Paylaş
Bugüne değin başıboş kalan sosyal medyada küfür, hakaret, tehdit ve itibar suikastları gırla gidiyordu. Pervasızca sergilenen tüm bu kepazelikler yapanın yanına kâr kalıyordu.
İşte TBMM, kişilik haklarını koruyup isimsiz hesaplarla yargısız infazları önleyecek İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun teklifini kabul ederek yasalaştırdı.
Kanunun neler getirdiğini Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı kamuoyuna duyurdu. Buna göre:
Bütün site için kapatılması sonucunu doğuran erişimin engellenmesi cezası yerine içeriğin çıkarılması kararı verilebilecek. Böylece haber alma özgürlüğü daha iyi korunmuş olacak. Karar en geç dört saat içinde yerine getirilecek.
Ayrıca sosyal ağ sağlayıcısı, yapılan başvurulara 48 saatte yanıt verecek. Bu zorunluluk yerine getirilmezse 5 milyon lira, içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi kararları uygulanmazsa 10 milyon lira idari para cezası verilecek.
Mahkeme kararları bildirimden sonraki 24 saat içinde uygulanacak. Uygulanmazsa doğan zararlar tazmin edilecek.
Sosyal ağ sağlayıcıları üç ay içinde kendilerine yapılacak ‘özel hayatın gizliliği nedeniyle içeriğe erişimin engellenmesi’ başvurusuna 48 saat içinde cevap verebilmek için gerekli hazırlıkları yapacak.
Yine kanunla sosyal ağ sağlayıcılara (günlük erişimi bir milyondan fazla olanlara) Türkiye’de temsilcilik açma ve temsilci bulundurma zorunluluğu getirildi.
Dünyanın diğer demokratik ülkelerinin bu konudaki kanunlarında da benzer hükümler yer almaktadır. Bu şekildeki kanunlar o ülkelerde çıkarılırken veya çıkarıldıktan sonra bizdeki gürültüyü koparmıyor.
Neymiş efendim, bu bir türlü sansürmüş. Bizdeki muhalefetin tespiti bu yönde. Bizdeki muhalefetin şuursuzluğuna bakın ki birileri istedikleri şahıs veya şahıslara her türlü hakareti yapabilecek, onları linç edebilecek, onlara küfür edebilecek, onları itibarsızlaştırıp sokağa çıkamaz hale getirebilecek, bütün bu kepazelikler serbest olacak ve buna basın hürriyeti diyecekler.
Ama soysuzlukları yapanları belirlemeye ve bunlardan hesap sorulmasına sansür diyeceksiniz.
Kişilik haklarının ve özgürlük alanlarının korunması, çocukların cinsel istismarı, uyuşturucu kullanımını teşvik, fuhuş ve kumar gibi suçları kapsayan içeriklerin önlenmesi sansür, öyle mi?
Kimse kusura bakmasın ama bu ülkede kimsenin namusu, şerefi, haysiyeti, kişiliği ve değer yargıları o kadar ucuz değil. Önüne gelen bunlara dil uzatamaz. Dil uzatırsa bedelini öder.
Bazıları için bütün bunların bir değeri olmayıp bir şey ifade etmeyebilir. O kendi sorunudur. Onlar istedikleri kadar kendilerine hakaret ettirip sövdürebilirler.
Ama tüm bu kepazeliklerini uluorta (sosyal medyada), herkesin gözleri önünde sergileyemezler.
Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde böylesine bir ‘eşek hürriyeti’ yoktur ve olamaz.
Kanunun çıkmasında emeği geçen AK Partili ve MHP’li milletvekillerini kutluyoruz.
Paylaş