Paylaş
Sevgili Güzin Abla, bir süreden beri üniversitede tanıştığım bir gençle arkadaşlık ediyordum. Görünüşte temiz ve kibar bir gençti.
Sık olmasa da görüşüyorduk. Bu süre içinde beni rahatsız edecek, kuşkulandıracak, hiçbir tavrını yakalamamıştım.
Aksine bana çok saygılı davranıyordu. Elimi tutmak için bile benden izin istiyordu. Meğerse güvenimi kazanmaya çalışıyormuş...
Yine birlikte çıktığımız bir akşam beni bir arkadaşının evine götürdü. Ona güveniyordum, bir sakınca görmedim. Ama orada bana içki içirdi ve rızam dışımda benimle beraber oldu. Karşı koyamadım.
Şu anda perişanım. Üstelik o günden sonra beni bir daha aramadı. Ben aradığımda da cevap bile vermedi.
Daha sonra bir arkadaşından onun sözlü ve pek yakında da evlenmek üzere olduğunu öğrendim.
Bu kötülüğü bana neden yapmış olabilir, bir türlü anlam veremiyorum.
Kibar konuşan ve şefkatli biriydi. Ama o gece canavara dönüştü, ona karşı koyamadım, çünkü beni öldürebilirdi.
İntihar etmeyi düşündüm, çünkü beni yere göğe koyamayan aileme ne diyecektim.
Onlar hep beni iyi eğitmek istediler, iyi bir evlilik yapmamı umut ettiler. Ama ölürsem onları daha da fazla üzeceğimi düşündüm.
Üstelik onun gibi biri için ölmenin çok saçma olduğuna karar verdim.
Vazgeçtim.
Şimdi ben erkeklere artık nasıl güvenebilirim, söyleyin bana...
◊ Rumuz: Umutsuz
YANIT
Sevgili kızım, iyi ki aklını başına toplamış, yanlış bir adım atmaktan geri dönmüşsün.
Dediğin gibi böyle bir adam için ölmeye değer mi?
Bunları benimle paylaştığın için teşekkür ederim sana. Çünkü işte bu tür olaylar, genç okurlarıma örnek oluyor, iyi bir ders oluyor. Onlara verebileceğim öğütlerden çok daha fazla işe yarıyor. Her önünüze çıkan erkeğe hemen güvenmeyin, onu çok iyi tanımadan baş başa kalmayın.
Bazıları benim tutucu olduğumu, kadınların özgürce dişiliklerine yaşamalarını engellediğimi söylüyorlar ya... İşte benim bütün korkum bu ve buna benzer yaşananlar.
Karşınıza çıkıp da iltifatlar yağdıran, sizi kendilerine güvenmeniz için güzel sözlere boğan erkeklere hemen inanmamanız, hemen başınızı döndüren bu sözlere kanmamanız için çırpınıyorum.
Çünkü ne yazık ki, böyle ahlak yoksunu, sorumsuz, utanılacak insanlar da var bu dünyada. Ve sayıları giderek de artıyor. Büyükannemin bir sözü vardı, “Bir erkekle dört duvar arasına girmemek gerekir, ne olur ne olmaz.En güvendiğin adam bile değişebilir” derdi. Bak şimdi ne oldu, ona inandığın için başına ne geldi?
Biriyle sözlü olduğu halde, bir genç kızı kandırmaktan kaçınmayan bu adamın belki senden başka kurbanları da vardır. Onunla evlenmeye hazırlanan o genç hanıma acımaktan başka çarem yok. Keşke kim olduğunu bilseydim de onu uyarabilseydim.
Bu olay sana bir ders olsun.
Bundan böyle tatlı sözlere inanmadan önce daha bir temkinli olursun eminim.
Bu demek değil ki, tüm erkeklere karşı inancını kaybedeceksin.
Bakarsın karşına gerçekten iyi biri de çıkar...
Seni sevgiyle sarıp, bu yaşadığın kâbusu sana unutturur. Neden olmasın, dünyada kötüler kadar iyi insanlar da var, bunu unutma.
Paylaş