Paylaş
Erdoğan’ın dişine göre bir rakip... Yenilikler... Partiler arasında ittifaklar, siyasette bir enerji, işe daha çok asılma, her yanda tatlı bir kapsayıcılık çabası...
Bir anda vatandaşın derdi tasası daha çok konuşulmaya başlandı, farklı çözüm önerileri yağmaya başladı mesela.
Elektrikli otomobiller, nesnelerin interneti, kütüphane-kafeler filan konuşulmaya başlandı örneğin. Bir planlar, projeler, bir seçmenin gözünün içine bakmalar...
Gençler nasıl popüler oldu değil mi bir anda? Eğitimde uzun ve kısa geçmişli özeleştiriler, kısa ve uzun vadeli çözüm teklifleri, öneriler, vaatler gırla gitmeye başladı.
“Her yer bağ bahçe park olmalı” gibi yeşil, çevreci, bol oksijenli bir hava esiyor ki hisleniyorum, ağlamak istiyorum sayın seyirciler! Rekabet ne güzel şeymiş, hale bak.
“Beton devri”nin sonuna mı geldik acaba?
İki anlamda da yani.
Hem inşaat sektörüyle kalkınma modelinde bir hız kesme ve yeşillik talebinin görünür olmaya başlaması, hem de “Beton gibi sert, katı söylemler” yerine, siyasi tavırların biraz esnemesi. Her partinin kendi “beton seçmeni” dışındaki vatandaşa da el sallamaya başlaması. Birbirimizi mecburen anlamaya çalışmak, kapsayıcılık ve empati zorunluluğu.
Allah’ım şu köşede yaza yaza ömrümü tükettiğim, en çok istediğim, en çok talep ettiğim “kutuplaşmada buzulların erime dönemi” mi yolda?
Siyasette beton gibi sert lafların, katı bakış açıları ve ayrıştırmanın rafa kalkacağı günleri hayal edelim mi? Abartıyor muyum? Sanatçıyım diye fazla mı hayal kuruyorum ben yav?
Dur bakalım. Yumuşak, ılıman bir yaz olsun da...
Seçim anketlerimi açıklıyorum!
Bugün bu köşeden, çok değerli arkadaş gruplarım, sanatçı ahbaplarım, eş, dost ve akrabalarımla yaptığım seçim anketinin heyecan verici sonuçlarını açıklamak isterim!
Her şeyden önce, her anketçi için zorunlu olsa da künyemi veremeyeceğim. Zira bebekliğimde hediye gelen, üstü mineli, el yazısıyla Gülse yazan bir künye ve anısı var. Ama illa bilgi lazımsa, son 2 haftadır kâh telefonla, kâh yüz yüze soru cevap yöntemiyle, arada kahve içme veya yemek esnasında, zaman zaman kuliste ezber yaparken, bazen de kuaförde saçım kesilirken sinsi sinsi dinleme yoluyla yaptığım anketlerden derlediğim bilgiler olduğunu kamuoyuna açıklayabilirim!
Bulgularım kesin ve nettir, söylediklerimin aksi bir sonuç çıkarsa bir daha anket yapmam!
Önce başkan tahmini: Recep Tayyip Erdoğan ya cumhurbaşkanı seçilecek ya da seçilmeyecek. Bu ilk bilgi!
İkincisi, meclisteki çoğunluğu ‘cumhur ittifakı’ alacak ya da alamayacak.
Bu bulgularım ışığında sizi çok etkileyeceğini tahmin ettiğim dört ihtimal çıkardım:
1) Erdoğan Cumhurbaşkanı ve meclis çoğunluğu ‘cumhur ittifakı’nın.
2) Erdoğan Cumhurbaşkanı ama meclis çoğunluğu ‘cumhur ittifakı’nın değil.
3) Erdoğan Cumhurbaşkanı değil, çoğunluk ‘cumhur ittifakı’nın.
4) Erdoğan Cumhurbaşkanı değil, meclis çoğunluğu da ‘cumhur ittifakı’nın değil.
Bu dört ihtimalden farklı bir durum ortaya çıkarsa, anketçilik işini bırakacağım! Bakın buradan basına açıklamış oldum.
Ne? Beğenmediniz mi? Affedersiniz anket şirketleri farklı bir bilgi veriyor da ben mi bilmiyorum? Günlerdir hepsini takip ettim, tüm verileri bir araya getirdiğimizde şu çıkıyor: Erdoğan’ın oyu 46-54 arası gibi bir yerde! Ben daha kesin konuşayım: 40’la 60 arası bir yerde! Asla yanılmayacağım!
Meclis çoğunluğu için tahminler nasıl? Şirketler diyor ki: “E bıçaksırtı.” Ben açıklıyorum: Yüzde elli ihtimalle cumhur ittifakı alır ama tabii buna yüzde eksi-artı 7 yanılma payı koyun!
Bu şaşmayacak öngörülerimle seçimi en doğru tahmin eden şahıs olarak ikinci turdan önce tüm haber kanallarına çıkabilirim! Ki hiç de hevesim yok, televizyona doymuş insanım. Tam yaz arası verilmişken yine mi kameralar? Yook. Benimki tamamen okuyucuya hizmet amaçlı.
Anket şirketlerine sevgi, saygı ve elbette bu sefer işlerinin zorluğuna karşı büyük anlayışla...
Ve fakat vaziyet de bu yani.
Paylaş