Paylaş
CHP’nin Beşiktaş Belediye Başkan aday adayı Gülseren Onanç sayesinde gerçekleşen buluşmada, İstanbul’un en yeşil ilçesi Beylikdüzü’nün başarılı Belediye Başkanı İmamoğlu’nu yakından tanıdık.
İstanbul ile ilgili projelerini dinledik.
İmamoğlu Trabzon Akçaabatlı ve muhafazakar bir aileden geliyor.
Babası müteahhit , bir dönem ANAP Trabzon il başkanlığı yapmış.
Annesi ise ineklerinin geliriyle uzun yıllar evini çevirmeyi başarmış girişimci bir kadın.
“1980’lerde İstanbul’a gelinceye kadar babamdan hiç para istemedi” diyor Ekrem İmamoğlu.
Bu önemli bir nokta, zira kadınların ekonomik özgürlüğüyle erkenden tanışmasını sağlamış.
Üniversite eğitimi sırasında sosyal demokrasiyi benimsemiş.
Baba mesleğine devam edince 1990’lı yıllarda kendisini yeni yeni şehirleşmeye başlayan Beylikdüzü’nde bulmuş.
BEYLİKDÜZÜ BAŞARI HİKAYESİ
Ekrem İmamoğlu burada önce CHP ilçe başkanlığı görevini üstlenmiş ardından 2014 yılında Beylikdüzü yüzde 51 oy ile Belediye Başkanlığına seçilmiş.
Nüfusu 400 bin olan ilçede bugün oy oranı yüzde 70’lerin üzerinde.
Çünkü Beylikdüzü’nde gerçek bir başarı hikayesine imza atmış.
“İlçemizde kişi başı düşen yeşil alan 9,5 metre kare. Bunu 2030 yılına kadar 16.5 metrekareye çıkartmayı hedefliyoruz” diyor.
Beylikdüzü İstanbul’un en yeşili benimsemesinin yanı sıra yaşam standartları yüksek bir ilçe.
Yaşam Vadisi’siyle, zengin kütüphanesiyle, renkli kültür-sanat yaşamıyla, çocuk ve gençlere sağladığı olanaklarla örnek bir ilçe.
“Her ortamda öğrenciyim. İyi öğrenci değilseniz kamu görevi yapamazsınız” diyen İmamoğlu şehircilik ve mimarlığa ilgilisini yakın çalıştığı, Ahtamar’ın restore eden Zakarya Mildanoğlu, Prof. Halil İbrahim Şanlı gibi isimlere borçlu.
“ Mildanoğlu’dan tarihi binalara bakmayı öğrendim” diyor.
İSTANBUL BİR DURUP NEFES ALMALI
Tarih ve kültür mirasına hoyratça davranılan İstanbul’umuz için artı bir puan.
Peki İstanbul için projeleri neler?
“Şehrin öncelikle bir durup nefes alması gerek. 1 milyon 600 bin konut stoku var. Bu şehrin 2030 yılında, 2050 yılında İstanbul’un vizyonu ne olacak? Önce bunları tespit edelim” diye konuşuyor.
“Öyle alt yapı büyük projelerim yok. Benim en büyük projem çocuklar. Yani İstanbul’un, Türkiye’nin geleceği” diye ekliyor.
Hemen rakamları ortaya döküyor.
“İstanbul’da 0-4 yaş arası 1 milyon 170 bin çocuk var. 4-9 yaş arası olanları da katarsanız bu sayı 2,5 milyona çıkıyor. Bunların yüzde 70’i yoksul ailelerin çocukları” diyor.
“Anneler çocuklara, yaşlılara bakmak için çoğunlukla evlerine hapsolmuş, dizi izleyen aldığı yardımlarla ayakta kalmaya çalışan kadınlar. Çocuklar için kreş açmak, çocuk-anne eğitimi, kadınların hayata tutunmalarını sağlamak birinci önceliğimiz” diye ekliyor.
Söz kadınlardan açılmışken, Beylikdüzü ilçesinin cinsiyete dayalı bütçeleme için uluslararası anlaşmalara imza attığını öğreniyoruz.
Bunun İstanbul için yapıldığını düşünün.
Bu şehirde yaşayan kadınların hayatları nasıl değişir.
İmamoğlu, sohbetimizde seçimlerde Kürtler başta farklı grupların oylarını almak için “evrensel bir dil” kullanacağını söylüyor.
Paylaş