Kadın Belediye Başkanları İklim değişikliğine daha mı duyarlı?

Bayram öncesi, iklim değişikliğinde fosil yakıt endüstrisine karşı yerel çözümlere odaklanan STK 350 Türkiye’nin “İklim için Kentler” kitapçığı elime ulaştı.

Haberin Devamı

Kitapçık, Türkiye 350’in iklim değişikliğiyle mücadele yerel yönetimleri harekete geçmeye davet eden kampanyanın başlaması üzerine dağıtılmış.

Alt başlığı zaten “Yerel Yönetimlerde İklim Eylem Planı”.

Yerel yönetimler için bir yol haritası diyebilirsiniz.

Çünkü iklim değişikliğiyle mücadele dediğinizde dünya nüfusunun yarısından fazlasının yaşadığı kentler önemli.

Zaten elimdeki kitapçık kentlerin iklim değişikliğinin hem faili, hem mağduru olduklarını vurgulamış.

Faili, zira doğal kaynak tüketiminin yüzde 75’inden, enerji kullanımının yüzde 60 ile 75’inden ve sera gazı emisyonunun yüzde 70’inden sorumlu.

Aynı zamanda mağduru, zira ortasında yaşadığımız beton yığınları “kentsel ada etkisi” denen aşırı sıcaklıkları tetikliyor.

Aşırı hava olayları, yükselen sular hep kentleri tehdit eden şeyler.

Haberin Devamı

Bu tehditlere karşı yerel yönetimler pek^al^a çözümler üretebilirler.

“İklim için kentler” kitapçığı diyor ki:

“Yerel yönetimler, planlama, düzenleme ve regülasyon, kamu ihaleleri, doğrudan yatırım, hizmet ve bilinçlendirme gibi faaliyetler aracılığıyla karbonsuz, temiz ve sürdürülebilir kentler kurmaya katkıda bulunabilirler”.

Kadın Belediye Başkanları İklim değişikliğine daha mı duyarlı

9 BİN 400 KENT 20 BİN PROJE

Tabii insanlığın geleceğini tehdit eden iklim krizini yerel yönetimler tek başlarına çözemezler.

Ancak elimdeki kitapçığın dikkat çektiği gibi, yereldeki insanları ve kaynakları daha kolay harekete geçirme kapasitesine sahipler.

Dünya genelinde 9 bin 400 kent iklim değişikliğine karşı toplam 20 bin civarında proje yürütüyormuş.

Avrupa Birliği’ne üye 28 ülkede bulunan 885 kent üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, bu kentlerin üçte ikisinin iklim değişikliğiyle mücadele planları var.

Kitapcık bu bağlamda “dünyadan iyi örnekler” diye 3 kente değinmiş.

Bunlardan ikisi Avrupa’da; Barselona ve Paris.

Üçüncüsü ise Asya’da Seul.

Şimdi benim açımdan gelelim işin püf noktasına.

Hem Barselona’nın, hem Paris’in belediye başkanları kadın.

Anne Hidalgo ve Ada Colau.

Haberin Devamı

Nüfusu 10.5 milyona ulaşan Paris Avrupa’da sıcak dalgalarından en fazla etkilenen kentlerin başında geliyor.

2003 yılında Avrupa çapında 70 bin kişinin ölümüne yol açan sıcak dalgası sırasında Paris’te 500’e yakın kişi hayatını kaybetmişti.

Sen Nehri’nin su seviyesinin iklim değişikliği nedeniyle zaman zaman yükselmesi şehrin yöneticilerini sıkıntıya sokuyor.

Kadın Belediye Başkanları İklim değişikliğine daha mı duyarlı
Anne Hidalgo

PARİS BELEDİYESİ ÖNERİLERİ TOPLUYOR

Yılda 40 milyon kişinin ziyaret ettiği Paris, New York’tan sonra iklim eylem planını oluşturan ikinci kent.

2007 yılında yürürlüğe koyduğu “Hava Kalitesi, Enerji ve İklim Eylem Planı” sayesinde Paris’in karbon ayak izi geçtiğimiz 10 yıl zarfında yüzde 10 oranında düşmüş.

Haberin Devamı

2014 yılında göreve gelen Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo, bu oranı daha yukarı çekmek için 2018 yılında yeni bir iklim eylem planı hazırlıyor.

Hidalgo’nun planı hazırlama yöntemi önemli.

Herkesin katılımına açık toplantılarda yurttaşlardan 280, ekonomi sektörü, üniversiteler ve STK’lardan 300 öneri toplanmış.

İklim Eylem Planı için üç ana eksen belirlenmiş:

Sürdürülebilir gıda sistemi, sürdürülebilir enerji sistemi ve bölgesel uyum.

Planın uygulanması sürecinde de katılımcılık ilkesi benimsenmiş.

Ama en önemlisi şu bence; Paris İklim Eylem Planı bilim insanları ve araştırmacılardan oluşan bir Bilim Komitesi’ne sahip.

Planın ana hedefi Paris’in karbon ayak izini 2050 yılına kadar yüzde 80 oranında azaltmak.

Kadın Belediye Başkanları İklim değişikliğine daha mı duyarlı
Ada Colau

Haberin Devamı

BARSELONA NE YAPIYOR?

Barselona iklim değişikliğiyle mücadeleye 2000’li yılların başında başlamış.

1999-2014 yılları arasında sera gazı emisyonunda yüzde 31 oranında bir düşüş sağlanmış.

Enerji kullanımında ise yüzde 2’lik düşüş.

2015 yılında belediye başkanı seçilen Ada Colau, kentin iklim değişikliğiyle mücadelesine bir adım ileri götürerek 2018 yılında İklim Eylem Planını yürürlüğe koymuş.

Aynen Paris gibi Barselona iklim eylem planı herkesin katılımına açık toplantılarla ortaya çıkmış.

Eylem planının öne çıkan özelliği şu:

Kentin yoksul ve dezavantajlı mahallelerinde iklim değişikliği etkilerinin daha çok yaşanması nedeniyle burada yaşayan insanları da dikkate alıyor.

Haberin Devamı

Tam da “iklim adaleti” dediğimiz şey.

Başka bir özelliği ise iklim ekonomisini oluşturmak.

Örneğin Barselona çevresinde üretilen meyve ve sebzelerin tüketimini üç katına çıkarma hedefini koymuş.

Öyle ki, Barselona’da ara sokakları gezdiğinizde kent yakınlarında üretilen meyve, sebzeleri satan manavlar sıklıkla karşınıza çıkıyor.

İklim ekonomisi başlığı altında sıfır atık stratejisi izlemek, kamu ihalelerinin en az yüzde 80’inde sosyal ve ekolojik kriterler uygulamak, her bölgede çiftçi pazarları oluşturmak gibi şeyler de var.

Kadın Belediye Başkanları iklim değişikliğine daha mı duyarlı sorusunun cevabına gelirsek kendi payıma öyle olduğunu düşünüyorum.

Paris ve Barselona örneklerinden şunu anlıyorum:

Kadın belediye başkanları iklim değişikliği sorununu daha kapsayıcı bir şekilde ele aldıkları gibi daha katılımcı, daha adil, daha pratik çözümler getirme çabasındalar.

Yazarın Tüm Yazıları