Paylaş
Meksika, Nijerya ilk koronavirüs vakalarını duyuran ülkeler arasında.
57 vakanın tespit edildiği Fransa’da Cumhurbaşkanı Macron “ Bir salgın krizi karşısındayız. Hazırlıkla olmayız” açıklamasını yaparken, Japonya okulları 1 ay tatil etti.
ABD’de ise Demokrat Parti Başkan aday adayı Elizabeth Warren’in “Virüs küresel sağlığı tehdit ettiği gibi küresel ekonomiyi de tehdit ediyor. Büyük bankaların Amerikan ekonomisinin sağlığı için ne yaptıklarını bilmeye hakkımız var” çıkışı nedensiz değil.
Zira ABD Merkez Bankası eski Başkanı Janet Yellen, koronavirüs nedeniyle Amerikan ekonomisinin resesyona girebileceği uyarısında bulunmuştu.
Son yazıda COVİD19’un en büyük darbeyi uluslararası turizme vuracağını yazmıştım.
Devamında NG Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Başkanı ve TUROB Türkiye Otelciler Birliği Başkan Yardımcısı Hediye Güral Gür ile COVİD19’un turizme ve diğer sektörlere etkisini konuştuk.
Sohbetin başında Hediye Güral Gür “Otelcilik havadaki buluttan nem kapan bir sektör. Hem olumlu, hem olumsuz gelişmelerden hemen etkileniyoruz” diye bir hatırlatma yapıyor.
TURİZMCİLERİN YARIŞI
İstanbul turizmi ocak ayında hem doluluk, hem fiyat açısından olumlu gelişmeler kaydederken şubat ayında haliyle COVİD19’dan etkilenmiş.
“Hem grup, hem bireysel iptaller yaşıyoruz. Durum şimdilik alarm verici değil. Otellerimizde Çinli ya da İranlı turistlerin kalıp kalmadığını soranlar da çıkıyor” diye konuşuyor.
Türkiye’yi geçen yıl gelen 455 bin civarında Çinli turist ziyaret etmiş.
Çin’de 2018 yılında Türkiye Turizm Yılı ilan edilmesi nedeniyle TUROB, TTYD ve THY’nin çeşitli temaslarda bulunduğunu, Southern China havayollarını seferlere başladığını anlatan Hediye Güral Gür, bu yıl bu rakama ulaşılıp ulaşılmayacağından emin değil.
“Virüs nedeniyle Asya, Güney Asya, Pasifik gibi destinasyonlar bugün turistler için cazip değil. Yerli, yabancı turizmciler şimdi bu turistleri kendi ülkelerine çekmek için yarış halindeler. Turizm fuarlarında işimiz çok” diyor.
Henüz koronovirüs vakalarının kaydedilmediği Türkiye’nin önünde önemli bir fırsat olduğunu söylüyor.
Ancak Hediye Güral Gür ile konuştuğumuz gün, turizm sektörünün en büyük fuarı İTB Berlin’in koronavirüs nedeniyle iptal edilmemişti.
Hediye Güral Gür
İTB Berlin Fuarı’nın iptali turizmciler için kötü bir sürpriz.
Yine önümüzdeki günlerde düzenlenecek Moskova Mitt Fuarı’nın yapılıp yapılmayacağı ise meçhul.
TURİZMDE DİJİTAL KANALLARIN ÖNEMİ
Turizm sektöründe hummalı bir şekilde tanıtım çalışmalarının sürdüğünü, dijital kanallara ağırlık verildiğini belirten Güral Gür, “Dijital medya geçen yıl kurulan Turizm Geliştirme Ajansı’nın gündeminde” diyor.
Tam bu noktada, TUROB Başkan Yardımcısı sıfatıyla, otelcilerin cirodan ajansa aktaracakları cironun yüzde biri oranına değiniyor.
“Zararda olsanız da bunu verecekseniz. Ka^rdan veriyor olsaydık işletmenin üzerindeki yük o kadar fazla olmazdı. Rakamda indirime gidildi. Cironun binde 75’i verilecek ancak bu da sektörü zora sokabilir” diyor.
Sektörü sıkıntıya sokacak diğer bir uygulama ise önce yüzde 1, daha sonra yüzde 2 olarak alınması planlanan “konaklama vergisi”.
“Koronavirüsü dünyada turizm sektörünü tehdit ederken, hem turizmde nasıl bir strateji belirleneceğini düşünmek, hem bu vergileri yeniden değerlendirmek gerekebilir” diyor haklı olarak.
SERAMİKTE SİPARİŞLER ARTIŞTA
Turizmci olarak yatırımlarının devam ettiğini belirten Güral Gür, aile şirketleri Kütahya Seramik ve Kütahya Porselen nedeniyle seramik ve porselen sektörleriyle yakından ilgili.
Dolayısıyla sohbetimizde koronavirüsün bu sektörlere etkisi de gündeme geliyor.
COVİD19’in Çin’de üretime indirdiği darbeden seramik ve porselen sektörleri de oldukça etkilenmiş.
“Çin bu sektörde dünyanın en büyük ihracatçısı. Çin’den seramik ve porselen alan ülkelerin başında ABD ve Kanada var. Virüs nedeniyle fabrikaların kapanması, üretim hatlarının durması nedeniyle nedeniyle bizde sipariş artışları oldu. Aynı şekilde siparişlerin İtalya ve İspanya’ya da kaydığı yolunda duyumlar alıyoruz” diyor Güral Gür.
Turizm bir yana, tekstilde olduğu gibi seramikte de Türkiye’nin iyi değerlendirebileceği bir döneme girdik gibi görünüyor.
ÇİN BİLMECESİ: ÇİN'İN EKONOMİK YÜKSELİŞİ ULUSLARARASI İLİŞKİLERDE DÖNÜŞÜM VE TÜRKİYE
DÜNYADA tüm dikkatlerin Çin’e çevrildiği bir sırada Koç Üniversitesi Yayınları KÜY, bu ülkeyi anlamaya yönelik kapsamlı bir kitap yayınladı.
Çin Bilmecesi: Çin’in Ekonomik Yükselişi, Uluslararası İlişkilerde Dönüşüm ve Türkiye başlığını taşıyan kitap iki akademisyen tarafından Mustafa Yağcı ile Caner Bakır tarafından derlenmiş.
Yağcı ve Bakır, Çin’in süper güç olarak sivrilmesinin tarihsel, siyasal ve ekonomik arka planına ışık tutuyor.
Türkiye’nin bir arka plandan alacağı derslerin neler olabileceğini inceliyor, Çin’in yükselişinden nasıl etkileneceğini mercek altına alıyor
Paylaş