Paylaş
O lideri, boşuna başka coğrafyalarda aramayın. Çünkü yiğit düştüğü yerden kalkar. Nitekim en yalın hakikatleri zalimler güruhunun yüzlerine adeta ‘Osmanlı tokadı’ gibi indiren, bu coğrafyanın insanı, Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan başkası değildi.
70 küsur senedir hep zorbalar konuştu. Zulümlerine bin bir kılıf uydurup ve utanmadan bunları allayıp pullayarak BM kürsüsünden seslendirirlerdi.
Koca bir insanlık da tüm bu zulüm ve haksızlıklar karşısında susup kös kös dinlerdi.
İran’ı kana susamış bir devlet olarak gösterip nükleer silah yapmasına mani olunmasını istedi. Halbuki masum kanından beslenen İsrail’e bu silahı vermekte en ufak bir sakınca görmedi ve görmüyor.
Sessiz yığınların sesi Sayın Erdoğan BM kürsüsünden tüm dünyaya insanlık dersi verdi. Çaresizlerin çaresiz olmadığını haykırdı: “...Nükleer güç sahibi olan ülkeler ile buna sahip olmayan ülkeler arasındaki adaletsizlik dahi tek başına dünyanın dengelerini bozmaya yetiyor. Nükleer silahlara sahip olanların olmayanları özellikle tehdit etmesi, nükleer güce dayalı kitle imha silahlarının tümden yok edilmek yerine, her krizde bir koz olarak ortaya konması, herkes gibi bizi de rahatsız ediyor. Bu güç ya herkes için yasak, ya herkes için serbest olmalıdır”.
İsrail’in Filistinlileri öldürüp topraklarını sürekli ilhak etmesini haritalar üzerinden gösterip dünya kamuoyunun gözlerine sokan Erdoğan, “...Bugün dünyamızda en çok adaletsizliğin yaşandığı yer Filistin topraklarıdır. İsrail doymuyor. İsrail şimdi de kalan Filistin topraklarını almanın derdinde... Yüzyılın anlaşması olarak yapılmak istenen Filistin devletinin ve halkının tamamen ortadan kaldırmak mıdır?” diye sordu.
Suriye’de terör örgütlerini bahane edip kirli emeller peşinde koşanları deşifre eden Erdoğan, DEAŞ’la yalnızca Türkiye’nin mücadele ettiğini ve tek bir harekâtla 3 bin 500 DEAŞ militanını etkisiz hale getirdiklerini ifade etti.
Güney sınırımızdaki terör tehdidini de yine harita üzerinden gösteren Sayın Erdoğan, 30 km’lik güvenlik koridorunun şart olduğunu ve bunu, gerekirse tek başımıza sağlayacağımızı söyledi.
Terör örgütleriyle iş tutup, onlara silah ve mühimmat verip eğiten ülkeleri de terörist eylemlerin ve terör cinayetlerinin ortağı ve sorumlusu olarak ilan etti.
Artık gerçekten sözün
bittiği yerdeyiz!
Üstelik yalnızca biz değil, tüm dünya diken üstünde!
Paylaş