyor. Kapsamlı bir hava harekâtı ile bombalanmıyor ya da kapsamlı bir operasyon yapılmıyor. Neden? ABD’nin bölgede kalması için DEAŞ’ın varlığı önemli bir bahane yaratıyor. Diğer yandan PYD/YPG/PKK’nın varlığı, ABD ile işbirliği de doğrudan DEAŞ’a bağlı. Bu sebeple bazı yerlerde YPG/PYD’nin DEAŞ’a bilerek alan açtığı tespiti yapılıyor. Bir anlamda DEAŞ’ın canlanması hepsinin işine geliyor.
Burada bazı PYD/YPG unsurlarının bazı DEAŞ’lılardan rüşvet alarak onları bölgeden çıkardığı, Türkiye sınırına getirdiği bilgisi mevcut. Türkiye’ye girmeleri için. O yüzden sınır sıkı kontrol altında tutuluyor.
Menbiç’teki ABD-Türkiye anlaşması doğrultusunda örgüt buradan çıkıp Fırat’ın doğusuna geçecek.
Terör örgütü Fırat’ın doğusunda Türkiye sınırında çeşitli noktalarda (Zor Mağar, Kamışlı, Telabyat) Afrin hazırlığı yapıyor. Kaynaklarım, örgütün iş makineleri ile tahkimat, tünel kazımı, yeraltı sığınakları, mevziler, ağır silahları o bölgelere yığmak gibi hazırlıklar içinde olduğunu belirtiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dile getirdiği “Fırat’ın doğusu için planlarımız tamam” açıklamasının arkasında da işte bu maddeler yatıyor.
Ve gelelim ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’in geçtiğimiz hafta Paris’te Al Arabiya’ya verdiği mülakata. Jeffrey, “ABD’nin iki ortağı Kürtler ve Türkiye arasında bir çözüm bulunmasına yönelik çabaları yeniden başlattık” demişti. Ankara’daki üst düzey kaynağım, “Bize iletilen bir şey yok. Zaten iletemezler, bakış açımız belli. Bunu kabul etmeyiz” dedi.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR
Paylaş