Paylaş
Nitekim, Bursa deplasmanında çok iyi bir ikinci yarı ile kazanarak gelmenin morali ile müthiş bir ilk çeyrek seyrettik. Golleri bulana kadar olan bölüm, her şeyin doğru yapıldığı, üst düzey bir mücadele ve kazanma iştahına sahne oldu.
Takım tam bir görev dağılımı içinde oynuyor. Savunmada Serdar sakıncasız piyade gibi kafa göz dağılmacasına savaşıyor, Maicon yönetiyor. Orta sahada Ndiaye aç aslan gibi çıldırmışcasına saldırıyor, Fernando yönetiyor. Önde Rodrigues ve Feghouli esiyor, uçuyor Gomis hem yazıyor hem de yönetiyor. Mariano’nun düşmeyen enerjisi, sakinliği ve kalitesi, Ndiaye’nin anormal temposu, savaşçılığı ve isteği, Feghouli’nin sürati ve kalitesi kadar zekasını da kullanması ve elbette duran top sorununu bitirip rakiplerin kabusu haline çeviren Maicon.
Bu iyi oyun içinde 4 sıkıntı vardı.
1- Bu kadar baskılı rakip alan oyununda bile çok gözükmeyen ve etkisi sınırlı olan Belhanda.
2- Geleli kısa süre olmasına rağmen bölgesine hareket katan Latovletici’nin yokluğu ve Linnes’in etkisiz hali.
3- Karabükspor’u da oyuna dahil eden geride kaptırılan toplar.
4- Bu maça kadar çok iyi oyunu ve skor katkısı üst düzey olup doğal olarak Fransa Milli Takımı’ndan davet bekleyen Gomis’in morali bozuk hali. İlk defa bu kadar düşmüş gördüm.
NET MESAJ
Son bölüm, vazgeçmeyen, inanan, savaşan ve hak eden oyuncuların oyununa sahne oldu. Aslında son bölümde Galatasaraylı oyuncular herkese şu mesajı net verdi: Geri döndük, biz varız, şampiyonluk istiyoruz, biz varken kimse hesap yapmasın ve sonuna kadar savaşarak kazanacağız. Taraftarın yıllardır ağzındaki marştır; ‘sen şampiyonluk olacaksın.’ Bu sene o sene...
MAÇIN ADAMI: MAICON
FEGHOULI’nin kalitesi ve hayran bırakan zekası tamam ama 2 gol atıp savunmadaki liderliğini takımın liderliğine taşıyan Maicon bu maçın adamıdır.
Paylaş