Paylaş
77 yaşındaki Biden değil, onun gibi bin tanesi gelse, ABD’yi kurtaramaz. Kral, gerçekte hep çıplaktı lakin algıyla bütün bir insanlık aldatıldı ve ABD hürriyetin timsali olarak beyinlere kazındı.
Envaı çeşit zehir, şekerle kaplanarak tüm uluslara yedirildi.
Sadece Türkiye’de gerçekleştirdiği darbelere bakıldığında bile, ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılır.
Zira yaptırdıkları her darbeyi ‘kurtuluş’ diye gösterdiler. 60 darbesi, ülkeyi uçurumun kenarına getiren(!) DP iktidarından kurtarmak içindi. Sonuçta bir ulusun hürriyetini elinden aldılar ve adına ‘Hürriyet Bayramı’ dediler, dedirttiler ve o şekilde de kutlattılar.
80 darbesi öncesinde de kardeşi kardeşe kırdırarak kendilerine davetiye çıkardılar.
İşin tuhafına bakın ki yaptırdıkları her darbede içimizden birilerini kullandıkları gibi, onlara sürüsüyle yandaş bulmakta da zorlanmadılar.
Sebebi açıktı: İçimizdeki bir kısım beyinsizleri mankurtlaştırıp devşirmişlerdi. Bu durum dün de böyleydi, bugün de böyledir ve maalesef yarın da böyle olacaktır.
Dün Kurtuluş Savaşı’ndan önce, ABD veya İngiliz mandalığını savunanlar vardı. Bugün de Tayyip Erdoğan gitsin de kim gelirse gelsin diyenler var.
Ne hazindir ki bu zihniyet kurtuluşu IMF’nin ölüm reçetelerinde arıyor.
Malum, e-muhtırayla, iktidardaki partiyi kapatma tehdidiyle, 17-25 Aralık yargı darbe girişimleriyle, Gezi olaylarıyla, MİT TIR’larının durdurulup iftira edilmesiyle, hendek savaşlarıyla ve en son 15 Temmuz kalkışmasıyla Erdoğan alaşağı edilmek istendi.
Yerine kimin getirileceğinin önemi yoktu; önemli olan getirilecek kişinin ve kadrosunun ABD’ye biat edecek olmasıydı.
Osmanlı gününden beri bu kişi ve kadrolar içimizde mevcuttur ve her an biat etmeye hazırdır.
Bunun da sebebi, içimizden mebzul (bol) miktarda hain çıkmasıdır. Dünya üzerinde en fazla haini barındıran ülkeyiz. 200 seneden beri bizim tarlamıza, envaı çeşit nifak tohumları ekiliyor.
Mümbit bulunan bu tarla hep sürüldü, sürülüyor.
Şükürler olsun ki büyük çoğunluğuyla her kesimden insanımız, oynanan oyunların farkına vardı ve tefrikaya düşmeksizin, sağına soluna bakmadan meydan yerine dikildi ve “Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak!” diye gürledi. (15 Temmuz 2016)
Yeni başkan seçilen (lakin eskiden beri ABD derin devletinin güzide evladı olan) Biden’ın da hedefinde Erdoğan var. Seçimlerden önce bunu açıklamış ve Türkiye’deki muhalefete açık çek vaat etmişti.
Türkiye’deki ana muhalefet de Biden daha zaferini ilan etmeden kutlama yarışına girdi.
Ne yaparlarsa yapsınlar, ne ABD eski ABD’dir ve ne de Türkiye eski Türkiye’dir.
Görüyorsunuz, ABD artık kendi derdine yanmanın telaşında. Koronaya karşı zamanında maske bile üretemedi, ne hastalarını yatıracak hastane ve ne de ölülerini koyacak morg bulabildi.
ABD’nin çöküşü, Sovyetler’inkinden beter olacak.
Zira çatırtılar öylesine derinden ve güçlü geliyor ki, ona bel bağlayan ve bu sese kulak veren herkesi sağır edecek!
Ve yutturulmaya çalışılan ABD rüyası tam bir kâbusa dönüşecek.
Paylaş