Siyasette öncelik sıralaması!

Siyaseti şahsının ve partisinin menfaati için yapan siyasetçiden hayır gelmez. Siyaset, millet ve ülke için yapılır. Bizdeki siyasetçileri, genellikle liderler belirlemektedir. Şu halde herhangi bir siyasi mevkiye aday belirlerken liderlerin çok dikkatli olmaları gerekir.

Haberin Devamı

Zira insan, evladını belirleyemez ama arkadaşlarını, kendisi belirler. Dolayısıyla bu belirlemedeki manevi sorumluluk, belirleyene aittir.

Liderlerin, kendilerini ve partilerini vasıta görüp, ülke için çalışacak, idealist kişileri bulup görevlendirmeleri lazımdır. Milletvekili ve bakanları, kendilerini aşmış ve ihtiyaç içinde olmayan kişilerden seçmek gerekir.

Hâlâ körü körüne bir sistem tartışması yapıp duruyoruz. Muhalefet tam bir şaşkınlık içinde, bindiği dalı kesiyor ve eski parlamenter sisteme geçmek için adeta yırtınıyor. Suyu tersine akıtmak için adeta yarış halindeler.

Halbuki cumhur ittifakı (AK Parti ve MHP) başkanlık sistemine geçmekle; kendilerinden ve partilerinden önce ülkelerini düşündüklerini sergilemiş oldular. Kendilerini ve partilerini düşünselerdi, parlamenter sistemde kalıp, sittinsene iktidarda olurlardı.

Haberin Devamı

Bakınız; parlamenter sistemde AK Parti, 2002 seçimlerinde yüzde 34 oyla Meclis’in yüzde 65’ini oluşturdu ve tek başına iktidar oldu.

Bu tabloya bakıp, muhalefetin parlamenter sistemde ısrarını anlamak mümkün mü?

Daha sonraki yıllarda, AK Parti oyunu yüzde 49’lara çıkardı. Şu anda yapılan tüm anketlerde, AK Parti’nin ölüsü, en büyük parti olarak iktidara geliyor.

AK Parti, parlamenter sistemin altın tepsi içinde kendisine sunduğu bu denli iktidar imkânını elinin tersiyle itti ve başkanlık sistemini getirdi. Ve dedi ki, cumhurbaşkanı, en az yüzde 50 artı bir ile seçilsin.

Yüzde 34 nire, yüzde 50 artı bir nire?

AK Parti, kendisi için iktidar olmayı zorlaştırırken, muhalefet partileri de, AK Parti için iktidarı kolaylaştırmanın derdinde... Parlamenter sistemde ısrar eden muhalefetin, iktidara gelmek diye bir dertlerinin olmadığı apaçık ortada.

AK Parti, başkanlık sistemine geçmekle, kendisi için zor olanı seçti ancak ülkesi için hayırlı olanı tercih etti.

Başkanlık sistemi her bakımdan daha demokratiktir. Zira iktidarı bizzat halk doğrudan belirliyor. Başkanlık sisteminde koalisyonlar tarih olduğundan, milletin işleri ortada kalmıyor.

Dünyanın gelişmiş ülkelerine bakın, hemen hepsinde başkanlık modeli olduğunu görürsünüz.

Haberin Devamı

Bizim ayrıca başka bir derdimiz var; bizdeki parlamenter sistem, ayrıca vesayetle maluldü. Halk, Ecevit’i başbakan seçip iktidara getirdiğini zannediyor. Lakin aynı Ecevit, Başbakan olarak; Özel Harekât’ın maaşlarının ABD tarafından ödendiğini bilmiyor!

Parayı veren düdüğü çaldığına göre; söyler misiniz, Ecevit veya diğer herhangi bir kişi, neyin başbakanı oluyor veya olabiliyordu?

Böylesi başbakanlar, ülkeleri lehine hangi milli ve yerli kararı alabilirler? Alırlarsa da uygulayabilirler mi?

Daha açık ifadesiyle uygulatırlar mı?

Vesayet kurgulu parlamenter sistemde sen, 45 gün içinde 1000 yataklı hastaneyi yapıp hizmete açabilir misin?

İHA, SİHA, tank, füze, denizaltı, uçak gemisi vb. yapabilir misin?

Haberin Devamı

Öyle derin düşünmeye gerek yok; FETÖ’ye (ABD’ye) bakın, onların da parlamenter sistem istediğini görürsünüz.

Onlar bizim hayrımızı istemeyeceğine göre, tersini yapıp başkanlık modelini uygulayacağız.

Bu kadar basit; bilmem anlatabildim mi?

Yazarın Tüm Yazıları