Libya’ya asker göndermek

TBMM, bütçe maratonundan sonra girdiği ara tatilini bitirmeden olağanüstü toplanma kararı aldı. Cumhurbaşkanlığı’ndan gelen, Libya’ya asker gönderme ‘tezkere’si, yarın (2 Ocak 2020) ele alınıp sonuçlandırılacak.

Haberin Devamı

Dün, Suriye’de ne işimiz var, hani cuma namazını Emeviye Camisi’nde kılacaklardı deyip sözde alay edenler, bugün de Libya çöllerinde ne işimiz var yaveleriyle ortalığı velveleye vermekteler.

Bunlardan bir kısmının jetonu yeni düşmüş olacak ki, onlar, “Hadi Suriye ile sınır komşusuyuz, oraya çöreklenen terör örgütleri sınır güvenliğimizi tehdit ediyordu ve oraya askeri harekât yaptık. Oysa Libya ile sınır komşusu değiliz, oradan bir tehdit de söz konusu değil, Libya’ya asker gönderme işi nereden çıktı?” diyor.

Ayol! Siz Türkiye’nin ne denli kuşatılmak istendiğini görmüyor musunuz?

Akdeniz’i, gözlerimizin içine bakarak, buraya en uzun kıyısı olan Türkiye’yi yok sayarak parsellemek istiyorlar. Bu duruma seyirci kalırsak, Cumhurbaşkanı’nın ifade ettiği gibi, Akdeniz’e olta atamayacağız.

Haberin Devamı

Öyle ya, burnunu çıkaramadığın yerin güvenliğini nasıl sağlayacaksın?

Bu aklıevvellere öncelikle şunu hatırlatalım ki, Libya ile Türkiye deniz yetki alanlarının çakışması sebebiyle iki komşu ülkedir. Biz bu durumu BM’ye anlatabildik ama gelin görün ki, içimizdeki aymazlara anlatamadık, anlatamıyoruz.

Akdeniz’de Türkiye’nin başına çorap örülmek istendi, Türkiye onların başına çorap ördü. Bu durumu Yunanistan görüp küplere biniyor, Libya büyükelçisini sınır dışı ediyor.

Türkiye, güneyindeki kara sınırından kuşatılmak istendiği gibi, deniz sınırından da kuşatılmak istendi. Türkiye, önce kara sınırındaki oyunu bozdu, hem sınır güvenliğini korudu ve hem de Suriye’de kurulmak istenen Kürt devletini doğmadan tarihe gömdü.

Şimdi de Akdeniz’de oynanan oyunu bozdu, aksi halde ne KKTC’nin ve ne de Türkiye’nin güvenliği kalırdı.

Evet, Libya’da iç savaş var. Türkiye, Libya’ya asker göndermekle BM’ce kabul edilen, meşru, merkezi yönetimin elini güçlendirecek, ayrılıkçı Hafter güçlerini siyasi çözüme ve barışa zorlayacaktır.

Malum masadaki gücünüz, arkanızdaki silah gücünüzle doğrudan orantılıdır.

Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan da, Türkiye’nin ne yapması gerektiğini şu sözlerle ifade etmişti: “...Biz ülkenin meşru hükümetinin yanında davete icabet ediyoruz. Çeşitli Avrupa ve Arap ülkelerince desteklenen darbeci generale karşı mücadele yürüten Trablus yönetimine her türlü desteği vereceğiz”.

Haberin Devamı

Türkiye’nin amacı elbette ki Libya’daki iç savaşı durdurmaktır, bunun için bir denge unsuru olarak orada askeri varlığı ile orada bulunmak zorundadır.

Zira Libya’da vesayet savaşı yürüten müstevlilerin, önümüzdeki ay (şubat) Berlin’de toplanacak olan konferansa ne niyetle katılacakları malum.

İşte Türkiye, müstevlilerin bu denli kirli emellerini bertaraf etmek ve heveslerini kursaklarında bırakmak için Libya’ya her türlü desteği vermek zorundadır.

Ayrıca şu husus da iyi bilinmelidir ki, meşru hükümetin davetine icabet etmek, o ülkeye müdahale etmek değildir.

.........................................

NOT: 2020’nin sağlık, mutluluk ve barış getirmesi dileğiyle YENİ YILINIZ
KUTLU OLSUN.

 

Yazarın Tüm Yazıları