Paylaş
Gazeteciler, onun yokluğunu, daha açık ifadesiyle kendilerinin atlatıldığını uçakta fark ediyorlar.
Hemen herkesin ortak kanaati, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD’ye ‘icazet’ almak için gittiği yönündeydi. Bu durumu kendisi ve etrafındakiler de biliyordu.
Zira şimdiye dek Türk siyasetçiler için ABD, bunu ifade ediyordu.
Bu töhmetten kurtulabilmesinin tek yolu vardı; o da seyahatinin açık, şeffaf ve aleni yapılmasıydı. Bütün bunları bildiği halde, 8 saat ortalıktan kaybolması, akıllara, onun kasetle CHP’nin başına getirenlerin (FETÖ) yeni bir oyunu olduğunu çağrıştırdı.
Öyle ya kendisi sıradan bir kişi değil, Türkiye’nin ana muhalefet partisinin genel başkanı. Ve üstelik Cumhurbaşkanlığı makamına aday olacağını ileri sürüyor.
Böyle bir kişi, özellikle yurtdışı seyahatlerinde açık ve şeffaf olmak zorundadır. O ise yanında götürdüğü gazetecilerden bile saklanarak 8 saat boyunca yaptığı kara yolculuğunda ne yaptığını açıklarken, ‘hamburger yediğini’ söylüyor!
Onların şahsında, 85 milyonu insana ‘yerseniz!’ demeye getiriyor.
Atlatılan gazetecilere verdiği beyanattan anlıyoruz ki Kılıçdaroğlu, ABD’ye bilim ve teknolojinin en son geldiği noktayı ve son buluşlarını yerinde görmek ve incelemek için gitmiş. Birkaç gün içinde de ABD’deki tüm bilim merkezlerini gezip inceledi, girmediği laboratuvar, araştırmadığı teknoloji merkezi bırakmadı; önüne gelen biliminsanlarından brifingler aldı.
Her tarafından bilim ışıkları saçarak Türkiye’ye döndü. Tüm Türkiye, onun saçtığı ışıklarla aydınlandı.
Ayrıca orada Daron Acemoğlu ile basına kapalı olarak görüştü; ondan da iktidara geldiğinde uygulayacağı sosyal demokrat ekonomiyi devşirdi.
40 kilo gittiği ABD’den 70 kilo olarak dönen Kılıçdaroğlu’nu tutabilene aşk olsun!
Bizler, onun ABD’ye siyasi icazet almak için gittiğini zannederken, meğerse o, bilimsel-teknolojik icazetler almak için gitmiş.
74 yaşında olan kendileri, bundan böyle her bilimde mahirdir, özellikle de sosyal demokrat ekonomide değil yalnızca Türkiye’ye, tüm dünyaya rol model olacaktır.
Yönetime geldiğinde, Türkiye en kısa sürede küçük Amerika olacak. Böylece orta Anadolu’ya kurulması planlanan ambalaj fabrikasından vaz geçilecek, onun yerine, yine Tokat ilimizde Türkiye Uzay Üssü kurulacak.
Teknolojik ilk hamlesi de bir ömür boyu yenilgi üstüne yenilgi aldığı ve içinde tarifsiz bir hınç beslediği Recep Tayyip Erdoğan’ı uzaya fırlatmak olacak!
Zira Sayın Erdoğan yeryüzünde olduğu müddetçe kendisine rahat ve huzur olmadığını çok iyi biliyor.
FETÖ artı bilim ve teknoloji artı HDP (PKK-PYD-YPG) artı 8 saatlik hamburger artı okus pokus eşittir: Cumhurbaşkanlığı adaylığı.
İyi de aday olmakla iş bitmiyor ki.
Cumhurbaşkanlığı bu milletin oylarından geçiyor yani geçerli ve asıl icazet alınacak merci, büyük Türk milleti.
Yanlış yerde icazet aramanın sonucu; yürüyen merdivene ters binmesi, Kâğıthane’ye Kâğıttepe demesi, Sakarya Savaşı’nın olduğu yeri Sakarya’da (Adapazarı) zannetmesi, kayıt yaptırmayı unutup kendine oy verememesi gibi olmasın!
Bizden söylemesi!
Paylaş