800 DEAŞ’lı meselesi

ABD Başkanı Donald Trump önce önemli bir açıklama yapacağını duyurdu, DEAŞ’ı yendiklerini söyledi. Ardından da “İngiltere, Fransa, Almanya ve diğer müttefiklerden Suriye’de yakaladığımız 800 DEAŞ militanını teslim alarak yargılamalarını istiyoruz. Hoş olmayan diğer alternatif ise onları serbest bırakmak zorunda kalmak!” dedi.

Haberin Devamı

Burada meselenin İngiltere, Fransa ve Almanya’yı DEAŞ’lıları almaya zorlamak olduğu anlaşılıyor. Ancak hoş olmayan alternatif diyerek başladığı “serbest bırakmak zorunda kalmak” meselesinin perde arkasına bakmak gerekiyor. Bunu da elimizdeki açık veriler ve kaynaklarımla görüşmelerime dayanarak yapmaya çalışacağız. Madde madde elimizdeki bilgileri sıralayarak gidelim...

DEAŞ’LILAR YPG’NİN ELİNDE

800 DEAŞ’lı terörist, SDG’nin, yani PYD/YPG’nin elinde. Hapishane olarak adlandırdıkları birtakım binalarda tutuluyorlar. Farklı milletlerden olduklarına dair ABD’lilerin açıklaması var.

Ocak ayının son günlerinde Fransızlar, 130 DEAŞ şüphelisi Fransız vatandaşının yargılanmak üzere Fransa’ya götürüleceğini açıkladı.

Fransa’da 2015 yılında meydana gelen terör saldırılarının ardından Avrupa’dan 3 bin, Fransa’dan 700 kişinin DEAŞ’a katıldığı açıklanmıştı.

Haberin Devamı

Tüm bu süreçte, özellikle ABD’nin Suriye’den çekileceğinin açıklanmasının ardından YPG/PYD’nin elindeki DEAŞ’lıları serbest bırakmakla ABD’yi tehdit ettiği biliniyor.

TRUMP, ERDOĞAN’A DA İKİ KEZ SORDU

Sahada Türkiye-ABD görüşmelerinde süreç boyunca ABD’liler, bu konuyu
gündeme getirmedi. Ancak edindiğim
bilgiye göre, ABD Başkanı Trump Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile telefon görüşmelerinde iki kez 800 DEAŞ’lının durumunu gündeme getirdi. Bir kaynağım şöyle anlattı: “Trump hemen her telefon görüşmesinde 800 DEAŞ’lının ne olacağını soruyor. Belli ki Trump’a sürekli bunların YPG tarafından bırakılma riski anlatılıyor” dedi.

Sürekli önüne bu sorun konulan Ankara, ÖSO’nun da elinde DEAŞ’lılar olduğunu, bunların hapishanelerde tutulduğunu hatırlattı. En sonunda “DEAŞ’lılar için Suriye sınırları içinde çözümümüz var, alırız, koyacağımız yer belli” mesajını ABD’ye verdi. Yanlış okumadınız. Çekilme sürecinde sürekli önüne bu sorunu koyan ABD’ye Ankara bu çözümle yanıt verdi.

Ancak ne olduysa oldu, Trump çıktı ve Avrupa’yı bir anlamda tehdit eden o açıklamayı yaptı. Üstelik bir anlamda YPG/PYD’nin üslubunu kullanarak.

Yanlış anlaşılmasın, tabii ki DEAŞ’lıların ülkelerinde yargılanmalarına karşı değilim. Avrupalı ülkeler söz konusu isimleri alıp, ülkelerinde yargılayıp ne yapacaklarına kendileri karar verebilirler.

Haberin Devamı

Burada benim kafamda soru işareti yaratan konu, işin daha çok YPG/PYD boyutu. Sürecin başında PYD/YPG, DEAŞ’lıları bırakmakla ABD’yi tehdit ediyordu; şimdi ABD, DEAŞ’lıları bırakmakla Avrupa’yı tehdit ediyor. Elinde alternatif bir çözüm bulunan Trump, Türkiye’nin sorunu Suriye sınırları içinde çözme ihtimalinden hiç bahsetmeyerek, doğrudan “serbest bırakma” ifadesini kullanıyor.

ÖSO’nun elindeki DEAŞ’lılar hapishanelerde tutulmaya devam ediliyor. Avrupalılar 800 DEAŞ’lıyı almazsa Trump, ABD’nin yakın çalışma arkadaşı PYD/YPG’ye “Serbest bırakamazsın, hapishanelerde tutmaya devam et” neden diyemiyor, demiyor?

800 DEAŞ’lı meselesinde aklıma takılanlar, soru işareti yaratanlar bunlar. Önümüzdeki günlerde sürecin nereye evrileceğini izleyeceğiz.

Yazarın Tüm Yazıları